Yetenekli, heyecanlı ve samimi
Güneşin Kızları dizisiyle kendisini sık görme fırsatı bulduğumuz güzel oyuncu Hande Erçel’i daha yakından tanıyın!
Rol aldığı Güneşin Kızları dizisinde canlandırdığı Selin karakteriyle yediden yetmişe herkesi kendine hayran bırakan Hande Erçel, yoğun set programınden ötürü spora vakit ayıramadığını söylese de formunu korumak için beslenmesine ve diyet programına sadık kalmaya çalıştığını belirtiyor. Güzel oyuncunun beslenme, cilt bakımı, oyunculuğu ve hayatı hakkında merak ettiğiniz her şey bu sayfalarda.
Oyunculuğa nasıl başladınız?
Oyunculuk zaten aklımda olan bir şeydi. Eğitimini almaya karar verdim. Üç ay boyunca sıkı bir eğitimden geçtim. Tam bu sırada karşıma şu anki menejerlerim çıktı. Onlarla tanıştım ve bir yola girdik hep birlikte. Cast direktörümüz Rabia Hanım’la iletişime geçip Güneşin Kızları’ndaki rolümü de almış oldum.
Selin rölünü nasıl aldınız?
Dizideki rolü almak için çok çalıştım. Hem psikolojik hem de fiziksel anlamda kendimi hazırladım, yoğun bir süreçten geçtim Selin olmak için… Ve sonunda aldım! (gülüyor)
Eğitiminizle ilgili hayalleriniz de var mı?
Ablam moda tasarımı mezunu. Onunla beraber bir atölye açmak gibi bir fikrimiz var. Hayallerimden biri de bu. Bir atölyemiz olsun, o tasarımlarını yapsın ben de ona yardım edeyim istiyorum. Belki benim bir çizim atölyem olabilir. Öğrencilerim olsun, öğreteyim çok isterim. Böyle şeyler düşünüyorum.
ROTAM AMERİKA OLSUN İSTİYORUM
En sevdiğiniz oyuncular kim? Kimle aynı projede olmayı çok isterdiniz?
Eğitimlerime yurt dışında devam etmek istiyorum. Rotam Amerika olsun istiyorum. Anne Hathaway ve Ryan Gosling ile aynı projede olmayı isterim.
Dizide canlandırdığınız Selin karakteriyle benzer yönleriniz var mı?
İlk başlarda Selin karakteriyle çok zıtlaştım. Ama bir yanını keşfettikten sonra bana çok yakın olduğunu gördüm. Zaten karakter bir şekilde değişkenlik gösteriyor. Zaman içinde de bana daha yakınlaştı. İçi kıpır kıpır, zıpır mı zıpır, deli dolu Selin, zaman içinde daha oturaklı ve ağır bir kız olmaya başladı. Düşünerek hareket edebilme yetisi daha çok gelişti diyebilirim. Bazı şeyleri önemsemeye başladı. Değerleri oldu. Bu konuda gitgide daha çok yaklaşıyor bana. Ortak bir yanımız var. O da cesaretimiz. Ben de çok cesaretli olduğumu düşünüyorum.
Bu proje size nasıl deneyimler kazandırdı?
Ben her zaman özgüvenli bir kızdım. Bu projeyle beraber yere daha sağlam bastığımı ve doğru bir adım attığımı gösterdi. Biraz daha tecrübeli ve özgüvenliyim. İletişimlerim daha kuvvetli ve güzel olmaya başladı.
Bu adar fazla hayranınızın olması size kendinizi nasıl hissettiriyor?
Bir sorumluluğum, arkadaş çevrem en önemlisi bir ailem var… Bu yüzden çok yanlış hareketlerde bulunan biri değilim. Böyle bir iş içinde olduğum için de ekstra dikkat etmem gerektiğini düşünüyorum. Beni sevenler arasında 10 yaşındaki küçücük bir kız çocuğu da var, 50 yaşında bir amca da… Bu durum bana ayrı bir mutluluk katıyor.
DİKKAT ETSEM DE ARADA KAÇAMAK OLUR
Yediklerinize dikkat edebiliyor musunuz?
Kendim hazırlayıp, sete götürüyorum. Sette de bir şekilde destek oluyorlar ama özel olarak dikkat ettiğim için setin yemeklerinden yememeye çalışıyorum.
En çok ne yemeyi seviyorsunuz?
Meyveyi çok severim ama sebze için aynı şeyleri söyleyemiyorum. Eti çok severim ve tatlıyı çok severim! Arada kaçamak yapıyorum çünkü ben de bir insanım ve canım istiyor. Çok dikkat etsem de arada olmasına izin veriyorum. Ama bu yaptığım kaçamakları bir sonraki öğünlerde az yiyerek telafi ediyorum.
