Gazete Vatan Logo

Türk tüketicisi sevince...

Türk işi ‘Moğol Barbekü’ yılda 350 bin müşteriye ulaştı, şimdi yurtdışına açılıyor

İki Türk girişimcinin Moğolların geleneksel av partilerinden ilham alarak yarattığı ‘Go Mongo’ restoran konsepti, ‘kendin pişir kendin ye’ meraklısı Türk tüketicisinin hoşuna gitti. Güney Asya mutfağından lezzetleri sunan Go Mongo’da yılda 350 bine yakın Türk yemek yemeye başlarken markanın ünü yurtdışına da taştı. Markanın yaratıcısı Ahmet Uysal, Go Mongo’ya Romanya, İngiltere, Almanya ve Ortadoğu’dan taleplerin geldiğini, 2012’ye kadar ilk yurtdışı restoranı açacaklarını söyledi.

‘Kendin pişir kendin ye’nin müdavimleri Türkler ‘Moğol Barbeküsü’nün de en iyi müşterileri oldu, yılda 350 bin kişi yemeğini Go Mongo’da yemeye başladı. Go Mongo’nun başarısının sınırları Türkiye’yi de aşarken 2 Türk girişimcinin yarattığı markanın restoranlarından açabilmek için İngiltere, Almanya, Romanya ve Ortadoğu’dan yatırımcılar Go Mongo’nun peşine düştü.

Go Mongo’nun Avrupa’daki ilk restoranını en geç 2012’ye kadar açmayı planladıklarını söyleyen Aresta Gıda Genel Müdürü Ahmet Uysal, “Türkler 5 duyularını da kullanarak yemek yeme fikrini çok beğendi, şimdi bu konsepti yurtdışına da taşıyacağız. Bir yandan Türkiye’de büyüme planlarımız da var” dedi.

Moğolların geleneksel av partilerinden ilham alarak yarattıkları ‘Go Mongo’ restoranlarının şu anda sayısının 3 olduğunu, aynı konseptten 1-2 restoran daha açacaklarını vurgulayan Uysal, asıl planlarının ise yeni restoran konseptleri olduğunu ifade etti. Go Mongo’daki gibi ‘sahnesi olan mekanlar’ yaratacaklarını ve Güney Asya mutfağını baz alan bu konseptin yeni kardeşlerinin İtalyan, Akdeniz mutfaklarını kapsayacağını aktaran Uysal, şunları söyledi: “Go Mongo’da müşteriler pişmemiş et, sebze, sos ve baharatları bardan seçiyor ve yiyecek barının yanındaki daire şeklindeki ızgarada pişirilmek üzere şefe veriyor. Bu özel bir seremoni ve müşteriler eğleniyor. Şimdi İtalyan ve Akdeniz mutfağını aynı seremoniye taşıyarak daha da çok eğlenmelerini sağlayacağız.”

‘Gurme tatlarla büyüyeceğiz’

Aresta Gıda’nın bünyesinde Go Mongo’nun yanı sıra Gourmet Burger Kitchen (GBK), Pizza Days ve Mongolian Barbeque olmak üzere çok sayıda marka olduğunu ve özellikle GBK tarafında da büyüme hedefleri olduğunu aktaran Uysal, “Biz 17 yıldır sektördeyiz ama çok hızlı restoran açma merakımız yok. Şu anda tüm markalarımızda restoran sayımız toplamda 8. 5 yıl içinde 25 GBK’ya, 10 da Go Mongo ve bu konseptin diğer mutfaklara uyarlanmış konsept restoranlarına ulaşacağız. Bunun yanı sıra markalarımızın yurtdışında da restoran açılışları olacak. 5 yıl içinde yatırım miktarımız yaklaşık 20 milyon dolar olacak” diye konuştu.

Grup olarak yılda ortalama yüzde 25 büyüme planladıklarını da anlatan Uysal, son dönemde 2’si Avrupalı olmak üzere 4 yatırım fonundan da teklif aldıklarını, önümüzdeki 1-2 yıl içinde bu teklifleri de değerlendireceklerini ifade etti. Uysal, şöyle devam etti: “Yeme-içme sektöründe ‘premium’ dediğimiz segmentte büyümek istiyoruz. Yemekte gurme tadlarla büyüyeceğiz.”

