Gazete Vatan Logo
Magazin ’Aşktan çok çektim’

’Aşktan çok çektim’

Nev’in, ‘Kıyısız Deniz’ adlı son albümü dinleyicileriyle buluştu. Kemikleşmiş bir dinleyici kitlesi bulunan ve Türk müziğinde kaliteli şarkılara imza atan Nev ile yeni albümünü Nuriye KIRMA konuştu

Nev ile röportaj için Etiler’de buluştuk. Tanıştığım en doğal insanlardan biri... Tıpkı şarkılarındaki gibi naif, az kelimeyle çok şey anlatan, söyleyecek sözü ve fikri olan, donanımlı bir adam. Yeni albümü ‘Kıyısız Deniz’ tamamen kendi imzasını taşıyor. Prodüktörlüğü, aranjesi, şarkıların sözleri ona ait. Şarkılarını üretirken içeriğinin dolu olmasına dikkat ettiğini söyleyen Nev, müzik yaşantısından, aşk ve özel hayatına kadar hakkında bilinmeyenleri paylaştı.

Nev dinleyicisi olarak neden albümlerin arasında bu kadar ara veriyorsunuz diye sormak istiyorum.

Galiba doğru iş için yanlış zaman yok. Bunun için albümlerim biraz geç oluyor. Bir sebebi şu; şarkı sözlerini ben yazdığım için, 10 şarkının oluşması zaman alıyor. Son albüm süreçlerine de baktığınız zaman, müzik yapmak isteyen birinin bu kadar cezalandırıldığı bir ortam şimdiye kadar hiç olmadı. Müzik samimi ve samimiyetle çıkması gereken bir şey. O zaman yolunu bulup gidiyor. Manipüle ederek iyi bir müzik çıkmıyor. Benim doğal ritmim böyle. Şarkı bestelemek o kadar kolay bir şey değil. Sadece yorumcu değilim, aynı zamanda besteciyim de. Müziğin her alanında olmaya çalışıyorum.

Haberin Devamı

Bir albümü hazırlarken neler size ilham veriyor? Nelerden besleniyorsunuz duygu olarak?

Benim en büyük derdim, anlatmak istediğim şeyi en doğru şekilde, en doğru müzikle anlatabilmektir. Şunun farkındayım, bir şeyler üretirken, bu ülkenin sosyolojik ve toplumsal yapısından haberdar olmak gerekiyor. Samimiyetle yaklaşıp, temiz bir ayna oluşturmak gerekiyor. Yani ürettiklerinizde varolanı yansıtmak gerekiyor. Yazdığım şarkılarda hiçbir şey kaybetmediğimi bilmek hoşuma gidiyor. Biliyorum, yazdığım şarkılar kolay algılanmıyor ama sonrasında dinledikçe bir ömür insanların arşivlerinde kalıyor ve onlara yol arkadaşı oluyor. Mesela altı yıl albüm yapmasam bile benim konserlerim güzel ve dolu dolu geçiyor. Bunun sanırım niyetle de alakası var.

‘Albümlerim arasında hikayeler devam eder

‘Kıyısız Deniz’ tamamen sizin imzanızı attığınız bir albüm olmuş. Nasıl bir albüm bekliyor bizi?

Haberin Devamı

Çok güzel bir albüm. Kendi iç sesiyle konuşan ve samimiyet aynasına tertemiz bakan herkesin kendini yakalayabileceği iyi niyetli bir albüm oldu. Kendi dinleyicisini seçen ve ona çok değer veren bir albüm oldu. Kendinin farkında olmayanları direkt olmasa bile indirekt bir şekilde etkileyip yanına çağıran bir albüm oldu. Ve zevk panaroması olarak da, tek bir yerde duran değil, farklı farklı içerikler sunan bir albüm oldu. İçinde çok şey anlatan şarkılar var.

Dinlerken bana biraz Bülent Ortaçgil şarkıları havasını verdi...

