Gazete Vatan Logo
Magazin 'Seks yerine spor yapıyorum'

'Seks yerine spor yapıyorum'

Uzay Heparı benim için yarım kalan bir aşk hikayesiydi diyen Zeynep Tunuslu: "Seks yerine spor yapıyorum"

1980'lerde moda dünyasına atıldım. O zaman çok farklıydı özellikle de Türkiye'de İstanbul'da bu işler. Tasarımcı çok fazla yoktu. Birkaç tane vardı. Yaptığım sunumlar, defileler farklıydı. Benim için elbiseler önemli olmadı, kişilik önemlidir. Kullandığım malzemeler renkli oldu. Modeller de öyleydi.

O yüzden mi çılgın dediler? Çılgın olma lüksüm yok demiştiniz...

Aynen öyle. Çok sıradan ve sakin biri olduğumu söylüyorum. Sadece fikirlerimi cesurca söyleyebilecek yğreğim var.

Siz bir asker kızısınız. Nasıl bir aileydi sizinki?

Çok şanslıyım. Donanımlı bir ailede büyüdüm. Babam hava ateşesiydi. Çok genç yaşında ödüllü bir Kemal Tunuslu'nun kızıyım. Çok yer gezdik. 4 yaşındayken Moskova'ya gittik. Sonra da Diyarbakır'a geldik...

Moskova ve Diyarbakır... Zeynep Tunuslu neler hatırlıyor o günlere dair?

Moskova çok soğuktu ve dondurma yediğimi hatırlıyorum. O zamanlar renklerle ilgilendim. Diyarbakır'a geldik. Kocaman kırmızı güller, kurbağalar vardı. İlk koleksiyonumda kurbağaları kullandım..

Sonra Ankara'ya geliyorsunuz. Ankara Koleji'nde okuyorsunuz. Çok da iyi bir öğrenciymişsiniz. Sadece iyi olmak için çalışırdım, öğrenmek için değil diyormuşsunuz...

Evet, ön planda olmayı severdim. Öyküler yazardım, komiklikler yapardım. İddialı biriydim. Babamdan çok şey öğrendim. Annem de öyle, hala çalışıyor. İngilizce öğretmeni. Anneannemden de birçok şey miras kaldı

O dönemden sonra Hacettepe Üniversitesi oluyor ama darbe dönemlerinde..

Darbe evet. Ben pek fazla ısınamadım. Soğuk otobüsle git, silahlar... Bana göre değildi. Psikoloji okuyayım dedim. Sonrasında aşık oldum. İtalya'ya gittim moda okuluna. Ama okulları bitirmedim. Geldim Mustafa Tabiloğlu'nun yanında staja başladım.

Ama siz 11 yaşında kendi kıyafetinizi giymişsiniz..

Farklı bakma biçimi vardı bende. Ailemin katkısı var. İğrenç bir şalvar istemiştim. Annem de izin vermişti.

Mustafa Tabiloğlu'yla başlamışsınız bir de Vakko'ya gömlekler, tişörtler satmaya gitmişsiniz

Görsenize demeler, kapılarına gidip. Şans ayağa gelmiyor bunu öğrendim..

Gerçekten mi?

Teklif almadım. Ben teklif ettim. Böyle olmalı sanki. Yoksa kimse teklif almaz...

Ben de özenirim birilerine hep teklifler gelir...

Ben farklı sahalarda da çalışmayı seviyorum. Belgesel filmler yapmak. Küçük öyküler hazırlamak gibi.

Güzel bir dergi yapıyordunuz...

Şehir dergisiydi. Kopya bir dergi değildi. Diyaloglar vardı. Aycan Arıklı vardı... Beni ya severler ya da benden nefret ederler. Sivri bir tipimdir.
Esneme payım vardır ama dürüstlükten yana kalbimi koyarım.

"İYİ BİR PARTİ KIZIYIM"

İyi bir parti kızı diyorlar hakkınızda


Madonna 50 üstünde. Ama bakın nasıl?

Kaç yaşında olursa olsun o ruhu taşımak

Dansetmeyi seviyorum. Eğlendiren, kendi eğlenen insanım. Partinin hakkını veririm

Ben çok dansedebilen tipler görmüyorum...

Evet, geçen Kapadokya'da bir davetteydim. 'Boşuna dansçılara para verdik. Sen hep sahnedeydin' dediler. Bir yandan da ben dansçıyım. Antrenörlük kursunu bitirdim. Ders de verebilirim. Power göbek isimli bir dans var o konu hakkında olabilir.

Klasiklere de bağlı değilsiniz

Değişik ve insanlar için ne kadar çok şey yapabilirsem beni mutlu ediyor..

Bir oğlunuz var

Güzel ve huysuz oğlum 13 yaşında

Zor bir dönemdir

Onu anlamaya çalışıyorum. Jenerasyon farkımız var. Onlar zor dünyay doğdular. Anlamak lazım.

"KEŞKE UZAY YAŞASAYDI DA, OĞLUNU GÖRSEYDİ"

Uzay Heparı'nın ölümü, çocuğunuzun doğumu, babanızı kaybediş dönüm noktalarınız. Babanız hakkında diyorsunuz ki sanki bir ansiklopedi devrildi, dağıldı, sayfalar gitti. Bir taraftan da parti kızının bir yanında ciddi travmalarla uğraşan biri var...

