Gazete Vatan Logo

'Kamera kayıtlarını neden göstermediniz?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Konuşmasında hükümeti sert bir dille eleştiren CHP lideri Cilvegöz'deki patlama olayında CHP'li vekillere kamera kayıtlarının 'gizli' deyip izletilmediğini söyledi.

İşte Kılıçdaroğlu'nun o konuşması...

Bugün üç konu üzerinde duracağım. Bunlardan birisi Cilvegözü'nde patlayan bomba ve Suriye politikası. Anayasa ve Türkiye'nin gerçek gündemine de ekonomiye değineceğiz. Ayşe Hanım Teyze evini nasıl geçiniyor, onun sorunlarına da değineceğiz.

'GİZLİ' DEDİLER İZLETMEDİLER

Arkadaşlar hemen Hatay'a gitti. Orada Hurşit Güneş arkadaşımız olayın ayrıntılrını öğrenmeye çalışıyor. Bölgedeki milletvekilimiz kamera kayıtlarını izlemek istedi ama 'gizlilik kararı var' denilerek reddedildi. Kamera kayıtları için önce evet demişler sonra hayır demişler. Bakanlar gider, kamera kayıtlarını izlerler gizlilik kaydı yok, bizim vekilimiz gider izin vermezler. Şimdi ben HSYK'ya ne diyeyim? O savcıya ne söyleyeyim? Çifte standart olmaz. AKP'ye oy veren vatandaş bizim vatandaşımız CHP'ye oy veren vatandaş da bizim vatandaşımız. Suriye politikasında Türkiye'yi bir batağa sürüklediler. Daha düne kadar kardeşim ediği kişiye 6 ay bile geçmeden 180 derece çark eden kişiye sesleniyorum. Orada bir bomba patlıyorsa bu senin sorumluluğundadır. Bu da sakın uçak işine dönmesin. Uçağın düşürüldüğünü de biz başka yerde öğrendik.

Cilvegözü sınır kapısının tek taraflı kapatıldığı söylendi. Madem kapatıldı Suriye tarafı kimin kontrolünde. Yabancı bir basın mensubu nasıl bomba üretildiğini gösterdi. Bu bomba olayını siz Türkiye Cumhuriyeti'nin vakarına yakışır şekilde açıklayacak mısınız açıklamayacak mısınız bunu bekliyoruz. Ölen vatandaşlar var Suriyeliler var. Ölen insandır. Teröre her zaman lanet ettik. Bir terör olayının sonucunda insanlar hayatını yitirmişse inancı kimliği ne olursa olsun onlara Allah'tan rahmet diliyoruz.

Suriye politikası bizim kanayan yaramızdır. Sen Suriye'nin içişlerine karışırsan onlar da senin içişlerine karışır.
Defalarca söyledik yanlış yapıyorsunuz. Sizin ne işiniz var Suriye'nin iç işlerine? Birisi de senin iç işine müdahale edince kıyameti koparıyorsun o zaman sen de başkalarının iç işine karışma. Suriye konusunda duyarlılığımızı koruyoruz. Lizbon'da Sosyalist Enternasyonal'da bir komisyon kurulmasını önerdik ve kabul edildi.

Suriye olayında biz ne o taraftanız ne de bu taraftanız; biz Suriye halkının yanındayız. Suriye halkı bedel ödememeli, birbirlerine silah çekmemeli. Birisinin eline silah verip git kardeşini öldür diyen anlayışı kabul etmiyoruz.


ANAYASA ŞANTAJLA DEĞİŞMEZ


Şantajla bir ülkenin anayasası değiştirilemez. Hiç bir şantaj CHP'li için geçerli olamaz. Mart ayı sonuna kadar çalışmalar bitmezse kendi anayasamızı yapacağız diyorlar.

Efendim görüşmeler devam ediyor. Başkanlık sistemi getireceğiz. Arkadaşlar gayet haklı olarak biz buraya parlamenter sistemi güçlendirmek için oturduk nereden çıktı bu başkanlık sistemi? Getirirseniz biz bunu görüşmeyiz dedik ve sonra bu konuda geri adım attılar. Şimdi görüşmezseniz biz kendi anayasamızı getireceğiz dediler. Anayasalar bir ülkenin temelini oluşturan hukuk normlarıdır. O normlar aynı zamanda evrensel hukuku kucaklayan normlardır. O normları siz iki önerge vererek değiştiremezsiniz. Parlamenter sistemin kuruluşu yeni değildir bizde. Erzurum kongresine, Sivas Kongresi'ne bakın önce...

