Gazete Vatan Logo

Tilki bile akıllandı ama kürkçüler akıllanmadı

Maliye, gelir beyanlarına göre şirketlerin 2005 yılı için ödeyecekleri vergi tutarlarını açıkladı. Sonuç yine değişmedi, şirketler asgari ücretli kadar gelir beyan etti

Her yıl çıkartılan kanunlar, artan denetim çalışmaları ve 'reform' adı verilen değişikliklere karşın kurumlar vergisindeki trajikomik tablo değişmiyor. Yıllardır en az vergi veren şirketlerin başında yer alan ve 'asgari ücretli'den bile daha az vergi kazana göstermekle eleştirilen kürkçü, kuyumcu ve diş hekimleri için tablo 2005'te de değişmedi.

Maliye Bakanlığı 2006 yılı kurumlar vergisine ilişkin sonuçları dün açıklarken çarpık tablo yine gözler önüne serildi.

Asgari ücretten az
Gelir idaresi Başkanlığı'nın değerlendirmeye aldığı 2006 kurumlar vergisi beyannameleri, şirketlerin bu yıl da vergi ödemede cimri davranmaya devam ettiğini ortaya koydu. Bir asgari ücretlinin işverene aylık maliyetinin 593.8 YTL, yıllık maliyetinin ise 7 bin 125 YTL olduğu 2005 yılında, birçok kurumun bildirdiği aylık kazanç bu rakama bile ulaşamadı. Yani birçok işçiyi çalıştıran şirketler geçen yıl tek bir asgari ücretlinin maaşını ödeyecek kadar dahi gelir elde edemediğini beyan etti. Kurum beyanlarına göre, Türkiye'de en az parayı yine vitrinlerinde binlerce YTL'lik ürünlerin yer aldığı kürkçü dükkanları kazandı. Kürk imalatı ve ticareti yapanlar, ayda ortalama 573.5 YTL, yılda ise 6 bin 882 YTL gelir elde ettiklerini beyan etti. Diş kliniklerinin aylık geliri 704 YTL'de, kuyumcuların işe 818 YTL'de kaldı.

Maliye'nin verilerine göre geçen yıl vergi dairelerine kurumlar vergisi kapsamında 479 bin 166 adet beyanname verildi. En fazla beyanname inşaat sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlardan alındı. Bu kuruluşların verdiği beyanname sayışı 51 bin 825 olurken, bunları 15 bin 636 mükellef ile ihracat ve ithalatçılar takip etti.

Vergide yük 100 şirketin üzerinde
Maliye Bakanlığı verilerine göre 479 bin şirketin vergi ödemek için beyanname verdiği Türkiye'de 2005 yılında beyan edilen vergi tutarı 12.6 milyar YTL oldu. Ancak bu verginin dağılımında önemli bir dengesizlik var. Çünkü söz konusu verginin 7.1 milyar YTL'sini, yani yüzde 56'sını sadece 100 şirket ödüyor. Bu 100 şirketin içinde ilk 25'i 6.6 milyar YTL'lik vergi ödemesiyle toplam kurumlar vergisinin yüzde 44'ünü oluşturuyorlar.

Sezgin Özcan Yazıyor

Şirketlerin vergi komedisi devam ediyor
Bundan 9 ay önce ilk kez VATAN'ın manşetinde açıklanan vergi komedisi ile ilgili ayrıntılı rakamlar ilan edildi. Yukarıda yayınlanan tabloya baktığımızda, her yıl beyannameler verildikten sonra ortaya çıkan vergi komedisinin bu yılda değişmediği görülüyor. Bu yılın Mayıs ayında, gelir vergisi mükellefleri tarafından beyan edilen ortalama kazançlar, mükellef grupları itibarıyla açıklandı. Bu listeye göre, kürkçü, derici, lokantacı, mobilyacı, ayakkabıcı, konfeksiyoncu gibi bir yığın gelir vergisi mükellefinin asgari ücretli kadar bile gelir elde etmemişler...

Yan tarafta yer alan haberde, faaliyet gruplan itibariyle şirketlerin 2005 yılı ortalama kazanç beyanları ve ödedikleri vergilerin listesi yer alıyor.

Listelerden, şirketlerin durumunun da gelir vergisi mükelleflerinden pek farklı olmadığı anlaşılıyor. Hatta olaya şirket ortaklarının elde ettiği kazanç açısından baktığımızda, durumun daha da vahim olduğu ortaya çıkıyor. Anonim şirketin en az 5, limited şirketin de en az 2 ortağı olduğunu göz önüne aldığımızda, ortak başına düşen ortalama kazanç asgari ücretin çok altında kalıyor.

Durum değişmemiş
Türkiye'deki vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 40'inin toplandığı İstanbul'da yaşanan vergi komedisi, 13 Aralık 2005 tarihli VATAN'ın manşetinde yer almış, 2004 yılı vergilendirme döneminde şirketlerin matrah beyanlarını analiz etmiştik.

İstanbul'un durumu da Türkiye genelinin durumunu yansıtıyordu. Türkiye genelindeki yaklaşık 600 bin anonim ve limited şirketin 190 bini İstanbul'da faaliyet gösteriyor ve bunların yüzde 50'si yani 95 bini 2004 yılında sıfır matrah beyan etmişti.

Yanlış nerede?
2005 yılındaki durumu bilmiyoruz ama, Türkiye genelindeki beyanlara baktığımızda, durumun değişmediği, vergi komedisinin devam ettiği açık bir şekilde görülüyor. Zira kurumlar vergisinin yüzde 50'si Türkiye genelindeki 20 şirket tarafından ödeniyor. Şirketlerin beyan ettiği ortalama kazancı da bu şirketler yükseltiyor. 2005 yılı vergi gelirlerinin yüzde 20'si gelir, yüzde 10'u kurumlar vergisinden oluşuyor.

Vergi gelirlerini dolaylı vergiler üzerine kuran, vergi tabanını genişletilmesine ve beyannameli mükellef sayısının artırılmasına yönelik olmayan maliye politikaları var olduğu sürece, mükellef başına düşen ortalama kazanç beyanındaki düşüklük kaçınılmaz olacaktır. Şimdi burada, ortalama kazancı düşük olan mükellef gruplarını, vergi kaçırıyorlar diye bir genelleme yapmak da yanlış olur. Çünkü kaçıranlar olduğu gibi, kaçırmayanlarda var.

Yanlışı bulmak ve buna göre de yapılacak olanı tanımlamak gerekir. Vergilemede otokontrol müesseseleri birer birer kaldırıldı. Kişilerin harcama ve tasarruflarının kaynağını sorgulayacak bir vergi güvenlik müessesine acilen ihtiyaç var. Yoksa, kaçıran kaçırdığıyla kalacak. Kaçırmayanlarda çıkan sonuçlar itibariyle töhmet altında kalmaya devam edecek.

Haberin Devamı