Uzman görüşü

Sadık Gültekin (VATAN Gazetesi Eğitim Uzmanı): “Ben bu olayda bir şifreleme olduğu kanısında değilim. Zaten şifrelemenin yapılabilmesi de pek mümkün değil. Şifreleme yapılırsa 1 milyon 700 bin adet şifre yapmanız gerekir. Çünkü her adayın soru kitapçığı bir birinden faklı. Sınavdaki kitapçıklar, sorular ve şıkları bir araya getirdiğinizde bu kadar algoritma ile bu şifreleme hangisine uyacak. Bu mümkün olan bir şey değil. Bu yıl yapılan sınav 1974 yılından beri yapılan üniversite giriş sınavları arasında güvenirliliği en yüksek olan sınavdı. Hatta biraz daha ileri giderek diyebiliriz ki, dünyadaki şu ana kadar uygulanan en güvenilir sınav 27 Mart’ta yapılan YGS’ydi. Ancak sakınılan göze çöp battı. Şayet kötü bir niyet olsaydı, bu kadar şifreleme ile uğraşılmaz direkt olarak sorular ya da cevaplar verilirdi. Diğer yandan ÖSYM soru kitapçıkları dışında cevap anahtarlarını da yayınlamalı. Böylece her şey daha net görülebilir. Cevap anahtarlarında da yanlış ve doğru seçenekler de belirtilmeli.”

‘Sınav iptal edilmeli’ - Cihat Şener (Rehberlik Uzmanı): “Sınav iptal olmalı. Çünkü yaşananlar gerçek. Bazı arkadaşlarımız yayınlanan kitapçıkların birçoğunun ilk 10 sorusunu sadece bildiğimiz yöntemlerle çözdüler. Bu yaşananlar tamamen rezalet. ÖSYM’nin yazılım ve bilgi işlem grubunun incelenmesi gerekiyor. Benim şüphelerim oradan çıktığı yönünde. Yazılımla, birçok şey komute edilebilir. Seçersiniz, sıralarsınız, kızları tek okula gönderirsiniz. Seçim sonuçları bile bu yazılımlar üzerinden değiştirilebilir. Bu bir kriptoculuktur. İkinci Dünya Savaşı’ndan kalan bir şeydir. ÖSYM, basına verilen kitapçıkta neden böyle sorulara yer verdi bunu açıklamalı.”