Gazete Vatan Logo

2 bin kişinin hayatını değiştirdim

Yaşam koçu Şeyda Coşkun, her geçen gün mesleğindeki iddiasını artırıyor. Yeni mutfağını açan ve diyet ürünlerinin herkese ulaşılabilir olmasını sağlayan Coşkun, taklitlerinin ortaya çıkmasından da rahatsız değil...

2 bin kişinin hayatını değiştirdim

Bugünlerde nelerin heyecanını yaşıyorsunuz?

Hayatımda yeni bir heyecan doğdu. Yeni mutfağım Be light kitchen’ı açtım. Aslında mutfağı bitireli çok oldu ama internet sitem yeni açılacak. İlk defa internetten satışa başlayacağım. Daha önce hiç yapmadığım bir şey. Sattığım şeyler daha ekonomik, minik paketler şeklinde olacak. Bunlar için çok heyecanlıyım çünkü bugüne kadar çok istenilen ama benim bir türlü sistem olarak yapamadığım şeyleri ilk defa yaptım. Bana ulaşamayanlar hep “İki üç günlük bir programınız olsa biz de tadabilsek” diyorlardı. Ben de bunun için internet sitesini özel olarak planladım. Çok büyük emekler sonucunda açılacak. Herkes de oradan istediği gibi şeyleri elimizden tadacak. Herkesin ulaşabileceği bir fiyatlandırma yapmaya çalıştık.

Fiyatların genelde yüksek oluyor, yine öyle mi?

Fiyatların yüksek olmasının sebebi, çok titiz olmam. Alım satım sistemim biraz değişik. Aldığım etleri tahrile bile yolluyorum. Antibiyotik içerikli mi değil mi ona bile bakıyorum. Bonfileden kıyma yaptırıyorum. Oğluma nereden et alıyorsam benimle çalışan müşterime de oradan alıyorum etimi. Etin ve organik tavuğun fiyatları o kadar yüksek ki, müşterimin yediği yemeğin fiyatı da maalesef her zaman yüksek oluyor. Ama bu kaliteden asla taviz vermek istemiyorum. Hiçbir zaman da vermedim. Çünkü benim farkım kaliteli ve sağlıklı beslenme anlayışına sahip olmam.

Haberin Devamı

Nasıl bir çalışma sisteminiz var?

Sağlık ve kaliteli yaşamı Türkiye’de oturtmaya çalıştım. Türkiye’de beni görüp taklit edenler vardır ama dünyada bile yok. Çünkü bu çok bütün bir iş. İçinde aynı anda sporu, beslenme programı var. Beslenme şekli tamamen sporcu beslenme programı. Ama eğer kişiler herhangi bir sağlık problemi yaşıyorsa genelde almamaya çalışıyorum. Daha doğrusu doktor onayı olmadan almıyorum. Bu sistem hep böyle ince ayrıntılarla gitmek zorunda. En ufak bir kortizol yükselmesi, psikolojik bir sıkıntıyı bile takip ediyorum. Beraber çalıştığım doktorlarım var. Onları ararım “Bu kişiye böyle bir program yapıyorum uygun mudur, ara öğüne ihtiyacı var mıdır?” diye soruyorum. Bazen “Bu kişiye ara öğün vermeyin” diyebiliyorlar. Vücutta kilo verdirmeyen bir sorun varsa bunun üzerine giderim, sorumluluğunu alırım. Çünkü her vücut kilo verir. Ama jinekolojik rahatsızlık yaşayanlar çok zor kilo veriyor.

Haberin Devamı

Her sabah bal kaymak yiyemezsin

Hayat hep diyetler mi geçmeli?

Hayır. Kilor verdirmek birinci etap, bunu tutmaya sağlamak ikinci etaptır. Toplumsal olaral insanları buna eğitmeye çalışıyorum. Mesela hafta sonu yedin içtin şimdi bunu temizle. Lahmacununu da yedin, kahvaltıda ballı kaymağını da yedin ama pazartesi yine peynir ekmek yiyemezsin. Beden buna izin vermez. Pazartesi sabahı sade kahve içip, öğlene kadar bir şey yemeden akşam sadece et yemen gerekebiliri ki içindeki pislik temizlensin. Beden bunu yani dinlenmek istiyor. Ben de hafta sonları eşimle pideciye gidiyorum pide yiyorum ama ertesi gün bunu içtiğim yeşil sıvılarımla temizliyorum.

Beslenmede neler değişmeli?

