Gazete Vatan Logo

Ve sonu böyle oldu

İranlılar 'ibret olsun' diye tecavüzcü katil Muhammed Biceh'i kent meydanında astı. Asılmadan önce Biceh'e 100 kırbaç vuruldu. İran polisi öfkeli halkın içinden birinin sapığın sırtına bıçak saplamasına göz yumdu

İran'da 16'sı çocuk 21 kişiyi tecavüz edip öldüren Muhammed Biceh, Tahran yakınlarındaki Pakdeşt kentinde 5 bin İranlı'nın gözleri önünde önce kırbaçlandı sonra da vinçle asıldı. Reuters muhabiri Ali Derani'ye göre, 22 yaşındaki Biceh'in idamı sırasında Ortaçağ'ın karanlık günlerini aratmayan olaylar yaşandı:

Biceh, asılacağı Muallim meydanına getirilirken soğukkanlılığını koruyordu. Elleri arkadan bağlıydı ve üzeri çıplaktı. Yüzünde donuk bir ifadeyle 5 bin kişilik kalabalığa bakıyordu.

Naylon iple asıldı
İranlılar ise Biceh'i taş yağmuruna tutuyordu. Polis kalabalığı kontrol etmekte zorlanıyordu. Katil, önce 100 kırbaç vurulmak üzere demir bir direğe bağlandı. 1 metre uzunluğundaki deri kırbacın ucu özel olarak sertleştirilmişti. Kırbaçlandığı sırada sırtı kanlar içinde kalan Biceh, 3 kez dizlerinin üzerine çöktü. Halk 'Daha sert daha sert!' diye bağırıyordu. Kırbaç cezasından sonra Biceh'in asılması için hazırlık yapılırken, öldürülen çocuklardan birinin 17 yaşındaki ağabeyi, güvenlik görevlileri müdahale etmeyince Biceh'i sırtından bıçakladı. Daha sonra ölen çocuklardan birinin annesi Biceh'in yanına geldi ve görevlilerden izin alarak mavi renkli naylon ipi katilin boynuna geçirdi.

'İyice sallayın'
İranlı yetkililer, daha sonra yavaş yavaş Biceh'i yukarı çekti. Katilin ayakları yerden kesildiği sırada kalabalık iyice ateşlendi. İranlılar, 'Onu iyice sallayın! Çocuklarımıza yaptıklarını hatırla!' sloganları attı. Biceh'in ölümü 6 dakika sürdü. Çünkü vinçle asılan kişilerin boynu hemen kırılmıyor ve boğularak yavaş yavaş ölüyor. Genç katilin cansız bedeni 20 dakika boyunca vinçte asılı kaldı ve indirildikten sonra ölümü doktor tarafından doğrulandı. Ancak İranlılar meydandan ayrılmak yerine Biceh'in cesedini sürüklemeyi tercih etti. Bu sırada polisle başlayan arbede saatlerce sürdü. Olayların büyümesi İran'da ulusal bir tepkiye yol açtı. İçişleri Bakanlığı, halkı kontrol edemedikleri gerekçesiyle 16 polisi görevden aldı.

'Çöl Vampiri' lakabı verildi
Biceh, 16'sı çocuk 21 kişiyi tecavüz edip öldürdükten sonra geçen Haziran ayında yakanladı. Suçunu itiraf eden Biceh, erkek çocukları tavşan avına çıkma vaadiyle kandırıp çöle götürüyordu. Yaşları 8 ila 15 arasında değişen çocuklara tecavüz edip çöle gömüyordu. 'Çöl Vampiri' adı takılan Muhammed 16 kez idam, 1 kez halk önünde idam, 15 yıl hapis ve 100 kez kırbaçlanma cezasına çarptırıldı.

Uzmanlar ne diyor?
Bunun hukukla ilgisi yok
* Ceza Avukatı Hüseyin Yarsuvat: 36 yıllık ceza avukatı olarak bunun hukuk olmadığını ben söylerim. 21 çocuk öldürmenin tabii ki cezası vardır, ama idam zaten ceza. Ayrıca kırbaç, bıçak gibi cezalara gerek yok ki. Kırbaçla ardından bıçakla, sonra da başkası ipi boynuna geçirsin. Hangi ceza hukukuna bunu uyduruyorsun? Bu olayın şekil itibarıyla İslamiyetle bağdaşması mümkün değil. Bu şeriat hukuku da değil. Bunu İran'da molla, İspanya'da da Franco yapar. Stalin de yaptı. Hitler 5 milyon kişi öldürdü. Avrupa, bu adamları izole etmek için birleşiyor.

Böyle şey olur mu!
* Prof. Orhan Aldıkaçtı: Çok üzüntü verici, insanı isyana sevk edici bir davranış. Bir hukuk düzeninde bunların olmaması lazım. 21 kişiyi öldürmek böyle bir cezayı gerektirmez. İdamı infaz etmenin de bir usulü var. Böyle şey olur mu. Bunun hukukla ilgisi yok.

Şeriat hukuku çok farklı
* Prof. Dr. Feridun Yenisey: İran'da bildiğim kadarıyla şeriat kuralları geçerli. Bu kuralların tam olarak uygulanabilmesi için ispat meselesi var. İki kişinin yaşanılan olayı görmesi gerekir. Şahitli olması lazım. Şeriat Hukuku Avrupa Hukuk kurallarına göre çok ayrı bir olaydır.

Vahşet mi adalet mi?
Bu düpedüz vahşet!
* Tuğba Çatuk (Öğrenci-19): Bu ceza biraz ağır olmuş. Adam yaptıklarıyla bunu hak etmiş ama bence ona en ağır ceza gün ışığından mahrum kalması olurdu. O acıyı yaşayanlara görüntü normal gelebilir ancak yapılan düpedüz vahşet. Kendi adaletlerini kendileri vermek istemişler.

Keşke Türkiye'de de olsa
* Musa Naz (Öğrenci- 21): Ben daha kötüsünü yapardım. Öldürdüğü kişilerin ailelerinin çektiği acılar düşünüldüğünde, ölüm bu adam için kurtuluş olmuş. Türkiye'de de bu tür cezaların olmasını isterdim. Son kapkaç ve cinayet olaylarını görünce ağır cezalara olan inancım arttı.

Az gelişmişliğin eseri
* Umut Kılıç (Öğrenci-17): Az gelişmiş ülkelerde insanlar acılarını, öfkelerini suçludan en ağır şekilde çıkartmayı isterler. Çünkü adalet sistemine inanmak gibi bir dertleri yoktur. En ağır işkenceler meydanlarda yapılır ki, caydırıcı olsun. Ama hukuk ve adalete inanmak lazım.

Göz önünde yapılmasın
* Güler Sarıkaya (Memur- 33): Bir meydanda herkesin gözü önünde ceza adı altında bir vahşet gerçekleştiriliyor. Adam yaptıklarıyla ölümü hak etmiş ancak bu şekilde olması gerekmezdi diye düşünüyorum. Bu tür adamlara idam cezası yerine müebbet hapis cezası verilmesi lazım.

Çocuğuma olsa asardım
* İlhami Kaya (Emekli- 71): Bu ceza adamın yaptıklarının yanında hafif kalmış. Çok iyi yapmışlar, bunu yapmanın da hiçbir günahı yoktur. Benim çocuğumun başına gelse gözümü bile kırpmadan ipini ben çekerdim o adamın. Keşke bizim ülkemizde de böyle cezalar verilse.

Haberin Devamı