Yüzyılın yalanı

Irak harekatına gerekçe olarak Saddam'ın ürettiği iddia edilen kitle imha silahlarını gösteren Amerika, savaşın üzerinden bir ay geçmesine rağmen tek bir kanıt bulamayınca ağız değiştirdi. Önceki gün Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Irak'ın elindeki kitle imha silahlarını savaştan önce yok etmiş olabileceğini öne sürdü. Irak'ta kitle imha silahı olmadığına dair bu ilk sinyalin ardından dün de Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'in Haziran'da piyasaya çıkacak olan Vanity Fair dergisine verdiği demeç basına sızdı.

Birçok neden var
Şahin kanadın önde gelen isimlerinden olan Wolfowitz, kitle imha silahlarının Irak'a savaş kararı alınmasının ardındaki nedenlerden sadece biri olduğunu belirterek, "Bürokratik nedenlerle bu konu üzerinde yoğunlaştık. Kitle imha silahlarını ön plana çıkarmayı seçtik çünkü herkesin üzerinde uzlaşabileceği tek neden buydu" diye konuştu. Wolfowitz, kitle imha silahları tartışılırken Irak'ın işgalinin konuşulmayan asıl büyük nedeninin gözden kaçırıldığını da vurgulayarak, "Saddam'ın devrilmesi Suudi Arabistan'da bulunan ABD askerlerinin çekilmesine olanak tanıdı. Suudiler'in sırtından bu yükün alınması bile barışçıl bir Ortadoğu'nun kapısını açmaya yetecektir" dedi. Tüm çabalara rağmen kimyasal saldırıya karşı koruyucu elbiseler dışında bir şey bulamadığını itiraf eden Amerikan yönetiminden peş peşe gelen bu açıklamalar, Irak harekatının haklılığının sorgulanmasına yol açtı.

Guardian: Kepazelik
Savaşa başından beri karşı çıkan Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın "meşruiyeti olmayan bir savaşın sırf kazanıldığı için meşruiyet kazanamayacağını" söylemesinin ardından dün de Guardian gazetesi, Bush yönetimini sert bir dille eleştirdi. Gazetenin başyazısında Rumsfeld'in sözleri "kepazelik" olarak nitelendi ve "Irak'ın sözde silahları ve Bağdat'ın terörizmle bağlantısı iddialarının masal olduğu ortaya çıktı. Rumsfeld seçimle gelmiş güvenilir bir siyasetçi olsaydı çoktan istifa etmişti" ifadesini kullandı.