Gerçek Müslüman'ın karakteri -1

Bu yazı, takriben 30 yıl önce Diyanet gazetesine başyazı olarak yazdığım makalenin bir özetidir

Haberin Devamı

Cenab-ı Mevlâ ne dilerse o olur
Bu yazı, takriben 30 yıl önce Diyanet gazetesine başyazı olarak yazdığım makalenin bir özetidir.

Müslüman, Cenabı Hak'a teslim olmuş, O'nun takdirine inanmış, O'nun yaptıklarına gönülden razı olmuş insandır. Kâinatta Allah'ın iradesi dışında bir yaprağın deprenemeyeceğini, O'nun izni olmadan hiçbir şeyin vuku bulmayacağını bilir. Cenabı Mevlâ, ne dilerse o olur. Allah, bir insana hayır diledi mi, dünya toplansa o hayrı onun elinden alamaz. Allah bir insana bir şeyi vermek istemeyince de dünya toplansa Allah'ın vermediğini ona veremez. İşte bu inanca sahip insan, hayn da şerri de yaratanın Allah olduğunu, her şeyin O'ndan geldiğini bilir. Her iyiliği Allah'tan bilip O'na hamdeder. Her kötülükten yine O'na sığınır.

"Hallâk-ı Rahim oldur
Razzâk-ı Kerîm oldur
Fa'âl-i Hakîm oldur
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler."

Mümin, yaptığı işlerin, Allah'ın rızasına uygun düşmesine çalışır. Bütün arzusu ve ümidi, yalnız O'nun nzasıdır. Şunun bunun beğenisini değil, Allah'ın beğenisini bekler. İnsanlan memnun etme uğruna Allah'ı gücendirmez. Çünkü Allah'ın güceneceği bir işte insanlardan kimilerini memnun etmek adaletsizliktir, rüşvettir, iltimastır, hakkın asıl sahiplerinden alınıp haksız olanlara verilmesidir.

Müslümanın prensibi
Resul-i Ekrem (s. a.v.) Efendimiz, yapacağımız işlerde İnsanlan memnun ederken yüce yaratıcıyı gücendirmemeyi öğütlemiştir. İşte gerçek Müslüman'ın prensibi budur. Yani onun ölçüsü, insanların beğenmesinden çok Allah'ın nzasıdır. O, bazı kimseler tarafından kınansa dahi Allah'ın buyruğunu yapmaktan çekinmez. Yüce Allah, Mâide Suresi'nin 54'üncü ayetinde Allah'ı seven ve Allah'ın sevdiği insanları, "Allah yolunda çaba harcayan, didinen ve kimsenin kınamasından korkmayan" kimseler olarak nitelendirmektedir.

Allah'ın buyruğunun yerine getirilmesi, adalet ve mutluluğun kendisidir. Müslüman, din sömürüsü yapmaz, dini siyasete alet etmez. Ayet ve hadislerle insanları etkileyip gariplerden parasını birkaç kişinin çıkarına kullanmaz. Ağlayanın malının gülene hayretmeyeceğini bilir. Zerre miktarı temiz dindarlığın, batmanlarca altın ve gümüşten değerli olduğunu bilir. Din, maddî çıkarların veya mevkilerin vasıtası değil, bizzat temel gayedir. (Devam edecek)

DİĞER YENİ YAZILAR