Gazete Vatan Logo

'Temel mesele özgürlükler'

CHP'li Erdemir: Türkiye Rusya, Venezuela gibi otoriter rejimlere benzemeye başladı

CHP PM’nin yeni ve genç isimlerinden Doç. Aykan Erdemir, “Artık soru, ‘Türkiye İran olur mu?’ değil, ‘Türkiye Rusya olur mu? Artık temel mesele demokrasi ve özgürlüklerdir” dedi


CHP Parti Meclisi’nin yeni isimlerinden, ODTÜ öğretim üyesi Yrd. Doç. Aykan Erdemir, artık “Türkiye İran olur mu?” tartışmalarının geride kaldığını belirterek, “Şimdi asıl mesele Türkiye Rusya olur mu?” dedi. CHP, PM’nin yeni isimlerinden Erdemir, VATAN’ın sorularını yanıtladı.

* “CHP dünyadaki ve Avrupa’daki sosyal demokrat partilerden koptu, devletçi oldu” eleştirilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
CHP bugün tam anlamıyla sosyal demokrat bir partidir. Hem Sosyalist Enternasyonel’in, hem de Avrupa Sosyalist Partisi’nin üyesidir. Elbette ki farklı bölgelerin, farklı ülkelerin, farklı gelenekleri olabilir. CHP 90 yılı aşkın tarihiyle çok köklü bir parti. Avrupa’daki ve dünyadaki diğer sosyal demokrat partilerden farklı bir geleneğe sahip. Çünkü bir ulusal kurtuluş mücadelesi verdi. Türkiye’nin kendisine özgü sorunları var. CHP’nin sosyal demokrasisi, bir yandan evrensel ilkelerden esinlenirken, bir yandan da Türkiye’ye özgü sorunlara yanıt bulmak zorunda.

* Farklı ne tür sorunlara yanıt bulması gerekiyor?
Dünya Ekonomik Forumu’nun raporuna göre Türkiye kadın erkek eşitliğinde dünyadaki 134 ülke arasında 126. sırada. BM Kalkınma Programı’nın İnsani Gelişmişlik Endeksi’nde ise 83. sırada. Economist Dergisi’nin Demokrasi Endeksi’nde 89. sırada. Kusurlu demokrasilerle otoriter rejimler arasında yer alan “hibrit”, yani “yarı-otoriter melez bir rejim” olarak adlandırıyor.

* Sizin “hibrit rejim” tanımınız nedir?
Demokrasi Endeksi seçim süreci, çoğulculuk, yurttaş hakları, siyasi katılım ve siyasi kültür gibi farklı alanlardaki 60 göstergeye dayanarak oluşturulmakta. Ne yazık ki AKP Türkiye’yi Haiti, Irak ve Kamboçya gibi otoriterliğe kayan ülkeler sınıfına düşürdü.

* Avrupa’dan ayrıldığımız nokta, mesela CHP’nin tabanında yaşanan ciddi laiklik endişesi olarak adlandırabilir mi?
Laiklik ve inanç özgürlüğü bugün Avrupa’da çok sağlam temeller üzerinde kurumsallaşmış durumda. Mahallede, toplumda, üniversitede veya bürokraside inanç temelli bir baskıdan söz etmek zor. Ne yazık ki Türkiye’de geniş toplum kesimleri, ayrımcı uygulamalar ve nefret söylemleriyle mağdur edilmekte. Temel hak ve özgürlükler tehdit altında. Avrupa sosyal demokratlarının bugün laiklik konusunu çok vurgulamıyor olması anlaşılabilir. Çünkü bu alandaki özgürlüklerini yüzyıllar boyunca mücadele ederek kazanmışlar.

* Hibrit ülke meselesini biraz daha açar mısınız? Özellikle ‘Otoriter Rejim’ bölümünü.
Türkiye artık kolaylıkla ‘demokrasi’ diyemeyeceğimiz bir ülke durumuna düştü. Hukukun üstünlüğünün, güçler ayrımının ve çoğulculuğun ciddi tehdit altında olduğu bir ülkeyiz. Sınır Tanımayan Gazeteciler’in 2010 basın özgürlüğü raporunda Türkiye 138. sırada yer alıyor. Bir yıl içinde 16 sıra geriledik! Basın özgürlüğünde Türkiye küme düşmüş durumda. İnsani gelişmişlik endeksinde de kişi başına geliri çok düşük ülkelerin bile gerisinde yer alıyoruz...

* Otoriter gelenek dediniz. İktidarı dünyadan hangi örneğe benzetiyorsunuz?
Bugüne kadar AKP genelde kökten dincilik üzerinden incelendi. ‘Acaba Milli Görüş gömleğini çıkardılar mı?’, ‘Türkiye İran olur mu?’ diye tartışıldı. Bugün temel mesele “Türkiye İran olur mu” sorusu değildir. Artık temel mesele demokrasi ve özgürlüklerdir. Çünkü Türkiye hızla Rusya, Venezuela ve Zimbabve gibi otoriter rejimlere benzemeye başladı. Toplumun, muhaliflerin, basının ve girişimcilerin korku içinde yaşadığı bir rejim. Bugün Türkiye’nin temel sorunu otoriter rejime kayma sorunudur. Kılıçdaroğlu’nun bu konuda çok güçlü ve açık mesaj vermesi Türkiye’nin büyük şansıdır. Bu yalnızca Türkiye için değil Ortadoğu ve Balkanlar’da otoriterlikle mücadele edenler için de bir şanstır bence.

* İktidara yönelik ‘Otoriter’lik meselesiyle ilgili ciddi endişeler var ama vatandaş gidip yine de oy veriyor...
CHP 2010 yılı Mayıs ayından itibaren seçmene alternatif sunuyor. İktidar yürüyüşü değil, iktidar koşusu vaat ediyor. 2011’de 9 milyon genç seçmen ilk defa oy kullanacak. 9 milyon genç seçmen “Kemal Abi”leri olarak gördükleri Kılıçdaroğlu’na çok sıcak bakıyor. Bu elbette Türkiye’yi sarsacak!

Protestonun yumurtasızını tercih ederim

* Siz de ODTÜ’lüsünüz.. Hiç protestolara katıldınız mı?
Protestolara katılsak da biz hiç yumurta atmadık. Düşünce ve ifade özgürlüğüne büyük önem veriyorum. Ama unutulmamalıdır ki, protesto da ifade özgürlüğü gibi evrensel bir insan hakkıdır. Öğrencilerimiz gerektiğinde beni de protesto edecekler. Yumurtasız olursa tercih ederim (gülüyor). Şiddet içermeyen protestolara saygı duyarım.

Haberin Devamı