Şimdi de bankacıları fırçaladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, finans sektörünün 2002 öncesi kriz dönemindeki gibi bir yanlışın içine girerek kredileri çağırdığını, reel sektörü tehdit ettiğini belirtti ve bunun iş ahlakına uymadığını söyledi. Erdoğan bankacılara, “Sen o reel sektör sayesinde ayakta duruyorsun” diye seslenirken, kredilerle ilgili bir düzenleme sinyali verdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, finans sektörünün reel sektöre karşı yaklaşımlarını çok hoş bulmadığını belirterek, “Şu anda finans sektörü aynen 2002 öncesi kriz döneminde olduğu gibi bir yanlışın içerisine giriyor” dedi. Ankara’da Girişimci Bilgi Sistemi’nin sunumunda soruları yanıtlayan Erdoğan, adeta bankacılara fırça çekti ve şunları söyledi:

“Reel sektöre karşı yaklaşımlarını çok hoş bulmuyorum. Şu anda finans sektörü aynen 2002 öncesi kriz döneminde olduğu gibi bir yanlışın içerisine giriyor. Bakın bunun üzerinde de çalışma yapacağız. Yanlış gidiyorlar. Bakıyorsunuz çağırıyor, davet ediyor ve yüksek faizlerle masaya oturtuyor reel sektörün temsilcilerini. Bu yanlış bir şey veya ’hemen öde’ diyor, bu da yanlış bir şey. Böyle bir tehditle gitmek iş ahlakı açısında da doğru değil. Bu ülkede özellikle bu krizi kendisi için fırsata dönüştürme anlayışı doğru değil. Bunlara yönelik olarak da bizler neler yapabilirsek biz de masaya otururuz, biz de bunun çalışmasını yaparız. Çünkü o reel sektörle ayakta duruyorsun. Onların aldığı kredi karşısında ödediği faizlerle ayakta duruyorsun. Ama böyle bir kriz dönemini de kendin için fırsata dönüştürüyorsun, böyle şey olmaz. Bankaların reel sektöre yaklaşım tarzını gözden geçirmesi lazım. Bu noktada tabii biz bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmanın neticelerini de hemen kısa zamanda açıklayacağız”

TOKİ sigortamız

Erdoğan dünyada krizi mortgage kredilerinin tetiklediğini söyleyip “Eğer TOKİ gibi bizim bir sigortamız olmamış olsaydı, bugün biz de bundan çok ciddi vurgun yerdik. TOKİ bizi rahatlatmıştır” diye konuştu.

Tam güvence çok yanlış olur

BaŞbakan Erdoğan, hükümetin mevduata tam güvence modelini sektör temsilcileri ile birlikte tartıştığını ancak geçmişteki kötü anıların da hatırlanması gerektiğini söyledi. Erdoğan, mevduata tam güvence getiren diğer ülkelerin haksız rekabet yarattığına dikkat çekerken konuyla ilgili şunları söyledi:

“Yüzde 100 mevduat garantisiyle ülkemizde Hazine’nin, milletin nasıl söğüşlendiğini gördüğümüz için güvenceyi 50 bin YTL ile sınırlama kararı aldık. Ve bu adaletsiz bir anlayıştı dedik. 21 banka o zaman fona devredilirken bu acımasızca anlayışın arkasında bu vardı. Çünkü bakkal dükkanı açar gibi herkes banka açıyordu. Ve bu bankada bütün toplanan mevduatlarda o verilen dövize endeksli yüksek faizleri unutmayalım. Gecelik faizlerdeki o acımasızca yaklaşımları unutmayalım. Bunları şöyle hatırladığımızda atılan adımın ne kadar insafsız olduğunu, mevduat garantisi de olduğu, için ’bunun sonunda ben vurgunu vururum arkasından da bunu Hazine öder’ anlayışıyla yaklaştılar. Ve o zamanki rakamlarla 46 milyar dolar gibi bir borcu maalesef bu ülke kasasından ödedi. Biz şimdi milletimize aynı şeyi ödetemeyiz. Şu anda 50 milyar liranın altında bankalardaki mevduat yüzde 45 civarında. Bunun üzerindeki de yüzde 55’i teşkil ediyor. Özellikle bu garantiyi isteyenler bu yüzde 55. Öbürünün zaten garantisi var. Bunu isterken de biz aynı sıkıntıyı yaşamak istemiyoruz, bunun da analizlerini yaptık. Görüştüğümüz şu anda müzakere içerisinde olduğumuz birçok finans sektöründeki bankacılar da ’bu çok yanlış olur’ anlayışı içindeler ki aynen paylaşıyorum. Nedir o? Türkiye acaba böyle bir şeye mi gidiyor? Sıkıntıya mı gidiyor da böyle bir garanti veriliyor anlayışı doğacaktır. Buna biz fırsat veremeyiz.”

Şu an sanal faiz var

Faiz dün yüzde 24 bileşiklerin de üzerine çıkarken Başbakan “Şu andaki faizin sanal olduğuna inanıyorum. Faizin düşmesini savunan biriyim” dedi.


BAŞBAKAN’DAN DOLAR YORUMU

BaŞbakan Erdoğan dün öğlen saatlerinde Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ile Girişimci Bilgi Sistemi’nin sunumuna katıldı ve orada krizin geldiği son noktayı değerlendirdi. Daha önce güçlü YTL’den herkesin iftihar etmesi gerektiğini belirten Erdoğan’ın tam da doların 1.74 YTL ile dün en zirve noktaya çıktığı dakikalarda yaptığı kur yorumu bir hayli ilginçti:

Şimdi ihracatçı seviniyor

”Kur hareketleri özellikle göreve geldiğimizden beri tartışma konusu olmuştur. Biz iktidara gelirken söylenen şey şuydu bu 2’ye kadar çıkar deniliyordu. Denilen olmadı tam aksine 1.2’ye kadar düştü. Hatta, 1.2’nin altına düştüğü zamanlar da oldu. Tabii bu süreç ihracatçılarımızı ciddi manada rahatsız etti. İthalatçıyı da sevindiren bir süreçti. Ve cari açığın aslında önemli tetikleyicisi de bu oldu tabii. Ama bizler sabit kur politikasını benimsemiş bir iktidar değiliz. Biz dalgalı kur anlayışını benimsemişiz. Bununla yola devam ediyoruz. Ve bu konuda her zaman söylüyorum ’dere yatağında akar’ diyorum. Eğer siz kalkar da o işi zorlarsanız, bir çok dayatmalar yaparsanız bir taşkında bütün o yaptığınız zorlamalar bakarsınız dere hepsini alır götürür ve yine dere yatağında akmaya devam eder.

Şimdi tabii bazı görüştüğümüz ihracatçılar baktık ki keyifleri yerinde. Bu defa da tabii ithalatçılarda bir sıkıntı havası görülüyor. Dedik ki ’dün sen seviniyordun, şimdi de ihracatçı seviniyor. Niye o kadar rahatsız oluyorsun? Biraz da o sevinme hakkını kullanıversin’ süreç bu noktada, bu şekilde devam ediyor. Biz yine dalgalı kurdayız, taviz veremeyiz, vermeyeceğiz.”