Çocuklarda okuryazarlığın ilk adımı

Minik torunum on beş aylık ve çizmekten çok büyük bir keyif alıyor. Yaşadıkları ülkeye dönüşte uzun uçak yolculuğunu bol bol çizerek geçirmiş.

Haberin Devamı

Yürümeye başlayan çocuklarda motor beceriler hızlı gelişiyor, aynı zamanda ince motor beceriler de gelişmeye başlıyor. İnce motor beceriler kolların, elin ve parmakların küçük hareketlerinden oluşan ve çok daha karmaşık kas gruplarının koordinasyonunu gerektiren ince faaliyetlerdir.

Altı aylıkken torunum kendine harika bir keşif aracı olan göz-el-ağız yöntemi ile bebeklerin her şeyi ağzına götürme evresine girdi. Daha sonra ise gördüğü en ince tüyleri, kabukları, böcekleri veya halıda veya çevrede gördüğü en küçük düzensizlikleri fark ediyor ve onları bazen topluyordu. Hatta babası,” mükemmeliyetçi oğlumuz evdeki tüm pürüzlerin izini sürüyor” demişti.
Nasıl da mucize gibi bebekken sahip olduğu refleksler koordine ve istemli hareketlere, yürümeye ve çizmeye dönüştü.
Sevgili torunumun çizimlerinden yola çıkarak bebeklerde ve okul öncesi dönemde çizme ve boyama davranışının nasıl bir gelişim izlediğini hep birlikte düşünmek istiyorum.
Çok erken yaşta çocuklar boyaları, keçeli kalemleri, kurşun kalemleri, parmak boyaları istedikleri şekilde kullanırlarken kendilerini neşeli bir şekilde sürece kaptırırlar.

Ünlü psikolog ve araştırmacı Gardner’e göre zihinsel imgeler yaratma gayretinde olan çocuğun çabalarını anlamak ve saygı göstermek çok önemlidir. Öncelikle çocuklarımıza ilgilendikleri andan itibaren materyalleri sağlamak onlara büyük bir heves getirir. Bu hevesi kırmamak için çizme ve boyama için yeterli zaman tanımak ayrı bir önem taşır.
Önce karalama ve anlamsız işaretler yapacaklardır. Büyüdükçe çizgiler, noktalar, giderek yuvarlaklar yapmak hoşlarına gidecektir.

Gene başka bir psikolog Golomb’a (1974) göre saf karalama döneminde, motor haz baskındır ve bu aşamada çocuk bitmiş ürüne odaklanmaz onun için o an kâğıtta bıraktığı izler önemlidir. Kâğıdı üst üste çizgilerle doldurur, biraz önce çizdiğinin üzerine çizmek onu hiç kaygılandırmaz. Bizler de böyle bir kaygı duymamalıyız. Uzun ve yeterli bir karalama döneminden sonra çocuk şekiller çizmeye başlar. Öncelikle daire çizmeye başlar, bunun için de belli bir görsel motor denetimi başarmak durumunda kalır.

Bundan sonraki aşama: Az çizgi kullanarak basit figürler yapmaya geçer. Daha sonra çöp insan çizme aşamasına gelir. Daire çizdikten sonra daireden çıkan çizgiler yani bacaklar, kafadan bacaklı adamları oluşturmaya başlar. Bu aşamada çizim eksikse çocuk sözel olarak resmini tamamlayabilir. Ya da kusurları sözel olarak giderebilir. Bir çizimin kendini yeterli bir şekilde ifade etmesi gerektiğini anlamaz. Bu bilgi çok önemlidir; çocuk resmindeki eksiklikleri gören yetişkinlerin kaygılanmaları ve resmi düzeltmeye çalışmaları gereksizdir.

Biz yetişkinler Çocuklarımızı resim yaparken nasıl destekleyebiliriz?
Çizmek ve boyamak isteyen çocuğunuza uygun materyal ve resim yapma köşesi sağlamak önemlidir.
Boyama ve çizme düşünsel bir süreç olduğu için resimlerini gönüllerince tamamlamaları için zaman tanımak gerekir.

Çocuğa ne yaptığını sormak yerine ya da yaptığını bir nesneye benzetmek yerine resimde görülen renk veya çizgiyi fark etmek, onun yaptıklarını anlatması için kapı açacaktır. Örnek: “Ne kadar uzun bir çizgi çizdin!” Ya da “masmavi boyadın çok hoşuma gitti” gibi.
Çocuğun yaptığını kabul etmek onu düzeltmemek önemlidir. Gene Golomb’un(1988) önerdiği gibi çocuğun çizmedikleri değil, çizdikleri üzerine yoğunlaşmak gerekir. Çocuk eksik olan ayrıntıları önemsemiyor ya da yukarıda bahsedildiği gibi sözle tamamlamanın yeterli olduğunu düşünüyor olabilir. Ya da söz konusu ayrıntıyı yapmak zor gelmiş olabilir; ya da eksik özellikleri koymak için kâğıdında yer kalmamış olabilir.

Çocukları ellerinde kalemle çalışırken izlemek; onların kendi kendilerine yaptıkları konuşmaları dinlemek, o resmin çocuk için ne anlama geldiğini öğrenmemize yarar.
Çocuklar çizim ve boyamalarını bitirdikten sonra mutlaka birine göstermek isterler. Önce çocuğun anlatmasını bekledikten sonra resimde görünen çizgiler, örüntüler, dokular, şekiller, renkler hakkında yorumlar yaparak çocuğun konuşmasını kolaylaştırmak onların zevkle resimlerini anlatmalarına yarar.

Yapılan resimleri beraber buzdolabının kapağına asmak ve sergilemek onların gururunu okşayacaktır.
Böyle saygı ve ilgi ile karşılaşan çocuk kendi gücü ile çevresinde bir etki yarattığını görerek öz güveni ve motivasyonu yüksek hatta belki de geleceğin sanatçısı olabilecek bir kişilik geliştirecektir.

DİĞER YENİ YAZILAR