Trans yağ konusunda Türkiye'de de önlem alınacak

Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Yaşar Holding Yönetim Kurulu Üyesi Taşkın Tuğlular, bitkisel yağların hidrojenizasyonu ile oluşan trans yağlar konusunda AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yağların zararlarıyla ilgili genel kanıların ortaya atılmasından
sonra 1990'lı yılların ortalarından itibaren dünyada margarin üretimi konusunda ciddi değişiklikler yaşandığını söyledi.

Türkiye'de 2000 yılından itibaren MÜMSAD üyesi Gıdasa, Unilever, Ülker, Nestle gibi büyük firmaların yağlarda sıfıra yakın oranda trans yağ kullanmaya başladığını aktaran Tuğlular, doymuş yağ asitlerinden daha kötü olan trans yağ
oranının yüzde 0,5'in altına düşürüldüğünü ifade etti.

Tuğlular, tüketicinin raflardan aldığı margarinlerde trans yağ bulunmadığını
belirterek, şunları kaydetti: 'Artık bugün sıfır değil ama sıfıra çok yakın bir oran söz konusu.

Dolayısıyla Türkiye'de o kadar büyük yaygara yapmanın anlamı yok. Biz de bu konudaki tartışmalarla sık karşılaşınca, nasıl önceden domuz yağı hikayesi çıkınca üzerine 'domuz yağı yoktur' diye yazdıysak, şimdi de aynı şeyi yapalım istedik. İlgili resmi birimle görüştük ve (Bizim şöyle niyetimiz var; etiketlerimiz üzerine 'trans yağ ihtiva etmez' diye yazmayı düşünüyoruz) dedik.

Önümüzdeki dönemde Ankara'dan gerekli izinleri aldıktan sonra bu işi ciddişekilde düşünüyoruz. Kendimizi temize çıkarmak gibi bir niyetimiz yok, ancak ileri geri ortaya atılan fikirler var. Bizim gönlümüz trans yağ konusunda son
derece rahat.'

Diğer gıda endüstrisinde de hidrojenasyon tekniğinde geri adım atıldığını ve özellikle Uzak Doğu'dan ithal edilen tropik yağ ile doğal doymuş yağların kullanıldığını vurgulayan Tuğlular, birçok gıda ürününde kullanılan trans yağ konusunda endüstriyel kullanımda da gelecekte önemli adımların atılacağına inandığını söyledi.

'NASIL SIFIRA İNDİRİRİZ DİYE BAKIYORUZ'
McDonald's Türkiye Tedarik Zinciri Direktörü Murat Üngün de, trans yağların, bitkisel yağların sanayide kullanılabilmesi için belli sıcaklıkta ve basınç altında yağların açık uçlarına hidrojen molekülleri bağlanmasıyla hidrojenize edilmesi sonucunda elde edildiğini belirterek, bununla yağların dayanıklılıklarının artırıldığı ve bozulmadan daha uzun süre kullanılabildiğini belirtti.

Bu tür yağların kek, bisküvi, çikolata, margarin, ekmek, unlu mamuller, çerez, tatlı, çorba, sos yapımı ile margarin sanayinde ve özellikle hızlı servis restoranlarında kızartma yağı olarak kullanıldığına değinen Üngün, kendilerinin de McDonald's olarak hidrojenize edilmiş yağ kullandıklarını ifade etti.

Üngün, 1995 yılından bu yana trans yağ oranını düşürmek için yarı sertleştirilmiş kanola yağı kullandıklarına işaret ederek, McDonald's ürünlerinde 171 gram patateste yüzde 5,72 oranında 9,8 gram trans yağ, 161 gram McNuggets'da 0,19 oranında 0,30 gram trans yağ bulunduğu örneğini aktardı.

Dünyada trans yağları sıfıra doğru indirmek üzerine hedefler konulduğuna dikkat çeken Üngün, 'Bu bizim şirketimizde de böyle. Biz de dünyanın önde gelen yağ üreticileriyle birlikte bunu sıfıra nasıl indiririz diye bakıyoruz' diye konuştu.

Likit yağları endüstriyel gıda sanayinde kullanmanın mümkün olmadığını kaydeden Üngün, bu konudaki zirai ve tohum çalışmalarının yıllar sürebileceğini, dolayısıyla trans yağ kullanımını sıfıra doğru indirmenin uzun vadeli bir iş olduğunu söyledi.


UNILEVER
Unilever Türkiye Kurumsal İletişim ve Beslenme Müdürü Ebru Şenel Erim de, şirket olarak tüketicilere iyi ve kaliteli ürünler sunmak gerektiğinin bilinci içinde olduklarını dile getirerek, 'Markalarımız günlük hijyen, beslenme ve kişisel bakım ihtiyaçlarını karşılamak üzere benimsediğimiz canlılık misyonuyla, hem dünya genelinde var olan düzenlemelere hem de bulunduğu ülkenin yasal, sosyal ve bilimsel düzenlemelerine göre hareket etmeyi ilke edinmiş durumdadır. Bu vesile ile Sana, Rama ve Becel markalı tüm kase ve paket margarinlerimiz trans yağ içermemektir' dedi.