Gazete Vatan Logo

‘Babamın dua edip su dökecek mezarı olsun’

Fikri Özgen’in oğlu; “Sadece babamın mezarını istiyorum”

Diyarbakır’da JİTEM’in sorgu merkezi olarak bilinen alanda bulunan kafatası sayısı 9’a yükseldi. Yakınları kaybolan aileler DNA testi için savcılığa başvuruyor. O binada en son kaybolanlardan Fikri Özgen’in oğlu, “Sadece babamın mezarını istiyorum” dedi.

Diyarbakır’da Jandarma Komutanlığı, Diyarbakır Cezaevi ve Cumhuriyet Savcılığı arasında JİTEM’in kullandığı alanda kafatası ve kemiklerle ilgili kazı çalışmaları sürüyor. Bulunan kafatası sayısı 9’a yükselirken, Başsavcılık, konuyla ilgili özel yetkili bir savcı görevlendirdi. Bulunan kurukafaların yakınlarının olabileceğini düşünen aileler ise, DNA testi için savcılığa başvuruyor. Bulunan insan kemikleri, yakınları 1990’lı yıllarda gözaltına alınıp kaybedilenlerin yakınlarına umut oldu. Bu isimlerden biri de Diyarbakır’da 27 Şubat 1997 tarihinde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Fikri Özgen’in oğlu Nevzat Özgen: “Babam Kulp Yeşilköy mahallesi muhtarıydı. 73 yaşında kendi halinde bir insandı. Koşuyolu’ndaki evimizde 4 sivil, beyaz Toros’la babamı aldılar. Bir daha da haber alamadık. Başvurmadığımız makam kalmadı. İç hukuku tükettik AİHM’e gittik. Tazminata hükmetti. Babamın Zahit Engin isminde Çanakkaleli bir grup komutanı tarafından alındığı ve götürülüp infaz edildiğiyle ile ilgili itirafçı beyanı var. Ama bir sonuç çıkmadı.”

‘Umutsuzluktan umut doğdu’

Nevzat Özgen yaşadıklarını şöyle anlattı: “Geçtiğimiz sene ben Kültür Bakanlığı’na “Babamın öldürüldüğü yeri müze yapmayın” diye mektup yazdım. Şimdi restorasyon çalışmalarında kemikler bulundu. Bir an önce DNA testi yapılması gerekiyor. Çok üzücü bir olay, bizden ya da bir başka acılı aileden bir parça orada. Umutsuzluktan bir umut doğdu. Duygularım karışık. Babamın bir dua okuyacak, su verecek bir mezarı olsun. Katillerin ortaya çıkmasını istiyoruz. Bu soruşturmadan sonuç çıkar mı bilmiyoruz.”

‘17 bin faili meçhul var’

DNA testi için diğer ailelerle savcılığa başvurmaya hazırlandıklarını anlatın Özgen: “17 bin faili meçhulden söz ediyoruz. Hayatımız boyunca yaşayacağımız bir acı bu. Babam gözaltına alındıktan sonra o JİTEM merkezine korkudan gidemedik. Kimse gidemezdi zaten. Yıllar sonra orası boşaltılınca gittim, gezdim, tek tek yerlere baktım. Boş duvarlarda insan çığlıklarını duydum. Bizimkisi umut, kaybedilen yakınlarımızın bir mezarı olana kadar bu umut hep sürecek, ama acılarımız hiç bitmeyecek.”

‘Bölge yüzlerce isimsiz mezarla dolu’

- Sezgin Tanrıkulu- CHP Milletvekili, Diyarbakır Barosu eski Başkanı: “Birçok faili meçhulle birlikte cesetleri bulunamayan yüzlerce insan var. Bölgedeki bütün topraklar isimsiz mezarlarla dolu. JİTEM’in bulunduğu yer ile Başsavcının odasının yan tarafıydı. Makam odası ile JİTEM’in sorgu merkezi arasındaki mesafe iki metreydi. O dönemde binaya Cumhuriyet Savcısı bile gidemezdi. Gizemli bir yerdi. Başka metruk alanlar da vardı. Oralara götürülüp sonrasında haklarında bilgi alınamayan bir çok insan var. JİTEM cesetleri atacak bir yer bulamamışsa gidip gömmüştür. En son Fikri Amca orada gözlatında kaybedildi, gözaltısı inkar edildi. Meclisin bu konunun üzerine gidilmesi için önerge vereceğim.’

‘JİTEM 2003 yılına kadar o binadaydı’

- Emin Aktar-Diyarbakır Baro Başkanı: Baro olarak kazıları yakından izliyoruz. Savcının soruşturmasını bekliyoruz. Kayıp yakınlarının DNA testi talebi var. Büyük kuşku JİTEM’in infazları olduğu yönünde, çünkü JİTEM’in yanıbaşında bir yer. JİTEM merkezi orada 2003 yılına kadar durdu.

Okkan’dan sonra ‘köşeye sıkıştılar’

- Eski PKK itirafçısı ve JİTEM’ci Abdülkadir Aygan: Normalde son derece pervasız davranan JİTEM’in Gaffar Okkan Emniyet Müdürü olduktan sonra adeta köşeye sıkıştığını anlatan Aygan, “Aynı dönemde MİT Bölge Başkanlığı’yla da takıştılar. Kafalarına göre iş yapamaz oldular. Belki bu dönemde oraya ceset gömmek zorunda kalmış olabilirler” dedi.

Haberin Devamı