Gazete Vatan Logo

‘Apo’yu peygamber ilan edenlerle işimiz olmaz’

Muş’ta coşkulu kalabalığa seslenen Erdoğan, BDP’yi sert sözlerle eleştirdi: Şimdi terör örgütü ne diyor: ’Devletin imamlarının arkasında namaz kılmayın.’ Zaten sizin namazla falan ne alakanız var? Apo’yu peygamber ilan edenlerle bizim işimiz olamaz...

BAŞBAKAN Erdoğan, partisinin Muş’ta düzenlediği seçim mitinginde yaklaşık 15 bin kişiye hitap etti. Muş’a uçakla bir saat rötarlı giden Başbakan Erdoğan için geniş güvenlik önlemi alındı. Konuşmasında BDP’yi ağır eleştiren Başbakan, kalabalığa Ahmedi Hani, Yunus Emre ve Mevlana’nın dizeleriyle birlik beraberlik kardeşlik mesajları verdi. BDP’yi eleştiren Başbakan özetle şöyle dedi:

KÜRT KARDEŞLERİMİN SORUNU: Biz bu topraklar üzerinde dost değil, kardeşiz, kardeş. Şu Dicle ile Fırat ne kadar kardeşse biz de o kadar kardeşiz. Kim bunun aksini iddia ediyorsa biliniz ki tarihi reddediyor. Silahlar konuştukça, kurşunlar vızıldadıkça, gençler yere düştükçe bizim ciğerimiz, yüreğimiz yandı. Bu ülkeyi bölmeye çalışanlarla bir yere varamayız. Bu ülkede bölücü terör örgütüyle biz bu ülkeyi ayağa kaldıramayız. Benim halkımın sevgili milletimin normal demokratik iradesine hükmetmek isteyenlerle bir yere varamayız. Niye dayatıyorsun niye tehdit ediyorsunuz. Bırakın vatandaşım oyunu kendi iradesiyle kullansın. Benim için artık bu ülkede Kürt sorunu bitmiştir. Artık bu ülkede benim Kürt kardeşlerimin sorunu vardır. Kürt kardeşimin sorununu çözmeye hizmetkarım, varım.

NAMAZLA NE ALAKANIZ VAR: Birliğimizi zedelemeye gayrete edenler var. Cuma, cuma namazı bizim birlik sembollerimizdir. Biz köy camileri, köy mescitlerinde bile cuma kılmayız. İlçelere veya il merkezlerine gideriz. Niye? Çünkü birlik ve beraberlik orada oluşur. Şimdi terör örgütü ne diyor: ’Devletin imamlarının arkasında namaz kılmayın’. Allah Allah... Ya zaten sizin namazla falan ne alakanız var? Terör örgütünün böyle bir derdi var mı? Açık konuşuyorum bakın. Apo’yu peygamber ilan edenlerle bizim işimiz olamaz. Onun için bizi aldatanlara, benim Kürt kardeşlerimi aldatanlara karşı hep beraber olacağız. 50 metre ötede Cuma kılınıyor, arka tarafta birileri ayrıca Cuma kılıyor. Birileri de onları seyrediyor, bu işte bölücülüktür. Bu oyuna gelmeyeceğiz, bu oyunu hep beraber bozacağız.

BDP-PKK İLİŞKİSİ: PKK terör örgütünün lider kadrolarından 8 tanesi uyuşturucu kaçakçılığına bulaştığı için bunların Amerika’daki mal varlıklarına, Amerikan hazinesi tarafından el konuldu, donduruldu. PKK neyle uğraşıyor gördünüz mü? Bakınız bunlar Türkiye’de neyle ilintili. Ne yazık ki BDP ile ilintili çalışıyorlar. Soruyorum sizlere benim Kürt kökenli kardeşlerime, Kürt kardeşlerime acaba bu BDP bu bölgede ne getirdi? Bunlara bakın işlerine gelmediği için, bu işi başaramayacaklarını anladıkları için dinimizle, imanımızla, kutsal değerlerimizle adeta dalga geçiyorlar, ayakları altına alıyorlar. Bayrağımızı ayakları altına alıp yakıyorlar, bunu bunlar yapıyor. Bir çok yerlerde son zamanlarda bunu çoğaltmaya başladılar. Bu bayrak, sizi niçin bu kadar rahatsız ediyor? Bu bayrak sizi rahatsız ediyorsa, o zaman sizin bu ülkede demokratik mücadele diye bir şansınız zaten olamaz. İşlerine gelmediği zaman da tehdit savuruyorlar.


TERÖRİSTLE AYNI KAREDE: 12 Haziran seçimleri yaklaştı. Ne tutturdular bu ara? ’Sivil itaatsizlik’ diye bir şey. Yeniden mağdur rolüne soyunuyorlar, çadırlar kuruyorlar. Miting mi yapacaksın? Gel aynen böyle miting yap. Yürüyüş mü yapacaksın, bildir valiye, git yürüyüşünü de yap. Bunların hiçbirine mani yok ama dertleri ne? Bunlar yol kesmeye alışmışlar. Bunlar yasa masa tanımazlar. Yol kesecek, caddenin üzerine çadır kuracak, bilmem nereye çadır kuracak. Arkadaş miting mi yapacaksın, gel yap. Bak ben de böyle yapıyorum mitingimi. Sen de gel yap, gel böyle yap. Yani bu ülkede her şeyimizi demokratik parlamenter sistem içinde, yasalar çerçevesinde yapsak olmaz mı? Sen de gel yap ama düşünebiliyor musunuz; BDP’nin milletvekili, yüzü maskeli terör örgütünün mensupları yanında ellerinde molotofkokteylleri, onlarla yan yana fotoğraf karesinde.

‘Ey Kılıçdaroğlu elle, dille ileri gidiyorsun’

Erdoğan, konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da eleştirdi. Erdoğan, şöyle dedi: “Şimdi merhum Ecevit’in koltuğuna sığınıyor, gelmiş bana burdan laf atıyor. Diyor ki ’merhum Ecevit’in ismini ağzına alması için’ diyor, ’abdest alması lazım.’ Şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Ey Kılıçdaroğlu, abdest nerede alınır biliyor musun? Abdesti biz sadece namaz kılarken alırız. Bir de Kitabullah’ı okurken elimize aldığımızda. Olay budur. Bunun dışında, ’filancanın ismini ağzına alırken abdest al’, yok böyle bir şey. Bu konularda biz rahatız sen kendine bak. Senin ne denli bu işlerle alakan var bilemem ama ben sadece Hacı Bektaş’ı Veli’nin hitabıyla sesleniyorum sana; eline, diline, beline hakim ol. Bak senden öncekinin bir kasedi çıktı, o kasetle geldin genel başkan oldun. Şimdi sen de elle, dille fazla ileri gidiyorsun. Bilesin ki 12 Haziran’da benim halkım seni de bir yerlere gönderecek.”

YOL KESİP OKUL İSTEDİLER

Başbakan Erdoğan’ın konvoyunun önü Muş’un Sungu Beldesi’nde çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 250 kişi tarafından kesildi. Okul isteyen grup adına otobüse alınan Suphiye Güney, “Biz dürüst, adam gibi bir başbakan istiyoruz. O da sensin. Biz para, maaş istemiyoruz. Senin gibi temiz adam istiyoruz. 250 öğrencimiz olan beldemize okul istiyoruz” dedi. Suphiye Güney’in konuşmasını gülerek idinleyen Erdoğan, istemi Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun değerlendirmesini istedi.

Haberin Devamı