Tuzaktan 13 bin dolarla 2020’de çıkacağız

Türkiye ekonomisinin 3 yıllık yol haritası açıklandı. 2018-2020 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program’da (OVP) büyümenin hızlandırılması, istihdamın artırılması ve gelir dağılımının iyileştirilmesi hedeflendi.

Yeni OVP hedeflerine göre, Türkiye orta gelir tuzağından 2020 yılında kurtulacak. 3 yıl sonra kişi başına düşen milli gelir 13 bin 24 dolara yükselecek. Türkiye böylece uzun yıllardır kişi başına düşen milli gelirde demir attığı 10 bin dolarlık düzeyden çıkmış olacak. Türk halkı 2 bin 141 dolar zenginleşecek. Dünyada orta gelir grubundan üst gelirli ülkeler statüsüne çıkacak.

Refah seviyesi artacak

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Nihai hedefimiz ülkemizin refah seviyesini daha da yükselterek ekonomimizi üst gelir seviyesine taşımak. 2018-2020 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program sonunda, kişi başı milli gelirimizin 13 bin doları aşacağını tahmin ediyoruz. Bu seviye, bugün itibarıyla Dünya Bankası tanımına göre, üst gelir grubuna çıkmak için belirlenen eşik değerin üzerinde” dedi.

Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın yanı sıra kamu kuruluşlarının üst düzey yöneticilerinin katılımıyla Kalkınma Bakanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, Yeni Orta Vadeli Programı (2018-2020) açıkladı.

Son 14 yılda Türkiye’nin küresel kriz, iç ve dış şoklara rağmen ortalama yüzde 5.6 büyüdüğünü belirterek, “Yeni Orta Vadeli Program döneminde de uygulayacağımız reformlar sayesinde yüzde 5.5 düzeyinde daha dengeli, sürdürülebilir ve kapsayıcılığını artırdığımız bir büyüme politikası hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Makro istikrar sürecek

Şimşek, yeni OVP’nin temel amacının, makro ekonomik istikrarın sürdürülmesi, beşeri sermaye ile işgücü kalitesinin artırılması, iş ve yatırım ortamının daha da iyileştirilmesi, yüksek katma değerli üretimin yaygınlaştırılması, kamuda kurumsal kalitenin yükseltilmesi yoluyla büyümenin hızlandırılması, istihdamın artırılması, gelir dağılımının iyileştirilmesi olduğunu vurguladı.

Yürütülen politikalarla büyüme ve kişi başı gelir seviyesini önemli oranda iyileştirdiklerine işaret eden Şimşek, Türkiye’nin sınıf atladığını dile getirdi. Şimşek, Türkiye’nin, alt orta gelir grubundan üst orta gelir grubuna yükseldiğini belirterek, şöyle devam etti:

AB ile gelir farkı azaldı

“2002’de 3 bin 581 dolar olan kişi başı gelir, 3 kat artarak 2016 itibarıyla 10 bin 883 dolara yükseldi. Satın alma gücü paritesine göre kişi başı gelir, aynı dönemde 2.7 katına çıkarak 24 bin 636 dolara yükseldi. Bu gelir artışı, gelişmiş ülkelerle aramızdaki gelir farkını azaltmamızı sağladı. AB ülkelerini 100 kabul ettiğimizde, kişi başı gelir seviyemiz dolar cinsinde 37’den 62’ye yükseldi. 15 yılda AB ile gelir farkımız 25 puan azaldı.”

Üst gelir sınırı 12 bin 235 dolar

Dünya Bankası’nın hesapladığı istatistiklere göre Türkiye, kişi başına düşen 10 bin 883 dolar milli gelirle üst orta gelir grubu ülkeleri arasında yer alıyor. Üst orta gelir grubu, 3 bin 956 ile 12 bin 235 dolar aralığını kapsıyor. Bu grupta Türkiye’nin yanı sıra Çin, Brezilya, Arjantin, Güney Afrika, Rusya Bulgaristan, Romanya, Irak, Ürdün, Malezya, Meksika, Güney Afrika, Mauritus, Panama, Peru gibi 56 ülke yer alıyor.

