Umutsuzluğa düştüm ama vazgeçmedim!
Oyunculuk alanındaki ödülleri bir bir toplayan Özgür Emre Yıldırım, son olarak 48. SİYAD (Sinema Yazarları Derneği) Ödülleri’nde, ‘Sarmaşık’ filmindeki Alper rolüyle ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ ödülünü kazandı. Şimdilerde ‘Aile İşi’ dizisiyle ekranlarda boy gösteren oyuncu, kariyerinde umutsuzluğa düştüğünü ama asla vazgeçmediğini söylüyor.
- Öncelikle tebrik ederim SİYAD ödülünüzü. Siz bu ödülü bekliyor muydunuz? Neler hissettiniz?
Teşekkür ederim. Son bir yıl içinde dördüncü ödülüm. SİYAD benim çok değer verdiğim bir oluşum ve üyelerin takdirini kazanmak müthiş bir duygu. Adımı duyduğumda çok heyecanlandım. Ödül konuşmasında ne söylediğimi hatırlamıyorum bile. Tabii ki ödülü istiyordum ama güçlü adaylıklar da vardı.
- Siz liseden sonra Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk eğitimi almışsınız. Yani lisedeyken oyuncu olmaya karar vermişsiniz. Bu kararı vermenizde ne etkili oldu?
Öğrencilik hayatım boyunca hocalarımdan, ailemden ve arkadaşlarımdan sürekli ‘Bu çocuk oyuncu olacak’ gibi sözler duyuyordum. Dışa dönük, enerjik ve kendini çok rahat ifade eden bir çocuktum. Sanırım bu onları heyecanlandırıyordu. Mahalleden bir arkadaşım tiyatro yapıyordu ve beni de çağırdı. Aralarında şimdi hepimizin tanıdığı çok değerli oyuncuların olduğu İstanbul Gençlik Tiyatrosu’nun bir parçası oldum. 2001 yılında oyunculuk hayatım başlamış oldu.
- Sürekli bahsedilen oyunculuğun zorlukları ile karşılaşıp ‘Keşke başka meslek seçseydim’ dediğiniz, umutsuzluğa düştüğünüz anlar oldu mu?
Eğitim sürecinde örnek gösterilen bir öğrenci oldum. Sumru Dinçel hocamın ‘Bu çocuğu takip edin, iyi şeyler yapacak’ dediğini hiç unutmam. Fakat eğitim süreci bitince bir boşluk yaşadım. Sahnede veya kameranın önünde yaptığım bir şeyi veya bir duyguyu nasıl olur da tekrar ve tekrar oynayacağımı bilmiyordum. Bir tekniğim yoktu. Bu nedenle hep gergindim ve profesyonel işlerden korkuyordum. Zamanla bunu kırdım ve kendimi geliştirmeye odaklandım. Adım adım ilerlediğimi gördükçe özgüvenim yerine geldi. Hiçbir zaman başka bir meslek yapabileceğimi düşünmedim. Umutsuzluğa düştüm tabii fakat hiç vazgeçmedim.
- İlk filminiz ‘Film’de tamamen doğaçlama çalışmışsınız. O süreci anlatabilir misiniz? Zorlanmadınız mı? Ekip olarak neler yaşadınız?
Evet, ‘Film’in bir hikayesi vardı ama ortada senaryo yoktu. Seçmelerde de doğaçlama yapmamı istemişlerdi. Çok keyifli geçmişti. O ana kadar ben de doğaçlamada başarılı olduğumu bilmiyordum. Çekimlere geçtiğimizde hiç zorlanmadım. Aksine tüm kontrolün elimde olması çok hoşuma gidiyordu. Çekimler esnasında iki saniye sonra ne olacağını yönetmen, ekip hatta ben bile bilmiyorduk. Bu nedenle çok heyecanlı ve eğlenceli geçti. Özellikle sokak çekimlerinde oyuncu olmayan insanlar ile etkileşimlerde çok eğlendik.
BAĞIMSIZ YAPIMLAR DAHA ÖZGÜN VE CESUR
- Sinemada daha çok bağımsız yapımlarda yer alıyorsunuz. Bunun avantajları ve dezavantajları nedir?
Ufak ufak kalitesine inandığım gişe filmleri ile de görüşmeye, hatta çalışmaya başladık. Oyunculuk her mecrada oyunculuktur. Sinemada her türün kendine has oyunculuk teknikleri ve üslubu var ve hepsinin tadı başka. Tabii adı üzerinde ‘bağımsız filmler’ daha özgün ve daha cesur oluyor. Bu da oyunculuk adına kendinizi aşmaya, yenilemeye ve keşfetmeye olanak sağlıyor.
- ’Tschiller: Off Dutty’ filmindeki oyunculuğunuz da çok beğenildi. Uluslararası platformlarda övgü aldınız. Hedefinizde bir an önce yurt dışına açılmak var mı?
Bir Hollywood aktörü ile başrol oynamak hayellerimin arasındaydı ve evet bunu uluslararası kariyerimin başlangıcı olarak görüyorum. Zaten hali hazırda çekimleri devam eden bir de Yunan filmine başladım. Yunanca, Türkçe ve Fransızca çekilen filmin adı ‘POLİKSENİ’. Türk bir genç ile Yunan kızının aşk hikayesi. Beni temsil etmesi adına yurt dışındaki ajanslar ile görüşmelerimiz başladı.
- Gelecek projeleriniz arasında neler var? Özellikle nasıl bir yapımda yer almak ya da nasıl bir karakteri canlandırmak istiyorsunuz?
Atv’de ‘Aile İşi’ adlı dizimiz devam ediyor. Aynı zamanda bu yılın en merak uyandıran yapımlarından birinde yer alıyorum fakat gizlilik gereği ismini veremeyeceğim. Sıra dışı karakterleri oynarken aşırı zevk alıyorum. Fakat oynamak istemediğim herhangi bir karakter yok. Aklınıza gelen herkesi oynamak isterim. Yeter ki tekrara düşmeyeyim.
Sanırım doğru yoldayım
Kariyerlerini ekol olarak benimsediğim, beni çok heyecanlandıran oyuncuların başında Daniel Day Lewis, Gary Oldman, Christoph Waltz, Javier Bardem var. İlginç bir rastlantı olarak sosyal medyada da bu isimler ile kıyaslanmış olmam bana bir işaret gibi geliyor. Sanırım doğru yoldayım.
