Gazete Vatan Logo

3 kadından birini bekleyen tehlike

65 yaş üstü kadınlardan yüzde 20'si bu hastalıktan dolayı hayatını kaybediyor

Türkiye'de 3 kadından birinin kemik erimesi riski taşıdığı, hastalığa bağlı olarak kalça kırıkları oluşan 65
yaş üstü kadınlardan yüzde 20'sinin de bir yıl içinde hayatını kaybettiği bildirildi.

Adana'da özel bir hastane tarafından gerçekleştirilen ve kentteki 5 bin
kadının kemik erimesi hakkında bilgilendirilmesi amacıyla düzenlenen toplantıda,
AA muhabirine açıklamalarda bulunan, bir özel hastanenin Kalça Cerrahisi Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Emre Toğrul, halk arasında "kemik erimesi" olarak bilinen
osteoporozun, yapı değişikliği ve zayıflamaya bağlı olarak kemiklerin çabuk
kırılır hale gelmesine neden yol açan bir hastalık olduğunu belirtti.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de özellikle ileri yaşlarda sıklıkla
karşılaşılan bu hastalığın, meydana gelen kırıklarla kişinin yaşam kalitesini
önemli ölçüde etkilediğini belirten Toğrul, "Türkiye'de her 3 kadından birinde
kemik erimesi olduğu tahmin ediliyor. Erkeklerde daha az, her 8 erkekten birinde
görülüyor" dedi.

Kemik erimesi nedeniyle kalça kırığı olan 65 yaş üstü kadınlarda ölüm
riskinin de arttığını belirten Prof. Dr. Toğrul, kalça kırığı geçirmiş 65 yaş
üstü 5 kadından birisinin, bir yıl içinde hayatını kaybettiğini bildirdi.

Kemik erimesiyle ilgili tedavinin çocukluktan başladığını belirten
Toğrul, şöyle konuştu:
"20-30 yaşına kadar, alınan besinler, güneş ve vücudumuzun da etkisiyle
kemik biriktirebiliyoruz. Ama 30-40 yaşını geçtikten sonra kemik biriktirmek
mümkün değil, olanı sağlıklı kullanmamız lazım. Bunun için yediğimiz yiyecekler,
güneş, egzersiz yapma, kemik erimesine yol açan bazı ilaçları kullanmamak önemli.

En önemlisi, artarak giden kemik erimesi varsa, tedavisinin yapılması lazım.

Kalsiyum açısından zengin gıdalar, belli orandan fazla alkol, çay, kahve, sigara,
yağlı yiyecekler, tuz gibi gıdaların günlük dozunun çok üstünde alınmaması gerek.

Bu gıdaların fazla alınması, vücudun alabileceği kalsiyumu engelliyor. Vücutta
kalsiyum yok, dışardan alıyoruz. Eğer dışardan yeterince kalsiyum fosfor
alamazsak, vücudumuz zaman içinde bu kalsiyum fosfor ihtiyacını, yani sinir, kas
ve kalp için gerekli kalsiyum miktarını, kemiklerden çözüp alıyor. Böylece kemik
erimesi başlıyor. Eğer bunu dengeleyemezsek yaşamımız içinde kırıklar
oluşuyor."
-EKONOMİYE DE YÜK-
Kemik erimesinin küçük yaşlardan itibaren kontrol altında tutulması
gerektiğini anlatan Toğrul, ileri yaşlarda artan kırık vakalarının ise ekonomiye
ciddi bir yük getirdiğini bildirdi.

Toğrul, kemik sağlığı kötü olan bir kadının, iyi olanla
karşılaştırıldığında ameliyat maliyetinin 7 kat fazla olduğunu kaydederek, "Bu
durum sağlıklı bir nesille önlenebilir" diye konuştu.

Araştırmalara göre dünyada her yıl osteoporoza bağlı 1,7 milyon kalça
kırığı vakasının bildirildiğini belirten Toğrul, bu sayının 2050'de dünya çapında
6,3 milyona ulaşmasının tahmin edildiğini vurguladı.

-EĞİTİMİN ÖNEMİ-
Kemik erimesi ile mücadelede en önemli unsurun eğitim olduğuna dikkati
çeken Toğrul, özellikle kadınların hastalık konusunda bilinçlendirilmesi
gerektiğini söyledi.

Eğitim faaliyetleri kapsamında hasta olarak "5 Bin Kadına Kemik Okulu"
projesini başlattıklarını anımsatan Toğrul, bu tür faaliyetlerin artarak devam
etmesi gerektiğini belirtti.

Toğrul, hastalık konusunda bilgi sahibi olan kadınların, öğrendiklerini
çocuklarına aktarmasının önemine vurgu yaptı.

Haberin Devamı