'İhbar mektubu senaryo!

Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast'ın yargılandığı mahkemeye mektup gönderen Tokat Cezaevi'ndeki bir tutuklu, Dink'i öldürmeyi Erhan Tuncel ile planladıklarını iddia etmişti. Dink cinayetini soruşturan savcının iddia üzerine inceleme başlatmasına polis muhbiri Erhan Tuncel'den yanıt geldi. Gizli tanığı tanımadığını söyleyen Tuncel, "İhbar mektubu senaryo. Ben o şahsı tanımıyorum. Ama ismini biliyorum. M.A. adında biri, meşhur olmak istiyor. Ya da ciddi şekilde şizofren ya da birileri bu senaryoyu yazdı, bunun eline tutuşturdu. Benim olaydan sonra nerede olduğum mahkeme tarafından tespit edildi. İki gün sonra da gözaltına alındım. Savcıların senaryo hazırladığı bir toplumda, cezaevindeki biri de kolaylıkla senaryo yazabilir. Ne adaya ne de Ardeşen'e gittim. Dink'i ben değil, devlet içindeki derin yapı öldürdü. Polis buna göz yumdu. Yakında ortaya çıkar. Herkes her şeyi söyleyebilir. Ancak aslı yok, yasal süreci iftiradan başlatacağız" dedi.

Tuncel, savcıyı suçladı...

Savcının ciddiyetsiz bir soruşturma yürüttüğünü iddia eden Tuncel, şunları söyledi: "Garip olan soruşturmayı yürüten savcının, ne kadar ciddiyetsiz şekilde soruşturmayı yürüttüğüdür. Devlet Denetleme Kurulu(DDK) tarafından tespitlidir. Soruşturmada adı geçen çok sayıda devlet görevlisi var. Onların dinlenmesi yerine abuk sabuk kişiler
dinleniyor. Daha önceden de buna benzer söylentiler ortaya çıktı. Kamuoyunun ilgisi bu yönde olduğu için cevap vermek zorunda kaldık" dedi.

'Yapı gizlenmeye çalışılıyor'

Erhan Tuncel, gizli tanığın gönderdiği ihbar mektubunda yer alan: "Ada'da keşif yaptık. Aya Yorgi Kilisesi papazını öldürecektik. Dink suikastını Erhan ve ben yapacaktık. Üç istihbaratçı gözlemci olacaktı. Ogün'e verdiği silahın aynısından bana da verdi" iddiaları için de şunları söyledi: "Hayır hiçbir zaman adada keşif yapmadım. Hayatımda büyük adayı görmedim. Uyduruyor. Bu konu mahkeme safhasında da dile getirildi. Beni suçlayan sanıklar bile, silahı benim vermediğimi söyledi. Silahın temin edildiği yer belli. Cinayet öncesi görevimi yaptım. Gerekli mercilere durumu bildirdim. Bugün bütün oklar beni gösteriyor olabilir. Bu konuda daha önce de 2007'de aynı süreç yaşandı, içi boş çıktı. Gerçek yapı gizlenerek, ben ön plana atılıyorum. Bu yapı o kadar güçlü ki, olayı engellemeye çalışan bir kişiyi, yani beni sürekli gündemde tutarak, bu yapı gizlenmeye çalışılıyor. Bu yapı yıllarca farklı isimlerle anıldı, 'dış güçler' dendi, 'kontrgerilla' dendi en sonunda devlet 'Ergenekon' dedi. Bu yapının ne olduğunu bilmiyorum. Dink cinayeti de bu yapının yansımasıdır."



'Medikal işi ile uğraşıyorum'

Polis ya da MİT'ten kimsenin kendisi ile irtibata geçmediğini belirten polis muhbiri Erhan Tuncel, cezaevinden çıktıktan sonra, bir kliniğe ortak oldu. Bu ortağınız 'Devlet görevlisi mi?' sorumuza ise, "Hayır,ortağımın teşkilatla bir ilgisi yok. Biz medikal işi ile uğraşıyoruz.Yargıtay kararı sonuçlandıktan sonra da en kısa sürede evleneceğim" yanıtını verdi.