Tarih ile modernizmi birleştiren otel

CVK Park Bosphorus Hotel’in konumlandığı yerde ilk bina, 19. yüzyılın sonunda İtalya Büyükelçisi Baron Blanc tarafından elçilik binası olması için yaptırılan bir konak. II. Abdülhamid (1876-1909) tarafından satın alınan konak Hariciye Nazırı Tevfik Paşa’ya verildi. Böylece eski İtalya elçiliği binası Hariciye Nezareti Konağı’na dönüştü. Konağın otele dönüştürülme fikri ilk olarak Hariciye Nazırı Tevfik Paşa’nın İsviçre asıllı eşi Elisabeth Tschumi tarafından ortaya atıldı. 1930’da Tevfik Paşa’nın oğulları tarafından konak, yeniden inşa edilip bir takım değişiklik ve eklerle genişletilerek otel yapıldı. Başlangıçta otelin adı “Miramare” oldu. Otel, birçok kez el değiştirdikten sonra Aram Hıdır “Park Otel” adını alarak yenilendi ve İstanbul’un en lüks konaklama mekanlarından biri oldu.

1970’li yıllarda Park Otel’de çok sayıda ünlü ve önemli kişinin konakladığı, 1930’lu yılların en seçkin müşterisinin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve lideri Atatürk olduğu biliniyor. O yıllarda İstanbul’a gelen önemli kişilerin Park Otel’de ağırlandı, İngiltere Kralı VIII. Edward M.S. Simpson’la bu otelde kaldı ve otelde onuruna görkemli bir yemek düzenlendi. Park Otel’in birinci katını kendine ayırtan Başbakan Adnan Menderes’in de bir başka seçkin konuk olduğu bilinmekte. Önemli dönemlere tanıklık eden tarihi otel CVK Group tarafından yenilendi ve Park Bosphorus Hotel olarak 2013 yılının son çeyreğinde hizmete girdi.

Yahya Kemal Beyatlı’ya adanmış kütüphane

Bugün aynı mekan üzerinde konumlanan Park Bosphorus Hotel klasman olarak “Deluxe Otel” sınıf özelliklerinde tasarlandı, Osmanlı tarafından Hariciye Konağı olarak kullanılması münasebeti ile de iç ve dış mekanlar (odalar, banyolar, genel alanlar ve diğer fasilitelerde) ve dekorasyonlarda Osmanlı mimarisini modern ve minimalist karakterde yansıtmakta. Her bir katın Osmanlı tarihinde iz bırakmış valide sultanlara atfedilmiş olması ve katlarda o dönemi yansıtan kostümlerin bulunması da o dönemin kültür özelliklerini yaşattığını gösteren en önemli örneklerden.

Dönemin önemli şairlerinden olan İstanbul aşığı Yahya Kemal Beyatlı’nın da uzun yıllar ve sürekli olarak Park Otel’de kaldığı ve çoğu eserini otelin eşsiz İstanbul manzarasından ilham alarak yazdığı bilinmekte. Bugün Park Bosphorus Hotel’de Yahya Kemal Beyatlı’nın o dönemlerde kaldığı kata İstanbul’u, Osmanlı tarihini, kültürünü ve mimarisini anlatan 600’ün üzerinde farklı dilde eserden oluşan geniş bir kütüphane yapıldı. Ve bu değerli kütüphaneye “Yahya Kemal Beyatlı Kütüphanesi” adı verildi.

Yılbaşında ‘gala yemeği’ni tadın

2016’ya sevdikleriyle eğlenerek ve lezzetler tadarak iyi bir başlangıç yapmak isteyenleri de düşünen otel Gümüşsuyu Restaurant’ta yeni yıla ‘merhaba’ diyecek. Gecede geniş repertuarıyla sahne alacak olan Nihan Akın, Gümüşsuyu Restaurant’ta misafirlerine bir müzik ziyafeti verirken, restoranın ödüllü şefleri tarafından hazırlanan yılbaşı ‘Gala Yemeği’, konuklara unutulmaz bir lezzet keyfi yaşatacak.

