Teşekkür yazısı

T.S. Eliot, hayatımızda iz bırakan dizesinde aylardan en zaliminin Nisan olduğunu söylemişti. Oysa ben Nisan’ı değil Mart’ı ve Eylül’ü zalim olarak algılarım

Haberin Devamı

T.S. Eliot, hayatımızda iz bırakan dizesinde aylardan en zaliminin Nisan olduğunu söylemişti. Oysa ben Nisan’ı değil Mart’ı ve Eylül’ü zalim olarak algılarım.

Bunda belki de hayatlarımızı altüst eden 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinin etkisi vardır.

Eylül denilince aklıma 6-7 Eylül faciası, 11 Mart Şili darbesi ve 12 Eylül gelir.

Eylül ayında bir tek 9 Eylül’ü severim.

Ama bu sene 9 Eylül, İzmir’in kurtuluşuyla birlikte çok güzel bir anı daha bıraktı.

Acı hatıraları silen, içimi minnet, mutluluk ve şükranla dolduran bir 9 Eylül akşamı yaşadık.

Ben izninizle bugünkü yazımda, bana bu olağanüstü güzel hediyeyi veren dostlarıma teşekkür etmek istiyorum.

Önce Boğaz’ın kıyısında Kuruçeşme Arena denilen dünyanın en güzel konser mekânını dolduran binlerce dinleyiciye teşekkür ediyorum.

Beni en güç zamanlarımda bile hiç yalnız bırakmadınız. Bu yüzden 9 Eylül akşamı sizin iyi yüreğinizin ve dünyayı daha adil, daha yaşınılır bir yer kılma inancınızın da kutlaması oldu.

Sağolun.

Yaşar Kemal’in cömert yüreğinden gelen konuşması, Mikis Theodorakis’in beni onurlandıran mesajı, Sunay Akın’ın harikulade sunuşu, Selahattin Duman dostumun büyük yeteneğini ortaya koyan cümleleri yüreğimi ısıttı.

Herşeyi bırakarak o akşam benim şarkılarımı söylemeye gelen büyük sanatçı dostlarıma da gönülden bir teşekkür borçluyum.

Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Ferhat Göçer, Nilüfer, Nükhet Duru, Beyaz, Zerrin Özer, Yavuz Bingöl, Aylin Livaneli, Sunay Akın, Sevingül Bahadır, Hakan Aysev, Hüsnü Şenlendirici, Özcan Deniz.

Sağolun, varolun.

Ben ve dinleyicilerim bu dostluğunuzu hiç unutmayacağız.

Bu kadroda olması gereken Leman Sam bir engel yüzünden gelemedi. Ama ben, şarkılarımı ilk söyleyen ve tanıtanlardan birisi olarak sevgili dostumu hep yanıbaşımda hissettim. Şükriye Tutkun’u da öyle.

Geceyi Beşiktaş Kültür Merkezi düzenledi.

Sahne organizasyonunu Yaşar Gaga yaptı.

Böyle mükemmel bir sahne, harika bir ses düzeni ve unutulmaz vefa gecesi için Necati Akpınar, Gerçek Taşlıoğlu, Mehmet Öztopuz, Erol Çoban, İ. Barış Dönmez, Gülçin Salacan, Aysun Taş, Seda Sertbaş, Selma Semiz, Güven İnandım, Emre Erdem, Gence Arslan, Atilla Aslıhan, Seyfi İpek, Cengizhan Yeldan, Zeynep Arman, Yeşim Doran, İlkay Kant ve Dilay Kant’a teşekkür ederim.

Sıra orkestramıza geldi.

Müziğimin temel taşı kardeşim Ferhat Livaneli’ye, davulda Asım Ekren’e, piyano ve flütte Ali Koç’a, bağlamada Erdal Akkaya’ya, perküsyonda Emre Günay’a, kanunda Bahadır Şener’e, bas gitarda Yaşar Pınar’a ve Gündem Yaylı Grubu’na ne kadar teşekkür etsem azdır.

Konserde mükemmel bir ses düzenini bize sağlayan Midas’a ve konser çekimlerini yapan Ayşe Ersayın ve ekibine ayrıca gecenin görünmez kahramanlarına, organizasyona emek veren onlarca kişiye de gönülden teşekkürler.

Sonuçta beni layık olmadığım biçimde yücelten, bestelerime değer katan ve bunca yılın sonunda “İyi ki bu ülkenin sanatçısıyım. İyi ki bu güzel halka aitim. Çektiğimiz hiçbir şey boşa gitmemiş” dedirten herkes sağolsun.

DİĞER YENİ YAZILAR