Hayat öyle değil mi zaten? Travmatiklik bazen de mutluluk var. İyi ki genç yaşımda yaşadım. İnsanı öldürmeyen şey kuvvetleniyor

Çocuğunuza hamileyken sevdiğiniz adamı kaybediyorsunuz. İnsan nasıl ayakta durur?

Zor bir süreçti ama iyi birşey oldu. Uzay da yaşasaydı da oğlunu görseydi görseydi. Yarım kalan bir buruk aşk hikayesi oldu benim için

Çocuğunuz benziyor mu ona?

Çok benziyor. Hareketleri benziyor. Ona yapabileceğim birazcık yön göstermek

Sizin marjinalliklerinize birşeyler diyor mu?

Anne şurada birşey okudum gibi söylüyor bazen. Oğlum tanınmış biriyim alışacaksın diyor. Şimdi anne gibi olmadığın için seviniyorum diyor.

Bir sürü haber oluyor, göz öüne çıkınca haberlerin ardı arkası kesilmez. Çekinen biri değilsiniz, sıkıldığınız zamanlar oldu mu?

Çok oluyor. Çok başarılı bir grafikte gidiyordu tekstil. İş büyüdü. Ne oluyor dedim. Herşeyi kapattım. Ben gezmek istiyordum. Lisan öğrenmem lazımdı. İspanyolca, Arapça, Çince öğrenmek istiyorum. Yapmadığım çok şey var.

"EVLENİLECEK KADIN DEĞİLİM, EVLİLİĞİ BECEREMİYORUM"

Ne var mesela?

Shangay'da yaşamak. Orada film çekmek istiyorum. Kadın dramlarını izlemek istiyorum. Everest'e tırmanmak istiyorum. Hoş bir adamla uzun süre bir aşk yaşamak istiyorum...

Hiç evlenilecek bir kadın değilim demişsiniz

Ama seremoniyi seviyorum. Ama evliliği beceremiyorum. Değişik bir yapım var benim.

Evleniyorsunuz ama uslanmıyorsunuz da

Güzel ama beraber yaşamak zor...

13 isimli kitap... Çok güzel öyküler var içinde..

Teşekkür ederim..

Sizin özel hayatınız neden merak ediliyor?

Merak etmemiz doğal bir durum. Sizle aynı olmayan birşeyi merak edersiniz. Ben de Madonna'yı merak ediyorum.

Siz spora da düşkünsünüz sanırım. Seks yerine sporla rahatlıyorum diyorsunuz

Yazar arkadaşım çarpıtmış. Ama spor seksin de yerine geçebilir demek istemiştim.

Kadınların spor salonuna yönelmesinin sebebi bu mu acaba?

İlişkiler değişti. Herkes metroseksüelin altında stres yaşıyor belki cinsellik de yavaş yavaş bitti. Belki de insanlar bu şekilde rahatlıyor

Kitaptan sonra başka çalışmalar var mı?

Ruhsal bir çalışma var. 50 yaşında basayım diyorum. Hiçbirşey hayatta tesadüf değil. Bizi yaratan tanrımız bize kader çizdi. Ara sokaklara gitmek bizim elimizde. Tecrübelerimi yazmak istiyorum.

Asker kızısınız. Muhsin Batur'un genel sekreterinin kızısınız... Darbeyle ilgili bir soru sormuşlar

Anlamam demem. Herşeye duyarlıyım. Demokrasi 4 4'lğk işlemiyor. Askere güveniyoruz demokrasiyi korusun diye. Düzgün politikacılar olsa darbeye gerek olmazdı.

Evde konuşulur muydu?

Ben ufaktım annemle babam konuşurdu. Babamı çok genç yaşta kaybettim. Çok cesurdu. Dürüsttü, netti. Onun bakış açısını kavramak isterdim. Liberaldi, biz de öyleyiz..

"AKP'NİN MODASINDAKİ GİYİM BANA İLGİNÇ GELİYOR"

Marjinal kesimden biri olarak türbanlı birini gördüğünüzde çok mu acayip bakıyorsunuz?


Ben buradaki bayrak gibi kullanılmasına üzülüyorum. Bilincinde değiller. Medeniz bir yerdeyiz. Üniversite kapılarında peruk takmaları kötü. O zaman ben de bikiniyle üniversiteye gideyim. Doktora gideyim türbanla ameliyat etsinler...

AKP modasındaki giyim de bana çok enteresan geliyor. Yani streç likralı kıyafetler, ayaklarda sandaletler, aşırı makyaj. Başı açıklar o kadar yapmıyor. Bizim yaradanımız insanları eşarbıyla ayırarak sevmez. Böyle birşey olduğunu da sanmıyorum. Ziynet yerlerinizi örtün diyor. En kıymetli yeri insanın saçı değildir. Üzücü bence

Oğlunuzla konuşuyor musunuz?

Tabii ki. Onun okulunda yok ortaokulda. Bizim bir yardımcımız vardı. Saçlar uzun, bel düşük. Öyle giyiniyordu. Başında eşarp vardı. Derdim kızım ne bu böyle? Gençler umarım eğri nedir doğru nedir öğrenir. Başımızdakiler de bizi düşünse keşke..

HABERTURK

Haberin Devamı