‘TBMM ilk kez çift başlılığı yaşadı’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, artık devlette çift başlılık olduğunu öne sürdü, anayasa referandumunda ‘evet’ oyu verenlere “Gelin Türkiye’yi yeniden inşa edelim” çağrısı yaptı. CHP lideri dün partisinin Meclis grubunda özetle şunları söyledi:

‘Kucağımızı size açıyoruz’

“Referandum sırasında bütün gerçekleri topluma anlatmaya çalıştım. Gittiğim her yerde anayasa değişikliğinin Türkiye’de demokrasiyi çökerteceğini, devlet denen kurumu yok edeceğini söyledim. Bugün benim söylediğim her cümlenin doğru olduğu ortaya çıktı. Bugün devlette çift başlılık var ve bugün TBMM ilk kez çift başlılığı yaşadı. ‘Evet’ oyu kullanan yurttaşlarıma hitap etmek isterim, yaptığımız hatanın farkına varırsak, devleti devlet yapanın adalet olduğunu yeniden düşünür ve bunun hayata geçmesi için birlikte mücadele edersek, kucaklarımızı sizlere açıyoruz, gelin Türkiye’yi tepeden tırnağa demokrasi bağlamında inşa edelim. 15-29 yaş aralığında 5 milyon gencimiz, ne okula gidiyor ne de çalışıyor. Bütün gençlere sesleniyorum. Türkiye’yi düzeltmek mi istiyorsunuz, gelin CHP’ye, köklü bir değişikliği gerçekleştirelim, gelin bir devrimin altına hep birlikte imza atalım.”

‘Yok etmeye çalışıyorlar’

“İslam dünyasının gözbebeği tek ülke vardır, Türkiye Cumhuriyeti. Şimdi bu Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etmeye çalışıyorlar. Bugün geldiğimiz nokta, makarayı tersine sarma sürecidir. Türkiye, 1930’ların, 1920’lerin Osmanlı’nın son dönemine götürülmek isteniyor. Oruç tutan vatandaşıma sesleniyorum, sen adaleti arıyorsan adı Adalet ve Kalkınma Partisi olan partiden uzak duracaksın, ne adaleti var ne kalkınması.” “FETÖ’cü diye baklavacı, çikolatacı, börekçi, inşaatçı, hakim, kaymakam, vali, paşa buldun ama bir tane siyasetçi yok. 15 Temmuz darbe girişimi ile bir karşı darbenin alt yapısı oluşturulmuştur. Demokrasi ve anayasa askıya alınmıştır, bu anayasa bu toplumun anayasası değildir, bir partinin, bir devlet partisinin anayasasıdır. Devletin bütün kurumları karşı darbe için organize edilmiştir. Bütün bunlara karşı direnmek boynumuzun borucudur.”

‘İhbarcı, darbeden söz ettim diyor’

“MİT’in haberi var mıydı yok muydu? O da tartışmalı. O.K. diye birisi MİT’e gitmiş. ‘Geldi ama, darbe olduğunu söylemedi.’ Soruyor savcı, sen darbeden söz ettin mi? ‘Evet darbeden söz ettim’ diyor. Peki darbeden söz etmişse, bu ülkede MİT, Genelkurmay niye önlenemedi? Kontrollü darbe diyince kızıyorlar. Karanlık noktalar bir değil, iki değil dünya kadar. Bunların hepsinin ortaya çıkması lazım. Yazıcıoğlu’nun ölümü hala şüphelidir, niye yazmıyorsun kardeşim. Emniyet’in 22 Eylül 2013 tarihli yazısı var, ‘Gülen adı altında bir örgüte rastlanılmamıştır’, bu yazı da yok. 17 Şubat 2017 tarihli bilirkişi raporu. Bu rapor, bu dosyanın içinde yok.

‘Dünür gelsin o zaman...’

“Asıl suçlular, asıl failler hâlâ yakalanmış değiller, işin siyasi ayağı ortaya çıkmış değil, arkasını bırakmayacağız, sonuna kadar götüreceğiz. 249 şehidin kanını yerde bıraktılar, o kanı yerde bırakmamaya söz verdik, sözümüzün arkasında duracağız. Asıl çağırıp dinlenilmesi gereken kişi, AKP’nin iki genel başkanıdır, Binali Yıldırım ve Recep Tayyip Erdoğan. ‘Darbeyi dünürden haber aldım’, dünür gelsin o zaman. Niye gizleniyorsun Marmaris’te? Çıkıp konuşmaları lazım. Bir gün A, ertesi gün B demiş, ne saat, ne kişiler uyuyor.”