ÇİN’E MADEN SATIYOR, ÇİFTLİK FANTEZİSİ KURUYOR

- Ahmet Uysal, aslında inşaat mühendisi. Aresta Gıda’nın eniştesiyle kurdukları bir aile şirketi olduğunu söyleyen Uysal, gıdanın yanı sıra maden sektöründe de faaliyet gösterdiklerini Çin’e bor, krom, nikel gibi madenleri sattıklarını açıkladı. Uysal, bir fantezisinin de ‘hayvan çiftliği’ kurmak olduğunu, eskiden Adana’da mandralarının bulunduğunu, bu yüzden bu işe uzak durmadığını da vurguladı.

Hamburgerin lüksü sevildi krizde bile % 30 pahalısı yenildi

- Dünya genelinde sadece İngiltere, İrlanda, Yunanistan ve Ortadoğu’da restoranları bulunan hamburgerin ‘lüksü’ Gourmet Burger Kitchen’ı Türkiye’ye getiren Aresta Gıda, elde ettiği başarıyla görev alanını da genişletmeye hazırlanıyor. GBK’nın Türkiye’de premium hamburger sektörünün önünü açtığını ve krizde bile fiyatları bilindik hamburger markalarına göre yüzde 30 pahalı olmasına rağmen iş kaybı yaşamadıklarını vurgulayan Ahmet Uysal, “Şu anda pazarda GBK dışında 3 restoranlaşan yerli marka ve münferit restoranlar var. Ama bu konuda pazar 3-4 yıl içinde yüzde 100 büyüyecek. Minimum 50-60 restorana ulaşılır çünkü Türk müşteri ‘premium hamburgeri’ sevdi. GBK’nın ulaştığı rakamlar üzerine İngiltere merkezle de markanın Ortadoğu’daki franchise yönetimiyle çevre ülkelerdeki büyümesinin Aresta’ya verilmesi konusunda temaslara başlandı” dedi.

Vakko’su Migros’u yer istedi, Kapalıçarşı yer sorununu ‘metruk han’larla çözdü

Dükkanların kilo altınla kiralandığı, hâlâ siftah yapmayan komşuya müşteri gönderilen, yabancıların İstanbul’a ilk geldiğinde sorduğu dünyanın en eski çarşısı Kapalıçarşı, şimdi de Türk perakendesine kapılarını açıyor. Vakko, Migros, Beymen, Derimod, Koton, Teknosa gibi ünlü Türk markalarının mağaza kiralamak için istekte bulunduğu Kapalıçarşı’da yönetim gelen taleplere karşılık 1 metrekare bile yer bulamazken çözümü ‘metruk hanlar’ı hayata döndürmekte buldu. Kapalıçarşı Esnafları Derneği Başkanı Hasan Fırat, Migros, Vakko, Beymen, Derimod gibi markaların yer istediğini, Koton ve Teknosa gibi markalarla da temasta olduklarına dikkat çekerek, “Ancak bizde yer bulmak çok zor çünkü Migros ortalama 200 m2 yer istiyor. Ama 550 yıllık çarşıda bu çapta yer bulmak imkansız. Ayrıca kiralamalar sessiz sedasız, kulaktan kulağa oluyor. Gece dükkanı tutan, sabah 08.00’de kepengini açıyor. Ama sanırım Vakko’yla anlaşabileceğiz çünkü onlar çarşının dükkan boyutlarına göre bir mağaza konsepti oluşturacak. Diğer markalara da mevcut dükkan büyüklüklerini ve olası dükkanları sunduk, karara varmaları için 15 gün de süre verdik” dedi. Türk perakendencileri bir şekilde çarşıya alacaklarına dikkat çeken Fırat, “Gerekirse çadır da kurarız ama ilk aşamada çarşıda metruk hanların iç ve dış cephelerinin giydirilmesiyle bir çözüm bulduk. Çarşıdaki 28 hanın 4’ü metruk halde biz bunları perakendecilere açacağız ve 40’a yakın markayı ağırlayabileceğiz” diye konuştu. Kapalıçarşı’da yenileme planlarının da olduğunu hatırlatan Fırat, “Hanlar da Shopping Fest’e yetişecek, süslenecek” değerlendirmesini yaptı.

