Gazete Vatan Logo

Yargıtay: Kişisel gizli ses kaydı delil sayılır

Yargıtay, kritik telekulak kararı verdi...

Karara göre, kendisine karşı suç işlenebileceğini düşünenlerin özel görüşmelerine ilişkin gizli kayıtları mahkemede delil olarak kullanılacak

İSTANBUL’DA bir hakim, bir adliye memuru ve bir turizmci hakkında, İcra Mahkemesi’nce verilmiş ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nce onanarak kesinleşmiş olan bir kararın, 600 bin euro karşılığında, tashihi karar yoluyla bozulmasını sağlayacaklarını vaat ettikleri iddiasıyla dava açıldı. Sanıklar arasında birinci sınıf hakim olduğu için Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde görülen davada, kendisinden 600 bin euro istenen kişi, 5 ay boyunca sanıklarla yaptığı görüşmeleri kayda aldığını belirterek gizli dinleme kayıtlarını yetkili makamlara sundu.

Daire: Delil olmaz

5. Ceza Dairesi, mahkemece alınmış bir iletişimin tespiti kararı olmaksızın temin edilmiş olduğu gerekçesiyle dinleme kayıtlarının “yasal olmayan kanıtlar” niteliğinde olduğunu belirterek ve delil olarak kullanılmasına olanak bulunmadığı sonucuna vardı. Kararda “Dosya içerisinde muhtelif çözümleri bulunan bu konuşma metinleri, keza sanıkların birbirleriyle yaptıkları telefon görüşmelerine ilişkin detay bilgileri CMK’nın 135/1 ve 6. bentleri doğrultusunda alınmış bir iletişimin tespiti kararı olmaksızın temin edilmiş olduğundan yasal olmayan kanıtlar niteliğindedir ve kullanılmasına olanak bulunmamaktadır” denildi. Daire sanıklar hakkında başka bir delil olmadığı için beraat kararı verdi. Bu karar Yargıtay Başsavcılığı ve davaya müdahil olan şikayetçi tarafından temyiz edildi. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay Ceza Genel Kurulu, beraat kararını geçen Haziran ayında bozdu. Kurulun yeni tamamlanan gerekçeli kararında şöyle denildi: “Kendisine karşı suç işlendiği gerekçesiyle bir kişinin, bir başkasıyla yaptığı telefon görüşmeleri ile ortam konuşmalarını kayda alması işleminin CMK’nın 135. maddesi kapsamında değerlendirilmesi olanaklı değildir. Bu eylem bir başkasının özel hayatına müdahale olmayıp, kendisine karşı işlendiğini düşündüğü suçla ilgili olarak kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyerek, yetkili makamlara sunmak amacıyla güvence altına almaktır. Kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda karşı tarafla yaptığı konuşmaları kayda alması halinin hukuka uygun olduğunun kabulü zorunludur. Aksi takdirde kanıtların kaybolması ve bir daha elde edilememesi söz konusudur.” Bu karara Genel Kurul Başkanı İhsan Akçin’in de aralarında olduğu 15 Yargıtay üyesi karşı çıktı.

Haberin Devamı