Ne mutlu... Çocukluğumdan beri Bülent Ortaçgil, Fikret Kızılok gibi büyük ustaların dinleyicisiyimdir. Benim için çok özeller. Albümlerde niyet olarak önce ne sunduğunuz çok önemli: Eğlendirici olmak mı, yoksa içerik olarak belli bir kaliteyi tutturmak mı istiyorsunuz? Ben hep içeriğe dikkat ediyorum.

Ne kadar sürede çıktı bu şarkılar? Çok önceden yazılmış olanlar da var ?

Bir önceki albümle, şimdiki yeni albüm arasında yazıldılar. Ben yeteri kadar şarkı yazıp, sonra albümümü çıkarıyorum (gülüyor). Yavaş yavaş kendimi ifade etmeyi ve müzikte bir zemine oturtmayı öğreniyorum. Yaş olarak da, farkındalık olarak da büyüyorum.

Haberin Devamı

Klip ‘Toy’ şarkısına gelmiş. Albümle aynı adı taşıyan ‘Kıyısız Deniz’e çekmediniz?

Benim acayip bir huyum var. Önceki albümümden bir kelime alır, yeni albümümde devam ederim. hikaye devam eder. Genel algıyı devam ettiriyorum kendimce.

Klip nasıl oldu peki?

Mahir Akyol yönetmenimizdi. Düşünce olarak da, kalp olarak da iyi anlaşıyoruz. ‘Toy’un duygusunu anlatmak için bir sürü yol vardı, ama biz biraz daha hikayeyi hayatın içine sokmayı tercih ettik. Klip aslında kendisini anlatıyor. Bir de bu kez, gitarı elimden bırakıp, biraz elimi ayağımı kullanabildim. Bu güzeldi.

Albüm aralarında single da çıkarmıyorsunuz. Dolu bir albümü dinleyicilerle buluşuyorsunuz. Nedeni var mı?

Single bir kere yaptım başka da yapmadım. Albümlere değer veriyorum. Belki tek tek şarkılar yapıp, sunabilsem daha mutlu olacağım. Düşünsene bir eser yapıyorsun ama onu yayınlamak için iki yıl bekliyorsun. Ama artık böyle yapmayaağım. Bundan sonra yazdığım, ürettiğim fikirleri bile paylaşacağım. Sosyal medya konusunda da çekingendim ama artık öyle olmayacağım.

Haberin Devamı

‘Anadolu rock gibi saçma bir tabir üretildi’

2001’den bu yana müzik piyasasındaki değişimleri biraz değerlendirebilir misiniz?

Üniversite yıllarımda dinlediğim müziklere ve o müziklerin içeriklerine, yine o dönemdeki rol modellerimize bakıyorum, şimdiki müziklerde o kalite açıkçası çok yok. 17 dakikalık şarkılar vardı, şimdi 3-4 dakikada hemen şarkının duygusunu vermeye çalışıyorsun. Her şey çok hızlı ilerliyor. Müzik de bu gidişe ayak uyduruyor. 90’lı yılların ortasından itibaren, bilgisayarın ve internetin daha sık kullanılmasıyla beraber her alanda yeni bir çağ başladı. Sanatta da değişim başladı. Benim müziğe geç girişim de bununla ilgili. Anadolu rock gibi saçma bir tabir üretildi, pop müziğe bakıyorsun, Türk pop müziği adı altında garip ve farklı çalışmalara başlandı. Açıkçası kendimi iki tarafta da göremediğim için müziğe profesyonel anlamda girişim bu kadar uzun sürdü. Ülke olarak müzik konusunda giderek zevksizleşiyoruz. Herkes şarkılarla göbek atma peşinde.

Yaptığınız müziği bana bir yemek olarak tarif etseniz hangi yemek olurdu ve neden?

Doymak için değil tadına varmak ve hissetmek için yenilecek bir yemek olurdu.

Nasıl geçiyor bir gününüz? Sizin özel hayatınıza dair hiçbir şey bilmiyoruz.

Annemle yaşıyorum. Yelken yapıyorum, dalıyorum ve son iki senedir bisiklet sporuyla dan ilgileniyorum.