Yıldız Çağrı Atiksoy
.
Taksiye koştular!
Kadın oyuncular arasında rekabet yok
MELİS GÜVENÇ / mguvenc@gazetevatan.com
Duru güzelliğiyle dikkat çeken Yıldız Çağrı Atiksoy diğer kadın oyuncularla arasında rekabet olmadığını iddia ediyor...
Size ‘seksi’ ve ‘masum’ sıfatlarını yakıştırıyorlar. Hangisini seçersiniz?
Bu yakıştırmaları izlemekte oldukları dizide canlandırdığım Mine karakteri için yapıyor olabilirler. Yine de teşekkür ederim, yakıştırmaların hepsi kadınlık halleri aslında. Her yeni projede başka bir kadını, başka bir ruh halini tercih etmeye dikkat ediyorum. Bu yakıştırmaların sevgi kökenli olduğunu düşünüp mutlu oluyorum.
Sice yeni nesil kadın oyuncular arasında rekabet var mı gözlemlerinizden bahseder misiniz?
Rekabetten ziyade dayanışma ve arkadaşlık var. Her projeden bir dolu yeni arkadaşla ayrıldım. Her biriyle görüşmeye devam ediyorum. Rekabetin bir başkasıyla değil, kendi içinde yaşanıldığında verimli olacağına inananlardanım. Tekrara düşmemek, canlandırdığım yeni karaktere izleyiciyi inandırmak, kendime yeni şeyler katmak gibi kendi içinizde kendinizle yaşadığınız rekabet yenilenmenize gelişmenize sebep oluyor.
Bir çok oyuncu arkadaşımın da bu şekilde düşündüğünü biliyorum.
Ekranın kadın starları arasında siz kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz?
Böyle bir konumlandırma hiç yapmadım. Yaptığım işi çok seviyorum. Daha uzun yıllar yapmak istiyorum. O nedenle çalışarak kendimi geliştirerek ilerlemek istiyorum.
Dışarıdan bakıldığında cool ve snob bir duruşunuz var. Gerçekten de öyle misiniz?
Aslına bakarsanız enerji topu gibiyim. Neşeliyim. Pozitif olmayı pozitif düşünmeyi seviyorum. Cool olmak da güzel ama ben daha ziyade duygularıyla hareket eden biriyim.
Haksızlığa tahammül edemem
Nelere tahammül edemezsiniz?
En tahammül edemediğim şey haksızlık. Samimiyetsizlik, yalan ve tembelliğe de tahammülüm yok.
Sınırlarınız var mı?
Kırmızı çizgilerim daha ziyade maneviyatla ilgili. Mesela haksızlık ve vicdansızlık gibi...
Yalnızlık fobinizi aştınız mı?
Evet aştım. 10 yıldır tek yaşıyorum. Sevdiğim insanları kaybetme korkum vardı. İsterdim ki tüm sevdiklerim hep gözümün önünde olsunlar, beraber yaşayalım. Tabii bu imkansız bir şey.
Bana “Öl” diye yazanlar bile oldu
Cilt rahatsızlığından sonra gençlik ve güzelliğin anlamı değişti mi?
Evet çok değişti. Güzellik benim için hiçbir zaman oyunculukta birinci sırada yer almadı ama güzelliğin her zaman insanlar üzerindeki algısının farkındaydım. Ama bu algının aslında her şey olduğunun, bizleri insani değerlerden bu kadar uzaklaştırdığının farkında değildim. Bununla yüzleşmem sert oldu. O dönem her hafta o kadar kötü hakaretler işitiyordum ki sosyal medyadan öl diye yazanlar bile oluyordu. İyileşmem 1.5 senemi aldı. Oysa ne kadar aptalmışım. Allah daha büyük kalıcı hastalıklar vermesin.
Yarım kalan aşk
New York’ta açılacak sergi için objektif karşısına geçen oyuncu Yıldız Çağrı Atiksoy, “Yarım Kalan Aşk” konseptiyle pozlar verdi.
Hiçbir bebeğe sırtımı dönemem!
Stil ikonum Miranda Kerr
Hande'yi Yıldız'la mı aldatıyor?
Öğüt ise’Neden saklandınız?’ sorusuna ‘Bir sebebi vardır’ dedi.
Arkadaşlarıyla toplanıp özlem giderdiklerini söyleyen Atiksoy, “Sohbet boyunca yanınızdaki erkekle çok samimi anlar yaşadınız. Beyefendi sevgiliniz mi?” sorusuna;
“Hayır. Sakallı bey benim çok eski arkadaşım. Sadece dostum” sözleriyle yanıt verdi.
İstanbul’dan uzak olmak hoşuma gitti
BANU DURAN / VATAN / bduran@gazetevatan.com
Fotoğraflar: ELİF MANDAN
Mekan: The Sofa Otel
Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisiyle ünlenen Yıldız Çağrı Atiksoy, Maraş'ta çekilen ilk dizi olan Yedi Güzel Adam'ın kadın oyuncusu. Atiksoy, "Farklı yerlerde bulunup farklı kültürleri tanımak beni bilinçlendiriyor” diyor.
