Tek cümlede iki mesaj...
13 yaşında bir siyasi parti...
Ve ‘birinci’ olağanüstü büyük kongre.
Tek başına bu gerçek bile çok şeyi özetliyor Adalet ve Kalkınma Partisi açısından.
‘Olağan dönem’ bitti
Partideki 13 yıllık ‘olağan’ dönem dün itibariyle bitti.
Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinden değil belki ama başından ayrılması, Ak Parti için ‘olağanüstü’ demeyelim fakat başlı başına ‘olağandışı’ bir durum.
İktidar partisi, ‘siyasi parti’ olmak anlamındaki rüştünü belki de asıl bundan sonra ispat edecek.
Yeni genel başkan ve başbakanın önemli sınavlarından biri de şüphesiz konunun bu boyutunda olacak.
Erdoğan da kongre konuşmasında, işte bu sebeple şu bölümleri büyük harflerle vurguladı:
- “Ben yoksam dava da yok” diyenler, daha en baştan kaybetmiş olanlardır.
- “Ben olmazsam dava ilerleyemez” diyen, davanın ruhunu, özünü anlayamamıştır.
- “Bu dava ancak benim ismimle ayakta kalabilir, ancak benim ismimle şereflenebilir” diyen, kibir tuzağına düşmüştür.
Ve bunlara şu son cümleyi de aynı düşünce ile ekledi Erdoğan:
“Şunu açıkça ifade ediyorum, o bir emanetçi değildir.”
Gül’ün adı anılmadı ama...
Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Davutoğlu bir emanetçi değil” vurgusu, salonda ‘tek cümlede 2 mesaj’ olarak yorumlandı.
İlki, müstakbel başbakana güç veren; ikincisi ise isim vermeden Abdullah Gül’e, yolunun kapalı kalacağı mesajı olarak...
Nitekim Davutoğlu’nun genel başkan seçilir seçilmez yaptığı teşekkür konuşmasında 2015, 19 ve 23 seçimlerini hedef olarak koyması da bu yorumları güçlendirdi.
Ve ‘emanet’i devralan ama ‘emanetçi’ olmadığı özellikle vurgulanan Ahmet Davutoğlu...
Halef; yola, selefinin çizdiği yol haritasına göre ve onun bıraktığı yerden devam edeceğini, hiç bir tereddüde yer bırakmayacak netlik ve tonda ilan etti. Başta da, ‘paralel devlet yapısı’ adıyla anılan Gülen Cemaati’ne karşı yürütülen mücadele konusunda...
Hitap gücü gayet iyi
Davutoğlu’nun hitabet gücü gayet iyiydi. Prompter olmadan konuşma tercihi dikkat çekiciydi.
Ancak bu artılarına rağmen; (salondaki anonsta kullanılan sıfatlarla) ‘Reis Erdoğan’ın kürsüde olduğu saatlerde tamamen dolu olan tribünlerin yarıdan fazlası ‘Ahmet Hoca’nın konuşması sırasında boştu. Ortaya çıkan bu görüntüde, salonun aşırı sıcak ve temiz havadan yoksun olmasının da payı vardı şüphesiz.
En kritik 6-7 ay
Sonuç...
Adalet ve Kalkınma Partisi’nde yeni dönem başladı.
Önümüzdeki 6-7 aylık periyot, Davutoğlu için hayati önem taşıyacak.
Haziran 2015 seçimi de ilk ama en önemli sınavı olacak.
O sınavın sonucu hem Ahmet Hoca’nın şahsi, hem de partinin geleceğinde belirleyici olacak.
‘Hep Birlikte Yeni Türkiye’ sloganının altı da bu yeni dönemde doldurulacak.
Bu tek slogandan çıkan öncelikli 2 soru var:
- ‘Yeni Türkiye’ hangi boyutlarıyla ve ne ölçüde farklı olacak?
- ‘Hep birlikte’nin içinde yeni kimler olacak, eskilerden kimler kalacak?
