Gazete Vatan Logo

"Rusya, IŞİD'e sadece birkaç füze fırlattı"

"Rusya, IŞİD'e sadece birkaç füze fırlattı"

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Halid Hoca, "Rusya, IŞİD'in olduğu bölgeye sadece bir kaç füze fırlattı ama IŞİD'in ciddi kayıp verdiğini duymadım. Rakka ve Deyruzzor'da da birçok sivil hayatını kaybetti. 2 ayda yaklaşık 600 sivil öldü. Rusların bombaladığı yerler tamamen ÖSO'nun hakim olduğu yerler" dedi.

SETA'da düzenlenen "Uçak Krizi Sonrası Türkiye-Rusya İlişkileri" panelinde konuşan SMDK Başkanı Halid Hoca, Rusya'nın Suriye'de hava saldırısı düzenlemesinin nedenlerinin 4,5 yıllık mücadeleden sonra rejimin çökeceğinin net olarak hissedilmesi ve ABD'nin Suriye'de tereddütlü bir politika gütmesi olduğunu söyledi.

Hoca, Rusya'nın "terörle mücadele bahanesine" sığındığına vurgu yaparak, "4,5 sene içinde ne rejim ne de koalisyon IŞİD'e karşı ciddi bir mücadele verdi, ne de 2 aydır Rusya'nın IŞİD'e ciddi müdahalesi oldu" diye konuştu.

Rusya'nın, Suriye'deki iç savaşa başından beri uzaktan müdahil olduğunu ifade eden Hoca, "İranlıların bizzat girişiyle, Ruslar ciddi silah, mühimmat ve uzman desteği verdi. Suriye hava güçlerinin innovasyonu konusunda da sürekli rejime destek verdi" dedi.

Hoca, Rusya'nın havadan müdahale kararını İran güçlerini komuta eden Kasım Süleymani'nin ağustos ve eylül ayındaki Moskova ziyaretlerinden sonra aldığına işaret ederek şunları söyledi:

"Süleymani orada rejimin çökmek üzere olduğunu vurguladı. Rusya'ya direk müdahil olmak konusunda davetiye çıkarmış oldu. Bu zaman kadar Ruslar alanı İranlılara bırakmıştı. İran 60 bin kişiye yakın paramiliter güç tesis etti. Suriye rejimi 305 bin kişiden oluşuyordu. Zaman içinde 70 bine düştü. Bu açığı kapatmak için İranlılar yardımcı oldu. Suriye rejiminin de kendi kurduğu paramiliter gruplarla beraber İranlılar sahayı yönetti. Süleymani bunun artık işe yaramayacağını görünce Ruslardan yardım istedi"

Rusya, IŞİD bölgesine bir kaç füze attı

Hoca, Rusya'nın Suriye'de, rejime, sadece hava desteği sağlayacağını düşünerek müdahil olduğunu ancak kısa süre sonra rejimin kara gücünün de çöktüğünü anladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hama'da ve sonra Humus kırsalında ilk Rus bombardımanı başladı. İlk üç günde rejim, ÖSO tarafından kazanılan bu bölgeyi almak için ancak 500 kişilik ekip gönderdi. İranlılar da 500 kişi gönderdi. 1000 kişilik güçle bölgeyi almak istedi. 2 gün sonra Rus uçaklarının bombaladığı Hama ve Humus'taki yerlerin tekrar ÖSO tarafından ele geçirildiğini görünce, Rusya hava gücünün tek başına işe yaramayacağını fark etti. Orada Putin yanlış strateji izlediğini fark etmiş oldu"

Rejimin Rus desteğine rağmen ne ülkenin kuzeyinde ne de güneyinde muhaliflerden hiçbir bölgeyi geri alamadığını ifade eden Hoca, muhaliflerin Gab Ovasına ve sahile açılan stratejik Curin bölgesine doğru ilerlemesi üzerine Rusya'nın bu kez de Gab bölgesini bombaladığını aktardı.

Hoca, şöyle devam etti:

"Rusya, IŞİD'in olduğu bölgeye sadece bir kaç füze fırlattı ama IŞİD'in ciddi kayıp verdiğini duymadım. Rakka ve Deyruzzor'da da birçok sivil hayatını kaybetti. 2 ayda yaklaşık 600 sivil öldü. Rusların bombaladığı yerler tamamen ÖSO'nun hakim olduğu yerler"

Hoca, Rusya'nın hava saldırılarının Şam ile Lazkiye arasındaki bağlantıyı sağlayan bölgelerin etrafına yoğunlaştığını vurgulayarak, "Rusya, Hama-Humus ve Gab bölgesinde Esed'in kurmak istediği kantonu rahatlatan bölgeleri vurdu. Esed'in kafasındaki Nusayri devleti tezini destekleyen de bir müdahaledir bu" dedi.

"Rusya-ABD arasında mutabakat var"

Hoca, Suriye konusunda görünenden daha fazla mutabakat olduğunu belirterek, "Ruslar, askeri müdahalelerine ABD'nin müsamaha göstereceğini düşünerek Suriye'ye müdahil oldular. Suriye'nin geleceği konusunda Rusya ve ABD arasında ciddi mutabakat var. Seküler olacağı, azınlıkların da rol sahibi olacağı konusunda Rus işgalinden sonra da siyasi mutabakat devam ediyor" ifadelerini kullandı.

Halid Hoca, Rusya'nın yoğunlukla bombaladığı bölgelerin Türkiye'nin güvenli bölge olmasını planladığı hat üzerinde olduğuna dikkati çekerek, "Halep'in güneyi rejim ve İranlılar tarafından kuşatma altındayken, kuzeyi IŞİD tarafından çevrelenmiş. Şehir merkezine yakın da PYD var. Eğer ÖSO bu kuşatmayı kıracak yardımı alamazsa, güvenli bölge de planı ciddi şekilde zarar görür"

Güvenli bölgeler oluşturulmasının göç krizi için de çözüm olacağını dile getiren Hoca, "ÖSO'nun elinde imkan var. 70 binden fazla mensubu var. Ama yeterli değil. Karasal savaş sürdürebilecek imkanlar var ama hava saldırılarından sivilleri koruma imkanları yok. Siviller ne zaman koruma altına alınırsa, o zaman göç dalgaları azalır, kendi bölgelerine dönerler hem de aşırıcılık gibi bir tehdit olmaz"

Sivilleri hava saldırılarından, varil bombalarından, misket bombalarından koruyabilirsek ciddi şekilde dengeler değişir. Siyasi geçişe doğru çok daha etkin ve kolay şekilde geçebiliriz. Öbür türlü bombardıman ve terör tehdidi altında ne Viyana'nın devamından ne de Cenevre 3'ten bahsedilir. Hele ki Rusya ve İran işgali gölgesi altında bu mümkün değil. İşgalci güçler çekilmeli, güvenli bölgeler oluşturulmalı, siviller korunmalı ki o zaman siyasi çözümden söz edebilelim"

Haberin Devamı