Sana don olan bana gömlek olur..

Uzun süredir yeraltında faaliyet gösteren ve dünya düzenini "ev dekorasyonu" yöntemleriyle yıkmaya çalışan Feng Şui harekâtı yeniden güç gösterisi yapıyor.. Çin'in Maoculuktan sonra dünyaya saldığı en büyük tehlike olan Feng Şui'ciler gözünü milletin kıçındaki donlara dikti..

Haberin Devamı

"Feng Şui" sözcüklerini biz aylık dekorasyon dergileri marifetiyle duyduk.. Ondan önce Feng Şui neyim bilmezdik..

Bu hareketin Türkiye şubesini açanlar her kimlerse, birden ortaya çıktılar.. "Evinizi döşerken dikkatli olun.." dediler.. Sebep?

"Ev eşyalarının ruhu varmış.. Onları mutlu etmezsek onlar da bizi mutlu etmezmiş.."

Tövbe estağfurullah!

***

Bizim kadınlar böyle şeylere meraklıdır..

Nobel ödüllü fizikçi John Forbes Nash geliyor, İstanbul'da başına toplaşanlara "Evrenin açığa çıkan son sırlarını.." anlatacak, desen kimse dönüp bakmaz..

(Nitekim adam geldi, yüzüne bakan olmadı..)

Öte yandan Hindistan'dan şişman bir guru gelir.. Yemeği tencerede bırakan kaldığı otele koşar..

"Feng Şui" vak'asında da böyle oldu.. Biri kadınlara "Feng Şui" akılları verdi, herkes kendine bir apaz aldı..

Sonuç kötüydü..
Akıl dediğim de şu.. Efendim.. Temsil evine ayna koyacaksın.. Eve girerken çıkarken endamını seyredeceksin.. O aynanın konacağı yer önemli oluyor.. Feng Şui'ye göre eve girişte sola konursa şöyle oluyor, sağa konursa böyle oluyor..

Sandık şuraya, sepet buraya.. Dolap karşıya, masa eskimiş, satılmak üzere çarşıya.. Bu akılları kapışan kadınların evlerinde uygulamaya çalıştığı Feng Şui yöntemi beklenen mutluluğu getirmedi..

Ek masraflar kocaların sinirini bozdu.. Hal böyle olunca da verdikleri hasar "uyumsuz yerleştirilen eşyaların" verdiği hasardan beter oldu.. (Bakınız: Gazetelerin üçüncü sayfa haberleri..)

Yenilen koca dayaklarından sonra bir kısım ev kadını "Feng Şui" yönteminden vazgeçti, sandıklara kaldırılan kenarı dantelli örtüler yeniden televizyonların üzerine kondu..

Lakin su uyuyor, insanlardaki ve eşyalardaki pozitif enerjiyi yönlendirdiklerini iddia eden Feng Şui'ciler uyumuyordu..

***

Nitekim yeni bombaları "gazete haberi" olarak patladı.. Hong Kong'da "Feng Şui" akıllarını seven bir firma "Feng Şui'li iç çamaşırı" üretmiş.. Mutluluk verici bir don yapmışlar yani..

Bu donun kumaşı insanın gerisine temas ettiğinde "ruhu dengeleyip" mutluluk veriyormuş..

Tövbe estafurullah!

Ev imalatı don..
Bizim "Feng Şui'li donların" mutluluk verip vermediğine karar verecek bir durumumuz yok.. Neden derseniz, bizim zamanımızda insanın kıçına giyecek don bulması bile tek başına bir mutluluktu..

Zaten çarşıda pazarda hazır don satılmazdı..

Analarımız Amerikan bezi alır, evin erkeğinin kıçına şöyle bir bakar, göz kestirimi kumaşı biçer, sonra oturup bir güzel dikerdi..

Tuhafiyeciden alınan yuvarlak don lastiği de bir çengelli iğneye geçirilir, donun beline döşenirdi.. İşlemi tamamlayan kadın, iki parmağını donun bel kısmına geçirdikten sonra baş hizasına kaldırır eserine bakardı..

Genellikle donun paçası belden iki buçuk üç karış uzun tutulduğundan, ortaya çıkan şey Kızılay'ın deprem çadırı gibi dururdu..

Evdeki erkeklerin itiraz etme durumu zaten olamazdı..

Tek sorun Amerikan bezinin renginden çıkardı.. O zamanların temizlik anlayışı "Haftada bir kez.." yıkanmaktı.. Görgülü aileler "Bizim evde her pazar banyo yanar.." diye övünürlerdi.

***

Beyaz Amerikan bezinden yapılma donların titiz ailelerin şartlarına bile ayak uyduramadığı birkaç deneme sonunda anlaşıldığından ev kadınları topluca bir renk ihtilâli yaptılar..

Erkek iç çamaşırı modasında siyaha döndüler.. Erkekler itiraz etmedi.. Hatta daha çok memnun oldular.. Çünkü beyaz yerine siyah kumaştan kesilme don giymenin bir başka avantajı vardı.. Siyah donlar denize, havuza girilmek icap ettiğinde mayo yerine geçiyordu.

Herkesin kıçı, iki kat mutluydu..

Tehlikeli moda..
Delikanlıyı bozan hazır donlar oldu.. Beli geniş olanı, boxer dedikleri neyse de slip diye bir şey icat etiler.. Erkek milletinin aklı karıştı..

Bilmeyenler, yiğitlikleri erozyona uğramamışlar için yazıyorum.. Ben böyle şeyler giymem ama giyenlerin çamaşır kataloglarındaki fotoğraflarını gördüm..

Bu slip donların görüntüsü şöyle.. Önden bozuk para kesesi kadar bir kumaşı var.. Bel bir asker palaskası kalındığındaki kumaşla arkaya dolanıyor.. Olay orada kopuyor..

Slipin geri kalanı, bir çift tespih sırasından bir parmak daha kalın.. Haliyle üzerinize geçirdiğinizde bu dar kumaş parçası mabadın iki yanağı arasında sıkışıyor..

Görüntü tuhaf..

Bir kadın kocasını o kılıkta yatak odasında gördüğünde aklı karışır.. Evdeki kocası mı yoksa "ünlü rakkase, Şaheste yuvarlak kâse" mi bilemez.. İçi bir tuhaf olur..

***

Bakın buraya yazıyorum..

Hani "Aslında benim içimde bir kadın var.. Kendi kimliğimi yaşamak istiyorum.." deyip de ilk hamlede bıyığını kesen, ikinci hamlede karısının evdeki rujuna dadanan erkekler var ya!

İşte bu garip don modalarının birer mahsûlleri..

Onlara da hak veriyorum bir yerde.. Slip'ti, G-String'di giyiyorlar.. Kendilerini aynadan görüp tahrikleniyorlar.. Ondan sonra yiğidi zaptedebilirsen zaptet.

Feng Şui icadı donlara kuşkuyla bakmam bu yüzdendir.. Efendim, pozitif enerjiyi dengeliyormuş.. Yok kumaşın değdiği yer mutlu oluyormuş..

Ne yani? Takım taklavatı birbirine denk getirip gerimizde trampet mi çaldırıyor?

Yoksa pozitif enerjiyi dengeleyeceğim derken mabadımızdan aşağıya toprak hattı mı çekiyor?

Ben bilmem.. Böyle şeyler delikanlıyı bozar.. Feng Şui'ciler bizi mutlu etmek istiyorlarsa gelsinler, elden para versinler.. Biz kendi şeyimizi kendimiz mutlu ederiz..

Akıl için yol birdir..

DİĞER YENİ YAZILAR