2018 ihracat hedefi 170 milyar dolar

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bu yıl Euro Bölgesi’nde iktisadi faaliyetin güçlendiğini ve güçlenmeye devam edeceğini belirterek, “Bu, ülkemizin ticareti için olumlu bir sinyal” dedi. Şimşek, 2017 yılı ihracat hedefini 153.3 milyar dolardan 156.5 milyar dolara yükselttiklerini, 2018 öngörülerinin de 170 milyar dolar olduğunu kaydetti.

Butik yatırım bankacılığı geliyor

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Türkiye’de önümüzdeki dönemde Varlık Fonu bünyesinde butik yatırım bankacılığı da geliştirilebilir ama mevcut kalkınma bankasının da daha ticari esaslara göre faaliyet göstermesine yönelik olarak bir çalışmayı bitirdik. Yakında onu da Meclis’e göndermeyi ümit ediyoruz” dedi.

2017 büyümesi % 5.5’e revize

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “2017 yılına ilişkin göstergeler yıl genelinde yüzde 5.5 seviyesinde büyüme oranının yakalanabileceğine işaret ediyor. Yeni OVP döneminde de uygulayacağımız reformlar sayesinde daha dengeli, sürdürülebilir ve kapsayıcılığını artırdığımız bir büyüme politikası hedefliyoruz. Bu yıl ve önümüzdeki 3 yıl büyüme hedefi yüzde 5.5 düzeyinde öngörülüyor” diye konuştu.

Bütçe açığı 61.7 milyara yükseldi

Ekonomiyi canlandırmak için sağlanan teşvikler ve vergi indirimleri bütçe açığı hedefinin yükselmesine neden oldu. 2017 için 46.9 milyar lira olarak tahmin edilen bütçe açığı yeni OVP’yle 61.7 milyar liraya revize edildi. Bütçe açığının vergi artışlarıyla 2018’de 65.9 milyar lira seviyesinde dengelenmesi bekleniyor.

% 5.5 3 yıl üst üste dengeli performans

İşsizlikte tek hane 2019’da

Mehmet Şimşek, geçen yıl ekonomideki ivme kaybının da etkisiyle işsizlik oranında tedrici bir artış söz konusu olduğunu belirterek, istihdamı artırmaya yönelik alınan tedbirler ve ekonomik büyümedeki hızlanma sonucunda yılbaşından itibaren kademeli bir iyileşme sağlandığını ifade etti. Program dönemi boyunca bu eğilimin devam edeceğini öngördüklerinin altını çizen Şimşek, “2019 itibarıyla işsizlik oranının yeniden tek haneye düşmesini ve 2020 yılında yüzde 9.6 oranında gerçekleşmesini öngörüyoruz ki bu, güçlü iş gücüne katılım oranı ve çalışma çağı nüfusundaki artışa rağmen sağlanacak” ifadelerini kullandı.

Enflasyon % 5’e inecek

Bu yılın sonunda enflasyonun yüzde 9.5 olacağını öngördüklerini kaydeden Mehmet Şimşek, “Önümüzdeki dönemde enflasyon hedefle uyumlu patikaya gelene kadar para politikasında sıkı duruşun sürdürülmesi bekleniyor. Yeni OVP döneminde enflasyonun kademeli olarak iyileşerek yüzde 5 seviyesine gerilemesini hedefliyoruz” dedi.

Cari açıkta bozulma var

Mehmet Şimşek, 2016’da milli gelire oranla yüzde 3.8’e kadar gerileyen cari işlemler açığının 2017’de altın ve enerji dengesindeki bozulma nedeniyle bir miktar artmasını beklediklerini söyledi. Şimşek, gelecek dönemde daha dengeli büyüme kompozisyonuyla cari açığı sürdürülebilir seviyede tutmanın öncelikli amaçlarından biri olduğunu belirterek, “Cari açık geçen yıl yüzde 4’ün altına düşmüştü, program dönemi sonunda tekrar yüzde 4’ün altına indirmeyi hedefliyoruz. Cari açığın, GSYH oranla kademeli olarak düşerek 2020’de yüzde 3.9 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz” diye konuştu.