Bamyacısı vardı, lahanacısı vardı..

Haberin Devamı

Sözünü ettiklerim zerzevat ismi değil, dört yüz yıl süren sportif bir rekabeti yaşatan iki büyük takımının isimleri.. Fenerlisi Galatasaraylısı gibi amansız bir çekişme içindeydiler..

“Güle güle pehlivan..” diye biten dünkü yazımıza yiğitlerimizden itiraz geldi..

Ata sporumuz olimpik olsa da olmasa da güreşmiş..

“Türk” adı dünya üzerinde gezindikçe “güreş sporu” da bitmeyecekmiş..

Böylece bilinmeliymiş..

İşin içine “Türklüğü..” katıp, güreşi tartışırken Bay Ertuğrul Özkök fevri bir kararla “Türklükten..” istifa etmesin mi?

Bir eyyam da “Acep neden istifa etti?” deyip ona kafa yorduk..

Ertuğrul Özkök, ata sporumuz güreşin elden gitmesine mi öfkelenmişti? Yahut Olimpiyat Komitesi’nin kararı bardağı taşıran son damla mı olmuştu?

İşin içinden çıkamamıştık..

Bereket versin, kadın hakları mücahidi yazar Ruhat Mengi duruma el koyup, Özkök’ün istifasını kabul etmedi.. İş şimdilik kapanmış gibi oldu..

Bundan sonraki yazılarını Japonca mı yoksa Urdu dilinden mi yazacağına henüz karar veremeyen Özkök de belli ki yazarlığına Türk dili üzerinden devam edecek..

***


Krizin bu ayağı tamam görünüyor..

Ata sporu konusu ise hâlâ belirsiz..

Şunun altını baştan çizeyim..

“Deli ardını beller.. Durur durur eller..” siyaseti, bazı durumlarda hiç işe yaramıyor.. Tam tersine, kitleler üzerinde alerjik tepkilere sebep oluyor..

Artık kimselerin ilgilenmediği güreş için bizim ata sporumuz budur, diye tutturmanın da bir anlamı yok..

Yağlı güreş neredeyse tedavülden kalkmış.. Kırkpınar bile çadır tiyatrosuna çevrilmiş..

Mindere çıkardıklarımızın senelerdir ekran başındakilere tek keyifli bir güreş müsabakası izlettirdikleri yok..

Uluslararası Olimpiyat Komitesi de bu işten ikrah getirmiş..

Dünyanın parasını harcıyorsun organizasyon içinde.. Seyircisi yok..

“Kaldırdık gitti..” noktasına böyle

gelmişiz..

“Kaldıramazsınız.. Ata sporumuzdur..” deyip elin adamına babalanmanın mânâsı yok.. Bizim çocukların bile dinlemediği itirazı onlar hiç dinlemez..

MATRAK VE CİRİT

Güreşten evvelini de bir hatırlayalım..

Beş yüz küsur sene öncesine gittiğimizde, ata sporu olarak iki oyun; Matrak ve Cirit öne çıkıyor..

Ata sporlarından sayılan “Matrak”a adını veren de ahşaptan yontma bir alet..

Beyzbol sopası kıvamında bir nesne..

***


“Matrakçı..” diye adlandırılan devrin sporcuları, ellerinde bu aletlerle birbirlerine giriyorlar..

Kim kimi yakalarsa, elindeki matrağı onun kafasına ekleştiriyor..

Kan niyetine akıtılan pekmez, oyuna renk katarken, kafalardan çıkan “kütür.. kütür.. “ sesler de seyircinin adrenalinini

artırıyor..

Buyrun işte.. Bir devrin en gözde sporu olan “Matrakçılıktan” bugüne sadece “Matrakçı Nasuh”un adı ile çizdiği eskiz defteri kaldı..

Onun yerini de “Cirit Oyunları” aldı..

Cirit de ata sporlarımızın içinde geçer.. Yiğitlerin at üzerinde takım olarak kapıştıkları, kargıya benzeyen ciritlerle birbirlerini devirmeye çalıştıkları bir oyun..

Askeri düzen içinde yer alan birlikler sayesinde yayılan bu oyun, taa saraya kadar girmiş..

Enderun oğlanları bile bu işe heves etmişler..

Öyle ki.. Takımlardan birinin adı “Bamyacılar..” diğerinin adı da “Lahanacılar..”

olmuş..

YOK OLDULAR..

Bunun da evveliyatı var..

Kardeşleriyle taht kavgası yapan Padişah Mehmet Çelebi’nin tarafını tutan Merzifon’un atlı birliklerine ordu içinde “Lahanacılar” deniyordu..

Amasya’dan gelen süvarileri de “Bamyacı..” olarak bilirlerdi.. İşin içine Enderunlu gençlerin hevesi de karışınca bu rekabet saraya kadar gelmiş..

Öyle ki tahta çıkan her padişah ya “Bamyacı..” olmuş ya da “Lahanacı..”

Gülhane Parkı içinde iki nişangâh taşı vardır mesela..

Biri Üçüncü Selim için dikilmiştir..

Ağızdan dolma tüfekle güyâ dört yüz metreden yumurtayı vurmuş da.. Gören yok nasıl olsa.. Dikmişler şeref taşını.. Üzerine de “lahana” şekli işlemişler..

***


Ondan sonra gelenlerden İkinci Mahmut’un şerefine dikilen nişan taşında ise “bamya” motifleri vardır..

Eyüp’ten Karacaahmet’e kadar dolaşın.. Bazı eski mezar taşlarının tepesinde kavuk yerine lahana veya bamya formu

görürsünüz..

Bunlar da o devrin fanatiklerinin

mezarları..

Say ki şimdinin Fenerlisi, CimBomlusu, Kartallısı o kabirlerde yatıyor....

İkisi de ata sporuydu..

Bugün ne matrakçıları hatırlayanlar var ne de ciritçilerin “Lahanacı” ile “Bamyacı” takımlarını..

Devrini tamamlayan çekip gidiyor işte..

DİĞER YENİ YAZILAR