Gazete Vatan Logo

Yunanlı pilot bizi salaklığı yüzünden vurdu

11 yıl önce it dalaşında Yunan savaş uçağı tarafından düşürülen Türk F-16’sının yaralı kurtulan pilotu ’o anı’ anlattı: Şalteri yanlışlıkla yukarı alınca füzeyi ateşledi

Ailesinin, it dalaşı sırasında Yunanlı pilotun açtığı ateş sonucu hayatını kaybettiği gerekçesiyle AİHM’de dava açtığı pilot Nail Erdoğan’la aynı uçakta bulunun emekli yarbay pilot Osman Çiçekli, olayı ilk kez tüm detaylarıyla anlattı. 8 Ekim’de Sakız Adası’nın güneyinde tatbikat yapan Fantom uçaklarının Yunan uçaklarınca taciz edilecekleri ihbarı üzerine eskort görevi yapmak için Balıkesir’den havalandıklarını hatırlatan Çiçekli, şunları söyledi: “Yüzbaşı Nail Erdoğan ile aynı uçağa bindik. Ben önde o ise arka koltuktaydı. Yanımızda pilot Mustafa Akman’ın kullandığı tek kişilik bir uçak daha vardı. İzmir üzerinde devriyeye başladık. Radar bizi önce batıya yönlendirdi. Sonra ’Karşıdan Yunan uçakları geliyor’dedi. Aramaya başladık. Hava biraz pusluydu. İstikametimizi sola çevirdik. Diğer uçak biraz geriye düştü. Sonra kendi radarımdan gördüm. Yer radarından çıktım. Onlar Sakız Adası’nın güneyinde tatbikat yapan Fantom uçaklarımıza gidiyorlardı ama bizi görünce bize doğru yöneldiler. İki uçak birbirimizle it dalaşına girdik. Öldürücü konilerine girmemek için sola açıldım. Daha sonra yukarı doğru çektim kendimi. Diğeriyle de öbür arkadaşım it dalaşına başladı.

Güneşe girince Yunan uçağı beni kaybetti. Sonra terse (ters dönmek) geçtim. Yunan uçağı dönüşünü gevşettiği için tembel dönüşe geçti. Onların uçakları (Mirage) bizim F-16’lara göre hantaldır. Kendime güzel bir açı yakaladım. Bu sırada diğer uçaktaki arkadaşım durumumuzu sordu. Kaybetmiştik birbirimizi. Arkadaşım, ’Yukarıdayız, avantajlı durumdayız’ dedi diğer pilota. Son sözü de bu oldu. Onları ilk gördüğümde simule (temsili) olarak iki füze attım. Bu, gerçekten atmış olsaydım vuracak durumdaydım anlamına geliyor. İkisine de birer füze attım. Öldürücü bir atıştı. Gerçek şartlarda olsaydı it dalaşı bitmişti. Bu saatten sonra işin oyun kısmına kaçtık. İki taraf da yakıtı olduğu için bırakmadık. Kaçıp gitmek de var ama onlar orada olduğu için gitmedik. Biraz sadistçe ama o ortamda bunu düşünmüyorsunuz. Vurmak istediğiniz uçağa yaklaşacaksınız, reflektörün içine uçağı alacaksınız ve ateş ettiğinizde uçağın parçalandığını göreceksiniz. Niyetim de bunları yaptıktan sonra sonuçları üsteki arkadaşlarıma göstermekti .

“Kıyamet koptu sandım”
Yunan uçağını temsili olarak vurmak için burnumu 30 derece aşağıya eğdim. Bu anda tam anlamıyla kıyamet koptu. O zamana kadar hiç duymadığım bir gürültü, korkunç bir patlama... Her taraf alevler içinde kaldı.

Bir petrol alevi vardı kokpit içinde. Belki bir iki saniye kaldım ama vücudumun yüzde 15-20’si ikinci üçüncü derecede yanık oluştu. Çevremiz beyaz duman oldu. Kabin basıncı boşaldığı için ortalık toz duman oldu. Sonra da korkunç bir alev aldı. Öldüm dedim. Sonra ölmedim, bir şeyler yapmam gerekiyor deyip fırlattım kendimi sandalyeden ama belki de otomatik olarak fırlatıldım. biraz sonra paraşütüm açıldı. Beş dakika sürdü aşağı inmem.

Her tarafım yanmıştı. Bir saat denizde kaldım. Daha sonra Yunan helikopteri geldi. Helikoptere çıktım ama çok rahatsız hissediyordum kendimi. Uçakta iki kişi olduğumuzu söyledim ama İngilizce bilmedikleri için anlatamadım. Sonra anladılar ve arkadaşımı aramak için geri döndük. Bakındık ama bulamadık Nail’i.”

Çiçekli, kendilerini vuran Yunanlı pilotun uçağın aletlerini bilmediği için yanlışlıkla füze attığını ileri sürerek şöyle konuştu: “İsteyerek yaptığını da sanmıyorum. O bir salaklık edip uçağını bilmediği için şalteri yanlış ayarlamıştır. O şalter üç konumludur. Simule, nötr ve gerçek pozisyon olmak üzere. Şalteri yukarı alacağına aşağı alırsan o füze ateşlenir. Yoksa iki ülkeyi savaşa sürükleyecek o yürek kimsede yok.”

Haberin Devamı