Yedi Güzel Adam dizisine nasıl dahil oldunuz?
Dizinin yönetmeni Levent Demirkale ile Gazi dizisinde de birlikte çalışmıştık. Beni bu projeyle ilgili ilk bilgilendiren Levent Hoca oldu. Kendisiyle tekrar çalışmak istediğim için ve hikayenin gerçekliğinden etkilendiğim için hemen kabul ettim.
Canlandırdığınız Zehra karakterini anlatabilir misiniz?
Zehra fazla konuşmayı sevmeyen , insanlarla iletişim kurmayan sakin bir yapıya sahip. İçine kapanık bir öğrenci. Bu yüzden insanlardan uzak hep yazmayı tercih etmiş. Yıllarca Cahit'e olan aşkını içinde yaşamış. İleride öğrenim gördüğü Kara Lise’de güler yüzlü, anlayışlı bir öğretmen olacaktır.
Zehra ile ortak özellikleriniz var mı?
Sözlü iletişimden ziyade ikimizin de yazım dilinin daha kuvvetli oluşu.
Dizinin hikayesi nedir?
Türk edebiyat tarihinin önemli şairlerinden Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdener, Nuri Pakdil , Ali Kutlay, Akif İnan ve Alaaddin Özdener'in hayatını konu alıyoruz. Dizinin ismi Cahit Zarifoğlu'nun ' yedi güzel adam' şiirinin ismi.
‘Gülmeyi ve güldürmeyi çok severim’
Pek çok oyuncu dizi şartlarından dertli. Sizin çekimler nasıl gidiyor?
Kahramanmaraş'ta çekilen ilk dizi bu. Alışılmadık bir durum olmasına rağmen çok sıcak ve anlayışlı karşıladılar. Çekim şartlarımız zor olsa da gece gündüz aldırış etmeden yardımcı oluyorlar. Maraş halkı sayesinde işimiz çok daha kolaylaştı.
“Öyle Bir Geçer Zaman Ki'den sonra yine dönem bir dizisiyle izleyici karşısına çıkıyorsunuz. Ne hissediyorsunuz?
Bir projeyi kabul ederken hikayenin yaşıyor olmasına, bize ayna olmasına dikkat ederim. Dönem dizilerinin benim için yeri ayrı. Fakat dönemden ziyade Öyle Bir Geçer Zaman Ki'nin ve bu dizinin karakterlerinin gerçek hayatta karşılık bulmaları beni çok daha fazla etkiledi.
Bir komedi dizisinde yer almak ister misiniz? Sizi genelde dram dizilerde ve ağlarken gördük malum...
Bu zamana kadar drama dizilerinde yer almış olabilirim. Fakat ben hikayelerimi hissederek seçiyorum. Oynadığım karakterlerin ağlayıp gülmesinden çok, derinliğine ve gerçekçiliğine odaklanırım. Eğer bir karakter beni etkiliyorsa senaryo seçimim bu yönde olur. Ama daha yolun başındayım elbette sitcom da isterim (Gülüyor)...
Gerçekte de hemencecik ağlayan kadınlardan mısınız; çok kırılgan görünüyorsunuz?
Genelde beni tanımayan kişiler kırılgan durduğumu söylerler. Fakat tam tersi bir enerjim var. Gülmeyi , güldürmeyi çok seviyorum. Pozitif yaklaşımım her zaman daha ön plandadır...
Rolüm için saçımın rengini değiştirdim ve kestirdim
Modadan ziyade rahatlığıma önem veririm. Kıyafetlerimle rahat ve mutluysam moda olup olmaması hiç mühim değil.
Rolünüz için nasıl bir ön hazırlık dönemi geçirdiniz?
Ekip olarak şairlerimizin bıraktıkları mirasları çok daha bilinçli bir şekilde bilirkişilerden öğrenme ve görme şansı yakaladık. Aileleriyle tanışma ve onlardan dinleme fırsatı bulduk. Bana Zehra'nın eşyaları ve fotoğrafları ilham kaynağı oldu.
Saçınızı ve rengini dizideki rolünüz için mi değiştirdiniz?
Evet. İki farklı dönemi anlatıyoruz. Hem rengini değiştirdim hem de öğrenciyken uzun saçı, öğretmen Zehra'da da kısa saçı tercih ettik.
İstanbul’dan uzakta kalmak sizin için zor değil miydi, özlemediniz mi?
Hayır. Tam tersi farklı yerlerde bulunuyor olmak, farklı kültürleri tanımak, farklı hayatlarla tanışmak beni çok daha fazla bilinçlendiriyor. Öğrendikçe yaşıyorum, yaşadıkça daha çok öğreniyorum.
Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bol bol geziyorum, öğreniyorum... Oyuncu arkadaşlarımla yaptığımız yolculuklarla besleniyoruz. Önce Maraş'ı keşfettik. Daha sonra Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa. Halfeti'ye gitme fırsatı bulduk, sonra Nemrut Dağı. İnanılmaz mistik bir yer. Maraş süresi boyunca daha çok güzergahımız var (Gülüyor)...