Gazete Vatan Logo

'Bu üniversitede iş güvenliği yok'

Araştırma görevlileri isyanda...

Taksim'de toplanan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) araştırma görevlileri, kamuoyunda "Torba yasa" olarak bilinen düzenlemeyi gerekçe göstererek 50-d maddesinden istihdam edilen araştırma görevlileri, görev süreleri ve özlük haklarında yapılmak istenen değişiklikleri düzenledikleri bir yürüyüşle protesto etti.

SLOGANLARLA FAKÜLTEYE YÜRÜDÜLER

Öğrenciler ve İTÜ'li araştırma görevlilerininde aralarında bulunduğu yaklaşık 300 kişilik grup, Taksim Tramvay Durağı'nda bir araya geldi. Grup, "Bu üniversitede iş güvencesi yoktur", "Asistan kıyımına son", "AKP kaybedecek,Üniversite kazanacak, Hocama dokunma" yazılı pankartlar ve "Eşit işe eşit güvence", "Doktoralı işsiz olmayacağız", "Biz kalıyoruz YÖK gitsin", "Ferman YÖK'ün üniversiteler bizimdir" şeklinde dövizler açtı. Grup daha sonra "YÖK gitsin biz kalıyoruz", "YÖK'e hayır", "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" şeklinde sloganlar atarak İTÜ Gümüşsuyu Yerleşkesi Makine Fakültesi önüne doğru yürüdü. Üniversite önüne yürüyen grubu başka bir grup alkışlarla karşıladı. Bu sırada bir grup öğrenci pencereden, "Kürsü ile ticarethaneyi birbirine karıştırmayın olurmu çocuklar" Oğuz Atay'ın 'Mustafa İnan: Bir bilim adamının romanından alıntı sözünün yazılı olduğu pankartı açtı.
Haberin devamı ↓reklam

İTÜ REKTÖRLÜĞÜ BU HUKUKSUZLUĞA ORTAK OLUYOR

Burada grup adına basın açıklamasını İTÜ Makine Mühendisliği Araştırma Görevlisi Özgür Günelsu okudu. Yüksek Öğretim Kanunu'nun Üniversiteleri dönüştürme idealinin bir tatbikatı bugün İTÜ'de yaşandığını belirten Günelsu, "Azami süre tanımından hareketle 6111 sayılı torba yasada yer alan bir kanun kullanılarak, Araştırma Görevlilerinin işlerine son veriliyor. Yüksek lisansta 3, doktorada 6 yılı tamamlamış ve mezun olmamış 50-D'li araştırma görevlilerinin ilişikleri kesiliyor. Bir önceki basın açıklamasından bu yana geçen bir ay sonunda 8 Araştırma Görevlisinin ilişiği kesildi ve 90'a yakın araştırma görevlisinin de önümüzdeki günlerde aynı kapsamda işten atılması söz konusu. Diğer yandan bu belirsizlik içinde azami doktora süresini aşmadan tezlerini tamamlamış araştırma görevlilerinin de atama işlemleri bekletiliyor. Yükseköğretim kanunu öğrenimi devam ettiği sürece lisansüstü öğrencilerinin 50-d kadrosundan istihdam edilebileceğini açıkça belirtiyor. Buna rağmen YÖK, yasayla yapamadığını dayatmayla yapıyor ve Araştırma Görevlilerinin işten çıkarılmasına sebep oluyor. İTÜ Rektörlüğü de bu hukuksuzluğa ortak oluyor" dedi.

YÖK GİTSİN BİZ KALIYORUZ

Bu mağduriyete maruz kalan Araştırma Görevlilerinin durumunu tartışmak üzere Rektörlük tarafından oluşturulan komisyonun işlevini yerine getirmediğini söyleyen Günelsu, "Mağduriyetimizi ve taleplerimizi her fırsatta İTÜ'nün tüm organlarına ulaştırmaya çalıştık. Araştırma Görevlilerinin Üniversitenin asli bir parçası olduğunu, Araştırma Görevlilerini hedef alan bu uygulamaların İTÜ'yü geri dönülmez bir şekilde dönüştüreceğini yineledik. Bu süreçte basın açıklaması yaptık ve İTÜ'de bu duruma sessiz kalmayan Araştırma Görevlisi, Öğretim Üyesi, İdari Personel, Sözleşmeli Çalışan ve öğrencilerin 1000'e yakın imzasını İTÜ Rektörlüğüne ilettik. Fakat İTÜ rektörlüğü bu tepkilere seyirci kaldı. Bugün bizler burada bir adım daha atıyor ve taleplerimiz gerçekleşene kadar üniversitemizi terketmiyoruz" dedi.

Haberin Devamı