'KENDİ TARİHİNİ BİLMEKTEN ACİZSİN!'

Başkanlık sistemi gelsin niçin? Ben Cumhurbaşkanı olacağım ama benim yetkilerim olmayacak. Ben tayin edeceğim diyor. Ne yarparsa yapsınlar, rejimi değiştirmek için vereceğiniz önerge CHP mecliste olduğu müddetçe asla ve asla geçemez. Demokrasi benim için ayak bağıdır demişti. Bunu söyleyen kişi devletin bütün yetkilerini toplamaya çalışıyor. Sen kendi tarihini bilmekten acizsin. Sen kendi geçmişini bilsen, sen Erzurum'u Sivas'ı bilsen Başkanlık sistemini mi önerirsin. 1 tek CHP'li kalana kadar düşüncemizden ödün vermeyeceğiz ve parlamentodan mücadele edeceğiz. Parlameneter sistem ardında gözyaşı bırakmıştır. Demokrasinin kabesi olarak gösteriyoruz. Eğer bir kışı çıkıp her şey benim elimde derse totaliter rejim gelir. Biz öteden beri çağdaş uygarlığı hedefleyen bir milletiz. Sürekli gelişen bir kavram çağdaş uygarlık. Statik bir anlam taşımaz. Herkesin karnının doyduğu özgürce düşüncelerini ifade ettiği bir alandır çağdaş uygarlık. Yönümüzü batıya çevirdik derken çağdaş uygarlığa çevirdik.

50 kez söyledim bir kez daha söyleyeyim demokrasi yüzde 51 demek değildir. Dünyanın düz olduğunu milyonlar kabul ediyordu ama bir kişi çıktı dünya yuvarlak dedi. Şimdi bir kişi bile kalmadı dünya düzdür diyen. Eğer siz yetkilerin tamamı bende olsun diyorsanız bırakın bunları AB'ye Şangay 5'lisine almazlar. Ama bunu bırakıp üçlü yapsınlar: Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye. Biraz zorlarsa onun da liderliğini alabilirler.

'HALKIN GÜNDEMİYLE HÜKÜMETİN GÜNDEMİ FARKLI'

Biz üstümüze düşeni yapıyoruz, ama herkes yapacak. Bu ülkede herkesin çocuklarının geleceğine karşı sorumluluğu var. Biz baskıcı bir Türkiye değil; çağdaş, özgür, bağımsız bir Türkiye olmasını istiyoruz. Eğer bir iktidar halkına yabancılaşırsa halkına yabancılaşır. Halkın gündemiyle, sokakta yaşayan insanların gündemiyle hükümetin gündemi arasında farklılık var. Beyefendi diyor ki, gündemi ben belirlemek zorundayım. Yapay gündem yaratarak bir insanın Başbakanlığını sürdürmesi ne kadar ahlaki.

Sanal gündemi halkın gündemiymiş gibi yapan medya var. Medya halkın gözü kulağı olmak zorundadır. İktidarın gözü kulağı ancak totaliter rejimlerde olur. Köşe yazarları bedel ödemekten kaçınmamalılar. Çıkar birisi ben bunu söyledim gündemi saptırmak için söyledim. Biz de alkışlayacağız. Bizim sorumluluğumuz var ama bu ülkede yaşayan her yurttaşın ayrıca sorumluluğu var. Aydın olmak kolay değil. Aydın olmak halka adanmışlık demektir. Bir şey söylersem iktidar mensuplarını acaba üzer miyim derseniz demokrasiyi geliştiremezsiniz.