Ünlülerin ‘tahta ayakkabı’sı 20 Nisan’da H&M’le geliyor

BEŞ yıl önce Emy Blixt’in 70’li yıllara ait 300 çift tahta ayakkabı bulması ve bunların yeniden hayata döndürmek için harekete geçmesiyle ilk tohumları atılan ve çocukluk arkadaşı Cilla Wingard Neuman’la yarattığı kült ayakkabı markası Swedish Hasbeens, H&M’le meraklılarıyla buluşacak. Sarah Jessica Parker, Maggie Gyllenhall gibi ünlü isimlerin de tercih ettiği ve ürünleri 22 ülkede satılan marka, H&M için özel hazırlanan 3 modeliyle mağazalara girecek. Fiyatları ise 99.95 ile 129 TL arasında değişecek.

Palandöken’e hareket Erzurum AVM’ye bereket geldi

ERZURUM bugünlerde Universiade 2011 Kış Oyunları’na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Dünyadan yoğun ilgi beklenen organizasyonla ilgili şehrin ilk ve tek AVM’si Erzurum Alışveriş Merkezi de sürpriz etkinlikler sunacak. 6 Şubat’a kadar saat 11.00-23.00 arasında Olimpiyat Köyü-Erzurum AVM arasında shuttlebus’lar günde 20 sefer yapacak. Ayrıca 27 Ocak-6 Şubat arasında AVM’nin yemek katında kurulacak dev ekrandan yarışlar canlı olarak izlenebilecek. Oyunların bitimine kadar PTT’nin pul, Darphane’nin para sergisi, tekstil-halı-kilim sergisi açık olacak.

Müzikle çayı buluşturan girişimci, mağazayı kaptı

FORUM İstanbul’un düzenlediği ‘Forum Genç Girişimciler Yarışması’nda kazanan 29 yaşındaki genç girişimci Asaf Osman Çeken oldu. Çeken, ‘Çayname’ projesiyle yarışmada birinci olurken genç girişimciye Forum İstanbul’da 30 ile 50 m2 büyüklüğünde bir mağaza tahsis edilecek. Proje sahibinin açacağı mekanın ısıtma-soğutma, elektrik, boya, zemin hazırlığı gibi altyapı çalışmalarını üstlenen Forum İstanbul, girişimciye 3 bin euroluk destek de verecek. Çeken’in ‘Çayname’ projesi çay seromonisinin Türk Sanat Müziği konseptiyle birleştirildiği bir konsept. Her bir çayın ayrı makamının ve isminin olduğu Çayname’da mağazaya gelenler çaylarını harmanlarının içeriğine göre seçebildiği gibi, o makamın uyandırdığı duyguyu dikkate alarak da seçim yapıyor.

Türkiye’de yılda 8 milyon pizza siparişi veriliyor

PİZZA Pizza Genel Müdürü Tolga Türker, Türkiye’de pizza pazarının yılda ortalama yüzde 20 büyüdüğünü ve bugünkü hacminin 300 milyon dolara ulaştığını belirterek, “Türkiye’de yılda yaklaşık 8 milyon kişi pizza siparişi veriyor. Gelecek 2 yılda pazarın 2 katına çıkmasını bekliyoruz” dedi. Dünyada pizza endüstrisine ABD’nin yön verdiğini de hatırlatan Türker, bu ülkede 61 bin tane pizza dükkanının hizmet verdiğini, saniyede 350 dilim pizzanın yendiğini açıkladı. Türker, Türkiye’de de pizza endüstrisinin ABD’deki gibi hızla geliştiğini ifade etti.

Haberin Devamı