Gazete Vatan Logo

Yetenek doğuştan mı gelir öğrenilir mi?

Laszlo Polgar, 1960’larda Macaristan’da yaşamış bir eğitim psikoloğu. Yeteneğin doğuştan değil, öğrenilebileceğini savunuyor. Bunu ispatlamak için çok ilginç bir yol seçiyor. Şöyle bir ilan yayımlıyor: “Yetenek doğuştan gelmez, öğrenilir. Bunu ispatlamak için benimle evlenecek bir kadın arıyorum. Evleneceğiz ve çocuklarımıza küçük yaştan başlayarak satranç öğreteceğiz. Onları dünyanın en iyi satranç oyuncuları yapacağız. Buna hazırsanız, benimle evlenin.” Klara adlı bir öğretmen, Polgar ile evlenmeyi kabul ediyor. Ve deney başlıyor. Polgar bu deney için satrancı seçiyor. Çünkü kendisinin satrançta bir uzmanlığı yok. Sadece orta derecede bir oyuncu. Klara ise hiç satranç bilmiyor. Laszlo eve binlerce satranç kitapları alıyor ve okumaya başlıyor. Eğitim bilgisiyle birleştirip öğretme yöntemleri geliştiriyor. Laszlo ve Klara’nın ilk çocukları kız oluyor.

Program başlıyor

İlk çocukları Suzan iki yaşında satrança başlıyor. İyi bir eğitimci olan karı-koca, Suzan için mükemmel ve yoğun bir program hazırlıyor. Suzan günde neredeyse 8 saat pratik yapıyor. Daha sonra ikinci ve üçüncü kızları doğuyor. Onlar da programa dahil ediliyor. Her biri günde en az 8 saat pratik yapıyor. Üç kız diğer derslere de çalışıyor ve farklı diller öğreniyor ama asıl konuları satranç.

SONUÇ

İlk kızları Suzan, Dünya Satranç Konfederasyonu tarafından verilen ve en yüksek unvan olan “Grand Master” unvanını alan ilk kadın oluyor. Aynı zamanda erkekler satranç yarışmasına hak kazanan ilk kadın oluyor. İkinci kızları insanlık tarihinde hem kadın hem de erkekler arasında “Grand Master” unvanını alan en genç kişi oluyor. Üçüncü kızları Judit 15 yaşında “Grand Master” oluyor ve şu anda dünyanın en iyi kadın satranç oyuncusu. Polgar tezini ispatlıyor. Kendisinin satrançta bir uzmanlığı olmamasına rağmen, kızlarını yoğun çalışma ve pratikle mükemmeliğe ulaştırıyor.

Genlerin etkisi

Aslında Polgar, “Ben satranç bilmiyorum derken, genlerin bir etkisi yok” demek istiyor. Ama biliyoruz ki genlerin etkisi var. Ama bu sadece yüzde 50. Kalan, ömür boyu sürecek yoğun pratiğe ve çalışmaya bağlı. Sadece günde en az 8 saat pratik yapan insanlar gerçek şampiyon oluyor. Tiger Woods 2 yaşında golfa başlıyor ve günde 12 saat pratik yapıyor. Bill Gates ve Steve Jobs dünyanın en iyi programcıları arasında ve günde 12 saat pratik yapıyor. Daha yeni Orhan Pamuk’un sevgilisi açıklama yaptı: Orhan Pamuk her gün saatlerce çalışıyor. Pamuk’un günde 12 saat yazı yazdığını biliyoruz. Olimpiyat buz pateni yarışmalarında, kendisine altın madalyayı kazandıran hareket icin 19 yıl çalıştığını söylüyor, Shizuka Arakawa. Herkesin bir alanda kendisini mükemmeliğe ulaştıracak bir genetik yapısı var mutlaka. Geriye kalan tek şey bunu keşfedip çalışmak. Yıllarca çalışmak.

Türkiye

Türkiye’ye bakıyorum. Sadece birkaç şampiyonumuz ve dünya birincimiz var. Neden? Çünkü şampiyon yetiştirecek ve saatlerce pratik yapma imkanı veren ne eğitim sistemimiz var ne de disiplinimiz. Artık Türkiye’de kendi deneyine başlamalı (Başka ülkelerin vatandaşlarının başarılarıyla gurur duymayı bırakmalıyız). Nobel Ödül’lü yazarlar, olimpiyat şampiyonları ve dünya birincileri çıkarmalıyız. Eğitim sistemimiz tekrar tasarlanmalı ve liderler parti programlarında bunları koymalı.

NOT: Tartışmalar ve yorumlar için www.facebook.com/bolatozgur adresindeyim.

Haberin Devamı