Gazete Vatan Logo

Troya efsanesi nefesleri kesti

Mustafa Erdoğan 3 bin yıllık Troya efsanesini İstanbul Gösteri Merkezi’nde sahneye taşıdı

Genel sanat yönetmenliğini Mustafa Erdoğan’ın yaptığı “Anadolu Ateşi” dans topluluğunun yeni gösterisi Troya seyirciyle buluştu. 5 bin kişi büyük ilgiyle izledikleri gösteri sonunda Erdoğan ve ekibini alkış yağmuruna tuttu

Mustafa Erdoğan 3 bin yıllık Troya efsanesini İstanbul Gösteri Merkezi’nde sahneye taşıdı. Erdoğan’ın ekibi, gösterileriyle sanki Broadway’de bir gösteri izliyormuş gibi heyecanlandırdı seyirciyi... 120 dansçı sahnede izleyenlere görsel bir şölen yaşattı. Dünyanın en ileri tekniklerinin kullanıldığı gösteride Erdoğan hiçbir masraftan kaçınmamıştı. 3.5 milyon euro’luk gösteri için Chicago müzikalinin de ışığını yapan Christopher Ash, Las Vegas’tan Türkiye’ye geldi. Uçuş sistemlerini Circuqe de Soleil’in teknik sistemlerini yapan Ted Moore’un yaptığı gösteride Türkiye’de ilk kez kullanılan sistemler yer aldı.

Uçan dansçılar

Dansçılar sırtlarına özel olarak giydikleri aparatlarla çelik halatlara bağlanarak sahne üzerinde uçtu. Neredeyse salonun tamamı doluydu. Erdoğan, yaklaşık 5 bin kişinin izlediği gösterinin ardından sahneye çıkarak “Bu projenin gerçekleşmesi için dünyanın en iyileriyle çalıştık. Çünkü siz dünyanın en iyilerine layıksınız” dedi.

Erdoğan’ı ailesi de yalnız bırakmadı bu önemli gecede. Eşi Gülben Ergen ve 1.5 yaşındaki oğlu Atlas’ın yanı sıra, kardeşi Yılmaz Erdoğan ile eşi Belçim Bilgin, annesi Süheyla Hanım ve babası Nazım Bey de gösteriyi izleyenler arasındaydı.

Troya’nın müziklerinde de bir çok dünya starı çalıştı. Yücel Arzen’in yaptığı müziklere Prag Flarmoni Orkestrası eşlik etti. 80 kişilik kadrosu ile Troya’ya müzik ve vokal yapan gruba dünyanın en önemli virtüözlerinden Gheorghe Zamfir, Civan Gasparyan ve Vassilis Saleas katkıda bulundu. Türkiye’den de alanında uzman yaklaşık 70 müzisyen çalıştı. Troya için geniş kapsamlı tarihsel bir çalışma yapan Anadolu Ateşi ekibi döneme uygun enstrüman örneklerini de modelleyerek kayıtlarda kullandı. Oyunun kostümlerini ise Serdar Başbuğ tasarladı. Bütün bu çalışmalar sırasında projenin tarih danışmanlığını da Troya kazılarını da yürüten Arkeolog Doç. Dr. Rüstem Aslan yaptı.

“Troya’yı Yunanistan’da bir ada zannediyorlar”

Mustafa Erdoğan 7 yıl önce yazdığı, 3 yıldır üzerinde çalıştığı 3 bin yıllık Troya efsanesini hayata geçirmesinin hikayesini anlattı

Bu projenin başlangıç noktası nedir? Proje nasıl oluştu?

Hacettepe Üniversitesi’nde felsefe okurken antik çağda felsefe dersinde İlyada’yı okuyup bütün sınıfa anlatacaktım. Oradan gelme bir İlyada tutkusu var. Anadolu Ateşi’ni sahneye taşırken bundan sonraki eserde Troya olmalıdır dedim. Dünyanın bildiği bir hikayeye ihtiyacımız vardı. Bu hikaye de bizden biriydi. Bu gösteri bütün dünyayı ikna edebilecek diye düşünüyorum. En zorunu yapmak, bir de batılıların yapmaya cesaret edemediği bir şeyi sahne üzerinde yapmak, anayurdundan yapmak çok anlamlı. Kendimi Troya’ya borçlu hissediyorum. Batı edebiyatının bütün kodlarını barındıran bir hazine duruyor ve biz onun üzerinde duruyoruz.

Anadolu birliği hikayesi

Troya, Türkiye’nin tanıtımı mı da olacak aynı zamanda?

Türkiye’nin tanıtımı Anadolu Ateşiyle yaptığımız, içinde bulunduğumuz bir süreç. Troya ile tanıtım ayrı bir anlam içeriyor. Biz Troyalılız, onların takipçileriyiz. Anadolu’daki bütün kültür katmanlarını üstleniyoruz. Bütün hepsi bizimdir, mirasçısıyız. Bütün renklere sahip çıkmak bu yaklaşımla mümkün ve doğrudur. Bunu dünyaya anlatmak gerekli. Anlattığımız hikaye bir Anadolu birliği hikayesidir. Anadolu’nun rengarenk birlikteliği ve ortak düşmana karşı direnmesinin de hikayesidir. Batı’ya Troya’yı anlatmak en azından haritadaki yerini göstermek gibi bir şey. Bu konuda o kadar ilkel noktadayız ki, insanlar Troya’yı Yunanistan’da bir ada zannediyorlar. Kimse bilmiyor Türkiye’de olduğunu. Gerçek bir Troya var. Onun filmi Malta, Fas’ta çekildi. Bunda bizim ihmalimiz, dönemin yöneticilerinin beceriksizliği de sözkonusu.

Troya’daki mesajınız nedir?

Amacım bir tarihe ilgi çekmeyi sağlamak. Orayla ilgilenilmesini istiyorum. Ama tarihi bir tartışmanın, arkelojik bir tartışmanın tarafı olamam. Ben sanatçıyım. Anadolucu yaklaşımı önemsiyorum. Bir tartışma başlatacaksa eğer bu çerçeveden yaklaşılması gerekir.

Finalde katliam yok

İzleyenler ne bulacak bu gösteride?

Troya hikayesinden Troya imajından bekledikleri herşeyi bulacaklar. Troya atını da kullandık gösteride. Ama biz finalde katliam yapmıyoruz, çünkü bu yenilgi destanı değil. Sorumlusu olmadıkları bir savaşta yine tanrıların dengeyi bozması nedeniyle bir yenilgi yaşanmış. İlk medeniyetler arasındaki savaşa son medeniyetler arası barış vurgusunu yapmayı hedefliyoruz.





Haberin Devamı