Çağdaş'ı ziyaret ettim

Zayıf, çelimsiz gibi görünüyordu. "Ben gazeteci olacağım" diyordu. Çok çalışması gerektiğini söyledim. Ardından "Özel hayatın biter" dedim. Ancak beni dinlemedi. Önce stajını yaptı. Daha sonra Kıbrıs'taki üniversitesini bitirdi. "Tamam, ben hazırım" dediğinde askerlik sorunu çıktı. "Yapıp geleyim abi" dedi. O da bitti. Vitesi yükselterek çalışmaya başladı ama trafik kazası oldu.(Ben öyle isimlendiriyorum).

Çağdaş KCK'nın basın ayağı operasyonunda zanlı sıfatıyla tutuklandı. Suçu devletin yasak olduğunu iddia ettiği internet sitelerindeki bazı şahıslarla irtibata geçmek ve görüşmek. Bize göre çok kısa sürede cezaevinden çıkacak suçsuzluğu anlaşılacak. Ama yine de aklıma geldikçe sinirim bozulduğu için gerekli izinleri alarak cezaevinde ziyaret ettim.

Çağdaş, polis tarafından alındığında nezarethanede diğer zanlılar açlık grevi yaparken o yemek yiyor, diğer zanlılar ifade vermek istemezken o sayfa sayfa her sorulanı cevaplandırıyordu. Tutuklandıktan sonra gönderildiği Kandıra cezaevinde KCK zanlılarıyla aynı yerde kalmak istemeyince Maltepe cezaevine nakli yapıldı.

Karlarla kaplı park yerinde arabadan indikten sonra girdiğim müracaat kısmında kimliğimi yazdırdım. Ayakkabıya kadar her şey x-ray cihazından geçti. Gözlerimi bilgisayara kaydettiler. Çağdaş'a ulaşmak için girdiğim son bölümde gözlerimi tuttuğum elektronik kilit açılınca camlı bölmenin önünde bekle dediler.

Haberi yoktu Çağdaş'ın geldiğimden. Onun içinde sürpriz olacaktı. 10 dakika sonra geldi genç adam geçti karşıma "Hoş geldin abi" dedi. Gözlerini kısarak "Çok mutlu olduğunu söyledi". Dilim tutuldu zannettim, gözlerimi kaçırmaya çalıştım. Aradaki kalın cam sanki yoktu... Elimdeki telefon ahizesinde duyduğum seslere cevap vermem gerekiyordu ama kilitlendim. "Geçmiş olsun" dedikten sonra başladım konuşmaya. "Dik dur" dedim. Gönderdiğim kitapları oku. Bir daha bu kadar boş zamanın olamayacak dedim. Ama o benden daha güçlü duruyordu. "Biraz soğuk" dedi ama her şey yolundaymış. Götürdüğüm eşofmanların altını aldı gardiyanlar ama üst kısmını şapkası olduğu için kabul etmediler. Bazı özel konuşmalarımızı yazamayacağım ama iddialarla ilgili olarak gazetecilik dışında hiç bir şey yapmadığını söyledi ve ardından ekledi: "Herkese bol selamlar"

Cezaevinden çıkarken daha kötü hissettim kendimi. Ben özgürlüğe doğru adımlarımı atarken ardımda gencecik bir insanı, duvarların arkasında çaresiz kalarak bırakmıştım.