'Eğlence insanıyım pozitif olmayanlardan uzaklaşırım'

Aileden sanatçı bir isim Özge Borak... Yolu önceden çizilmiş... Bu yıl hem film hem de müzikalde oynayan Borak eğlenceli biri olduğunu söylüyor: “ Devamlı bir yerlere kolumu, kafamı çarparım. Her yerim çocuk gibi mordur. Bir de alışveriş yaparken neyi alacağıma karar veremem; yanımdaki fenalık geçirebilir.”

2015 sizin yılınız mı oldu; müzikal, film, Güldür Güldür derken her yerde ne mutlu ki sizi görür olduk?

Herkes öyle söylüyor, 2015 senin yılın diyor. Çok çalışıyorum, ama böyle şeyleri ve tebrikleri duydukça çok mutlu oluyorum. Emekler karşılık buluyor.

Babanız koreograf; anneniz balerin, kardeşiniz dansçı... Ailenin tüm fertlerinin sanatla iç içe olmasına çok alışık değiliz. Oyunculuğu seçmenizde ailenizin rolü nedir, sanki başka şansınız da yokmuş gibi?

Evet çocukluğum kulislerde geçti. Sanatın herhangi bir kolunu seçmem kaçınılmazdı sanki. Maailem devlet opera ve balesinde olunca, çocukken balerin olmak istemiştim doğal olarak. Sonra 8 yaşımda Şehir Tiyatroları’na girdim ve o günden sonra tiyatro hep hayatımda oldu ve olacak. Ailem her zaman destek olmuştur bana, mesleğimi seçtiğimde de desteklerini eksik etmediler. Ve sanatçı bir ailenin içinde büyümenin ayrıcalığı tartışılmaz tabii.

Şu sıralar Sugar (Balım) müzikalinde sahnelediğiniz performans herkesin dilinde. Hep hayaliniz miydi bir müzikalde başrol oynamak?

Evet müzikalde oynamak çocukluk hayalimdi. Daha önce bu hayalimi cabaret oyunuyla gerçekleştirmiştim. Şimdi de Balım müzikaliyle pekişti. Seyircilerden çok güzel tepkiler geliyor. Seyircilerin gözlerindeki ışığı biz sahneden görüyoruz; çok şanslıyız.

Marilyn Monroe olmak ne hissettiriyor?

Aslında Marilyn Monroe olmadım. Marilyn Monroe’nun 1959’da oynadığı bir rolü oynuyorum.

Ama dünyada da bu müzikal oynanırken, Marilyn Monroe bu rolle özdeşleştiği için, bu rolü oynayan tüm oyuncular sarı peruk kullanmış. O sebeple ben de sarı peruk kullanıyorum, o kadar. Ama onun oynamış olduğu bir rolü oynuyor olmak müthiş bir duygu tabii ki.

SARI SAÇLILARIN HAYATI BENCE ÇOK ZOR MAKYAJSIZ HASTA GİBİ GÖRÜNÜYORLAR

Sarı peruğu takıp aynaya baktığınızda ilk ne dediniz?

‘Makyajsız imkansız’ dedim. Sarı saçlıların hayatı zor bence. Makyajsız hep hasta gibi görünüyor insan. Bu kadar sarıya boyatmam gibi geliyor bana.

Babanızla ilk defa mı bir arada çalışıyorsunuz?

Hayır babamla daha önce çok defa çalıştık. Onun yaptığı koreografilerde dans ettim Ama ilk defa aynı sahneyi paylaşıyoruz. Hem oyunun koreografisini yaptı hem de beraber oynuyoruz.

Biraz mesafeli ve soğuk duruyorsunuz. Öyle misinizdir gerçekten peki?

Herşeyden biraz derim hep. Mesafeli olmam gerektiğinde mesafeli ama soğuk değilimdir. Eğlence insanıyımdır. Pozitif olmayan insanlardan uzak dururum.

Baktığımızda kusursuz görünüyorsunuz. Mükemmel bir ailenin iyi eğitim almış; güzel ve başarılı kızı... En büyük defonuz?

Böyle düşündüğünüz için teşekkür ederim. Ama tbii ki kimse mükemmel değil. Devamlı kolumu, bacağımı, kafamı, gözümü çarparım mesela. Çocuk gibi mordur her yerim. Bir de başkası için değil de kendim için bir şey seçerken 40 saat düşünürüm; o mu bu mu diye. Yanımda biri varsa fenalık geçirebilir...

Çıtkırıldım, nazlı tiplerden değilsiniz. Sizin için “harbi kızdır” denmesi hoşunuza gidiyor mu?

Tabii hoşuma gidiyor. Her işimi kendim halletmeyi tercih ederim. Bu da bir maskülenlik veriyor insana tabii ama bir kadın olduğumu unutmadan ve bundan gurur duyarak.

ÇERKEZ DANSINI 1-2 SAATTE ÖĞRENDİM

Bana Adını Sor filminde sizi cezbeden neydi?

Herşeyden önce gerçek bir hikaye olması beni cezbetti. Ve de hikayenin geneli; ama özellikle finali... Seyirci de finale hem şaşıracak hem de ben olsam ne yapardım diyecek..

Yaptığınız Çerkez dansı için ne kadar çalıştınız?

Bir kaç saatte öğrendik. Engin Hepileri de çok yetenekli bir oyuncu. Karşılıklı güzel bir uyum yakaladık. Ve kısa sürede öğrendik.

Dizi, film, müzikal... Hepsini yaptınız. Şimdiki hedefiniz nedir?

Hedefler, hayaller bitmez, bitmemeli bence... Yeni müzikal, yeni filmler, yeni projeler olmalı; zamanla olur da. Var aklımda bir kaç proje. Zamanla hayata geçireceğim.

ŞÖHRET UMURUMDA DEĞİL

Ünlü olmak sadece sosyal sorumluluk projelerinde insanların dikkatini o yöne çekmek açısından önemli yoksa umurumda bile değil. İnsanların sizi görünce yüzlerindeki gülümsemeyi görmek de büyük mutluluk.