SUÇ BİRAZ DA AYŞE HANIM TEYZE'DE

Enflasyon rakamları ne durumda. Ayşe Hanım tencereyi koydu ateşin üzerine ve soğanı koydu. Kuru soğana yüzde 30 zam geldi. Sivri bibere gelen zam bir ayda yüzde 46... Döndü birkaç tane de domates doğrayayım dedi zam yüzde 51.5... Bunlar korkak medyanın gündeminde yok, cesur medyanın gündeminde yok. Bir kaç da patlıcan doğrayayım dediler zaman yüzde 40'ın üzerinde. Biraz da su ekleyeyim dedi ama suya da zam yaptılar. Şimdi ben tüm halkıma sesleniyorum. Ayşe Hanım teyzenin tepki göstermesini bekliyorum. Türkiye'yi günlük gülistanlık göstermek nereden çıktı? Medya iktidarın gözü kulağı olursa tiraj kaybeder ve geldiğimiz nokta budur. Ayşe Hanım Teyzenin biraz isyan etmesi lazım. Kocasına da sorması lazım senin maaşın ne kadar arttı diye. Recep Tayyip Erdoğan'ın umurunda mı? Bindiği uçak, içtiği su, oturduğu ev bedava. Ne diyordu maaşımla geçinemiyorum. Ayşe Hanım Teyze nasıl geçinecek. Kabahat sadece AKP iktidarında mı? Ayşe Hanım Teyze iktidara sen getirdin bunları. Şimdi bunların bedelini sen ödüyorsun.

'GELEN ZAM YÜZDE 210!'

Hastaneye de çocukları ve kendisi düşmemeli. Yatak ücretlerine gelen zam yüzde 103.7. Hadi yattınız nasıl tahlil yapacaksınız. Gelen zam yüzde 210. Rontgen çektireceksin gelen zam yüzde 114... Hekim dedi ki MR çektireceksin. Zam yüzde 108.

Bizim bir sorumluluğumuz var; halkın gündeminde çalınan bu ayrıntıları halka anlatmak. Ekonomi iyi yönetiliyormuş. Faturayı vatandaş ödüyor. 2 uçağı beğenmedin bir uçak daha alıyorsun. Ekonomi iyi yönetilmiyor. Artık Türkiye'de vatandaş da zamları gördükten sonra anlayacak. Ekonomi konusunda kendi politikalarımızı anlatacağız. Türkiye iyiye gitmiyor. Kim ne derse desin. Gazetelerin renkli sayfalarına inanmıyorum. Herkes eşine sorsun. Herkes gırtlığına kadar borç içinde.

'DÜNE KADAR ERGENEKONCU DİYORDU'

Emekli perişan, çiftçi perişan. Övülecek tarafın olsa öveceğiz. Bütün dünya da biliyor bunları. Bu ülkenin aydınlarına, yazarlarına büyük görev düşüyor. Halka karşı bizim sorumluluğumuz var. O sözde aydınlara bir şey hatırlatmak isterim, Recep Tayyip Erdoğan'ın ipiyle kuyuya inmeyin, sizi yolda bırakır. Düne kadar Ergenekoncu dediği kişileri ziyarete gittiler. Recep Tayyip Erdoğan Ergin Saygun'u ziyarete gitti şimdi ERgenekoncu diyecekler mi? Diyemezler, çünkü o kalem özgür değilse özgür yazılar yazamaz. Erdoğan'ın hareketi doğru bir hareket. Vicdanı rahatsız vicdanı. Sen yanlış yapıyorsun diyorlardı o da anladı bunu. Diyeceksiniz ki jeton geç düştü. Ama hiç düşmemesinden daha iyidir. O ziyaret bizden özür anlamına gelir. Bu ziyareti yaptın diye kamu vicdanınında temizlen sanma. Mehmet Haberal orada. Diyorsun ki çağdaş demokratirk bir Türkiye olsun ama gidiyorsun 12 Eylül yasalarının arkasına saklanıyrosun.

Sen gerçekten Türkiye'yi özgür bir ülke haline getirmek istiyorsan gel darbe yasalarını değiştirelim.

Savunma demokrasilerde kutsal bir haktır. Savunmanın olmadığı yerde yargılama olamaz. İstanbul Barosu'na uygulanan baskıyı şiddetle protesto ediyoruz. Ne yapmışlar, davaları incelemişler, neden böyle konuşuyorsunuz demişler. Bu savunma hakkına sahip olan avukatların sonuna kadar yanındayız. İnsan Hakları evrensel bir kuraldır. İnsan hakları bir ülkeye özgü bir olay da değildir. Hepimizin ortak savunduğu alan İnsan Hakları'dır. Bu ihlaller bütün ülkelerin dikkatini çeker. Eğer Suriye'de insan hakları ihlali varsa biz de tepki gösteriyoruz.

Haberin Devamı