Portakal suyu çok şekerlidir. Ama hurma doğal bir şeker kaynağıdır. Ekmeğin içinde şeker vardır. Bu büyük bir skandaldır. Bu yüzden insanlar ekmeği kendileri yapsın. Şeker en büyük zehirdir. Diğer beyaz zehirler kadar tehlikeli. Çok sıkı bir bağımlılık yapıyor. Şeker yerine hurmayı, kayısıyı püre yapıp içine katın, yoğurdu kendiniz mayalayın. Ekmek yerine bulgur, pirinç, kinoa yensin. Sabah kahvaltısında illa karbonhidrat yemek istiyorsan yulaf, iki de yumurta ye.

Haberin Devamı

Dünyanın her yerinde yürüyebilirim

Ara öğün yemek şart mı?

Ara öğün insanı çok acıktıran bir öğün. Yani yedikçe bünye daha çok acıkıyor. Nasıl oruç tuttuğumuzda hiç acıkmıyorsak, bir süre sonra bloke oluyorsak aslında kilo verme sisteminde de vücut aynı sinyalleri alır. Buna alıştığı sürece yemek istemez. Mesela karbonhidrat yemiyorsa, vücut karbonhidratı unutuyor ve istemiyor. Tabii bunun yedi gün bir süresi var. Bu süre içinde tekrar yerseniz bunu hatırlarsınız. Bunları çalıştığım kişilere yavaş yavaş anlatarak gitmeye çalışıyorum.

Sizden sonra bir yaşam koçluğu furyası oluştu buna ne diyorsunuz?

Haberin Devamı

Toplum olarak yarattığımız şeyden çok keyif alıyoruz. Ama bir yerden sonra bir o kadar da taklitçiyiz. Taklit ederken bile çok dikkat etmek gerek. Yarattığın şeyi sen emekle büyütürsün ama taklit edersen bilemezsin. Dışarıdan bakıldığı gibi üç yumurta, iki ananans bu sistemin temeli değil. İnsanlar her gün bunu yemiyor. Ama bu iş taklite gittiğinde insanlara sürekli bunları yedirenler var. Ekip olmadan bu iş olmaz. Tek başına birinin evinin mutfağında yapabileceği bir iş değil bu. Ama iyi marka olunca mutlaka taklitin olur ve taklitler her zaman markaları yaşatır. Bu keyif verici bir şey, üzülecek bir şey değil. Bu mutfağı oluşturmak en büyük hayalimdi. Şimdiki hayalim ise bunu dünyanın belli yerlerine taşımak, dünyaya açılmak. Dünyanın her yerinde yürüyebilirim. Zaten bu işi sevmezsen, sadece para kazanmak için yapamazsın.

İlk hafta 4’ün altında kilo verdirmem

Peki sizin için gün kaçta başlıyor?

Yaz kış fark etmez, gün benim için 06.30’da başlar. Bazı günler 07.30 gibi yürüyüşüm olur. Yürüyüşüm yoksa mutlaka haftada üç gün pilatese giderim. 09.00’da yürüyüşlerime dönerim. 11.00’de eve gider duşumu alır, oğlum Arat’la beraber ofise geçerim. Akşam 18.00 gibi çıkarım. 19.30 gibi eve giriyorum. Artık bir aile yaşantım olduğu için çok gecikmiyorum.

Hiç kilo vermeyen müşteriniz oldu mu?

Benimle çalışanlar ilk hafta 4 kilonun altında kilo vermez. 54-67 kilo itibariyle bu böyledir. Böyle bir müşterim var. Kızla ilgili endişelerim vardı. Acaba programı doğru yapıyor mu diye düşünüyordum. Çünkü ilk gün iki soda içmişti. Cinnet geçirdim. Çünkü soda tuzludur, ödem yapar. İlk günlerde yağ ve ödem götürdüğümüz için o istediğimiz gibi gidemedi.

Binlerce kişiyi hayata yeniden başlattım

Kaç kişiyle çalıştınız bugüne kadar?

Bugüne kadar iki binden fazla kişiyle çalıştım ve onların hayatına dokdundum. Hayata yeniden başladılar. “Hayatımın en mutlu günlerini yaşıyorum” diyen bir sürü müşterim var. Çünkü hiç zayıf olmamışlar ve şimdi bunun keyfini çıkarıyorlar. Son olarak 99.5 kilodaki birini dört ayda 50 kiloya düşürdüm. Onların mutluluklarına vesile olduğum için şükrediyorum.

Müşterilerinizle iletişiminiz nasıl?

Kişilerle çalışırken ucu açık bir kapı bırakıyorum. İstediğiniz saatte beni arayın diyorsunuz. Gerçekten bunu istiyorum. Çünkü kendi kafalarına göre hareket etmeleri bütün programı bozabiliyor. Bu yüzden bana mesaj attıklarında hemen ararım, asla mesajlaşmam. Birebir sesli olarak o kişiyle diyalog kurarım. O kişi kim olduğunun hiçbir önemi yok. Çünkü enerjimi vermek isterim.