Gazete Vatan Logo

Türkiye’nin 130 milyar $’lık ihtiyacı sorun olmaz

Dünya Bankası Türkiye Direktörü hem uyardı hem rahatlattı



Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, Türkiye’nin 2009 yılında toplam 130 milyar dolar dış finansman ihtiyacı olduğunu belirterek, “Bunun önemli kısmı kısa vadeli ve çevrilmesi gereken krediler ama bunların çevrilmesinde problem görünmüyor” dedi

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, Türkiye’nin 2009’da toplam 130 milyar dolarlık dış finansman ihtiyacı bulunduğunu, bunun önemli bir kısmının sendikasyon ile ticari kredilerden oluşan kısa vadeli krediler olduğunu ve çevrilmesinde sorun beklemediğini söyledi. Active Academy 6. Uluslararası Finans Zirvesi’nde konuşan Zachau, “Bu finansman ihtiyacının önemli kısmı kısa vadeli ve çevrilmesi gereken krediler ama bunlarda bir problem görünmüyor” dedi.

Büyüme yavaş olacak

Global finans krizinin Türkiye’yi de diğer gelişmekte olan pazarlar gibi mutlaka etkileyeceğini söyleyen Zachau, “Türk bankacılığı için ’mortgage’a dayalı bir kredi sorunu olmamasına rağmen bulaşma etkisi nedeniyle başka ülkelerdeki sorunun buraya sıçraması mümkün olabilecektir. Büyüme çok daha yavaş olacak. Para politikası mutlaka etkilenecek. Ekonomide zorluklar çıkacak” diye konuştu.

Zachau, özel sektörün finansman ihtiyacına, Türkiye’nin toplam finansman ihtiyacını kalabalıklaştırmaması için dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye’nin çok yüksek bir cari açığa sahip olduğunu da anlatan Zachau, petrol fiyatlarındaki düşüşün de etkisiyle 2009’da cari açığın 2008 ve 2007’ye göre daha düşük olmasının beklendiğini anlattı.

YTL’de % 1 değer kaybı ihracatta % 0.2 etki yaratıyor

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, Türkiye’de döviz kurlarındaki değişikliklerinin ihracat üzerindeki etkisinin başka ülkelerdekinden çok daha az bağlantılı olduğunu ifade etti. Ulrich Zachau, “Türk Lirası’nda yaşanan yüzde 1 oranındaki bir değer kaybı, ihracatta sadece yüzde 0.2 oranında bir etkiye neden oluyor” diye konuştu.


Temkinli davranmak şart

Ulrich Zachau, Türkiye’nin temel göstergelerinin gayet iyi olduğu belirterek Türkiye’nin uyguladığı reformları devam ettirmesi halinde iyi bir performans sergileyebileceğine ve daha dirençli olacağına işaret etti. Zachau, orta vadeli mali çerçevenin “kritik” önem taşıdığını da belirterek, mali politikalarla ilgili önemli adımların atılacağına inandığını, sağlık reformunun da mali etkiler yapacağını, uzun vadede önem taşıyan bu reformun çok işe yarayacağına inandığını söyledi. Temkinli olmak gerektiğine de dikkat çeken Ulrich Zachau, “Türkiye krize bağışık değil, hazırlıklı olmalı” dedi.


Eğer krizi doğru yönetirsek Türkiye 5 sene ileriye atlar

Kadİr Has Üniversitesi’nde “Global Kriz: Etkileri, Türkiye’ye Yansımaları” konulu bir konferans veren Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, alınan önlemlerle küresel bir çöküşün engellendiğini ancak önümüzdeki dönemde düşük büyüme oranları beklendiğini söyledi. Dinçer, “Bu krizi doğru zamanda, doğru adımlarla ve temkinli yönettiğimizi varsayarsak, Türkiye 5 sene ileriye atlar. Çünkü diğer gelişmekte olan piyasalarda inanılmaz büyük tahribatlar var. Ama krizde herhangi bir yerde bir aksaklık olur, hepimiz el birliğiyle bunu iyi yönetemezsek o zaman 10 sene geri gideriz” diye konuştu.

IMF bizim için bir sigortadır

Dinçer, bankalara yönelik garanti sistemleri alınmasına ilişkin kararların kısa vadeli olması gerektiğini belirterek, şu anda paniği söndürmek için alınmış kararlar bulunsa da uzun vadede mevzuatlarda değişimler görülebileceğini anlattı. Dinçer, daralan piyasaların şirket birleşmeleri ve konsolidasyonları gündeme getireceğini de kaydetti.

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, IMF’nin Türkiye için bir sigorta olduğunu da belirterek, “Bizim görüşümüz, iyi bir pazarlık varsa, orada da kaynak varsa, kaynağı bir an evvel alıp cebimize koymaktır” değerlendirmesini yaptı.


Dalgalar kıyıya vuruyor, kredi riskine dikkat


BankacIlIk Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bankacılık sektörü için olumlu tablo çizerken uyarılarda da bulundu. Active Academy 6. Uluslararası Finans Zirvesi’nde konuşan Bilgin, “Dalgalar kıyımıza vuruyor, bankacılık olarak faiz, kur, likidite gibi risklerle karşı karşıyayız” dedi. Önümüzdeki dönemlerde Türkiye’de yaşanacak en önemli riskin kredi riski olacağını vurgulayan Bilgin, “Bu dönemde kredi kanallarının kesinlikle tıkanmaması gerekiyor. Bankalarımızın 2001’den farklı olarak çok daha sorumlu davrandığını görmekteyiz” diye konuştu.

Ahlaki rizikoya izin yok

Bankacılara mesaj veren Bilgin, “Yarışı bir yere bırakın. Hâlâ kendini yarış pistinde gören ancak yığınağı yetersiz olan bankaları çok sert bir şekilde engelleriz. Gerekirse banka bazında özel rasyolar getiririz” değerlendirmesini yaptı. Bilgin, hükümete mevduat garantisini artırma yetkisi verilmesi konusunda ise, “Bakanlar Kurulu mevduat garantisini artırma yetkisini kullanırsa bize görev düşüyor. Düzenleme olursa ahlaki rizikoya izin vermemeliyiz. Bunu özel olarak izleyeceğiz” dedi.

Haberin Devamı