Gümüşsuyu Restaurant da minik misafirleri içinde açık büfe de birbirinden özel lezzetler hazırlıyor. Ayrıca gece boyunca bir palyaço da çocuk misafirlere eşlik edecek. Gecenin sonunda dileyen misafirler, Park Bosphorus Hotel’in bahçe ve şehir manzaralı lüks odalarında konaklayabilecek.

Ödüllü sağlık merkezinde SPA

CVK Park Bosphorus Hotel, SPA alanıyla da seçkin bir yere sahip. CVK Safira SPA olarak adlandırılan bu bölüm İstanbul’un en büyük otel SPA’sı olma özelliğini taşıyor. İçerisindeki özel SPA alanlarının yanı sıra, fitness-SPA birleşimi sağlayan CVK Safira SPA&Fitness & Wellness’da kardiyo egzersiz alanı, business station ve serbest ağırlık bölümü bulunuyor. Masaj odaları, saunası, buhar banyosu, tarihi dokuya sahip Türk hamamları ve açık-kapalı yüzme havuzları ile misafirlerini sağlığa davet ediyor. CVK Safira SPA&Fitness & Wellness ayrıca kısa sürede sağlıklı ve yüksek performanslı antreman imkanı sağlayan Time to be Fit’i misafirleriyle buluşturuyor.

Prensleri misafir eden odalar

Doğal taşların uyumlu dansını gözler önüne seren CVK Park Bosphorus’un tasarımında 28 farklı doğal taş kullanıldı. Sadece lüksün ötesinde hizmet veren bir otel olarak değil, bir yaşam merkezi olarak da tasarlanan CVK Park Bosphorus Hotel odaları manzarasına göre üç ayrı kategoriye ayrılıyor. Şehir manzaralı odalar bordo renk, bahçe manzaralı odalar yeşil renk ve Boğaz manzaralı odalar ise mavi renk ile dekore ediliyor. Oeldeki tavan/duvar desenleri usta ellerce işlenmiş ve 2 yılda tamamlanıyor. CVK Park Bosphorus’u farklı kılan ve Boğaz’ı kuşbakışı gören 1200 metrekarelik alana sahip olan Bosphorus Terrace, düğün ve özel davetler için enteresan bir alternatif sunuyor.

CVK Park Bosphorus Hotel, Türkiye’deki en büyük başkanlık süitine sahip. Tamamı Boğaz manzarasını görecek şekilde tasarlanan süitin kendisine ait özel SPA bölümü, sinema salonu ve mutfak bölümü var. Başkanlık süitinin duvarları ve camları ise çelik zırhla kaplı, suikast silahları ve roket atar mermilerine duyarlı. Ünlü aktör Steven Seagal’in de aralarında yer aldığı çok sayıda ünlü, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi prensleri de bu özel süitte kaldı.

Otelin asma katında yer alan ödüllü şefler tarafından yönetilen Gümüşsuyu Restaurant, zengin mönüsüyle İstanbul’un sayılı restoranlarından biri. Adını bulunduğu semtten alan Gümüşsuyu Restaurant, geleneksel Anadolu yemeklerinden Lübnan mutfağının zengin lezzetlerine, Fas’ın vazgeçilmez tatlarından Batı mutfağı esintilerine kadar üç kıtada hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu’nun en meşhur yemekleri, tatlı ve içecekleri Gümüşsuyu Restaurant’ta misafirlere sunuluyor.

Otelin lobi katında bulunan Hezarfen Cafe&Bar-Lounge adını İstanbul’u kuşbakışı gören ilk Türk olan “Hezarfen Çelebi”den alıyor. Şehir ve iş stresinden uzaklaşmak isteyen misafirlere, tarihi yarımadaya kadar uzanan manzara ve “tadı damakta kalan lezzetler” eşliğinde keyifli anlar yaşatıyor.