Evli erkek, pembe dizilerle savaşmalı

Haberin Devamı

Önce ben söylemiştim.. Arkamdan bilim adamları yetişip aynı şeyi söyledi.. Pembe dizi dediğimiz şeylerin kadınlar üzerindeki zararlı etkileri kabak gibi ortaya çıktı.. İşbu risale, şuurlu erkeklerin neden pembe dizilerle mücadele etmesi gerektiğini beyan eder..

Kadın cinsindeki “aykırılık hallerinin” bir numaralı sebebi bulundu..

Brezilya dizileri.. Başka türlü tarif edersek “pembe” diziler.. Veya allame-i cihan Avrupalı’nın “Soup Opera” dediği türden olanı..

Kadınlar bu dizilerle tanıştıklarında bir tür “ay çarpması” yaşıyorlar..

Televizyonun karşısına geçtiklerinde zihinleri diziye kilitleniyor.. Dizinin karakterlerinden biriyle kimlik piştisi oluyorlar..

Bilim adamları incelemişler.. Daha doğrusu bu dizilerin bünyede bağımlılık yaptığı kadınları yakın takibe almışlar.. Bir de bakmışlar ki bunların kısm-ı umumisi aykırılaşmış..

Yani erkeğine asi olmuş..

***


Bir kadının erkeğine asi olması ne demeye gelir derseniz, elimdeki bilimsel verileri sıralarım..

Erkeğine asi olan kadın onun lafını dinlemez.. Ters ters konuşup, aykırı cevaplar verir..

Kendisi için başka alternatiflerin olduğunu düşündüğünden süsüne eskisinden fazla düşer.. Kendini sürekli dizilerdeki karakterlerle kıyaslamaya başlar..

Bebek yüzlü, ince yapılı, çok şık ve paralı bir gencin durduk yerde kendisine âşık olması ihtimalini, hayatın bütün gerçeklerinin önüne koyar..

Tabii bu “kendine yabancılaşmanın” bir bedeli vardır.. Kadının bu sanal âlemden çıkması, uyanıkken gördüğü rüyadan uyanması gerekir..

ŞİDDETİN SONU..

Burada iş sorumluluk duygusuna sahip kocalara düşer..

“Oturduğu yer gecekondu sekisi, söylediği pembe dizi türküsü..” olan kadınların bilincine giden en kestirme yol kafalarından geçer..

Erkek, karısının bilincine kestirme yoldan ulaşmak için doğruca bu noktaya girişir..

“Kafadan darbeli” kadının pembe dizi etkisinden çıkma ihtimali yüzde ellidir..

Ya tedavi başarılı olduğundan kadın eski hayatına döner.. Yahut “kafadan darbeli dizi bağımlısı” olarak yeni bir başlangıç yapar..

Araştırmalar (ki çoğunu bir başıma kendim yaptım..) “kafadan darbeli dizi bağımlısı” kadınların geri dönüşü olmayan bir yola girdiklerini gösteriyor..

Hatta bunlardan bazıları (ki bunlara biz darbeye dayanıklı kadınlar diyoruz..) kocalarını fizik olarak bitirip, tüketmek için olayı tersine çevirirler..

Sürekli dayaklık ortam hazırlarlar..

Günde iki veya üç kez kadınını dövmek zorunda kalan erkeklerde aşırı kalori ve su kaybından dolayı çöküntü başlar.. Kol kasları erken deforme olur..

Gözler içeriye göçer, dudaklarda devamlı uçuk meydana gelir.. Tikler artar.. Şiddet uygulamaya bağlı iştahsızlık ve cinsel isteksizlik gözlenir..

***


Dolayısı ile şiddet yeni şiddet kurbanları yaratır.. Bu kurbanlardan çoğunun erkek olması cinsimiz açısından elem vericidir..

Şöyle açıklayalım.. Evde ıslah etme programı uygularken, eline Haydar’ı alıp, karısını sopalamayı refleks haline getiren erkeklerde şuur kayması olur..

Dışardaki hayatlarında bir aksilikle karşılaştıklarında, karısına uyguladığı şeyleri yapmak ister.. Karşı tarafta da kendisine benzer birine çattığında film kopar..

Güçlü olan zayıf olanı döverek güzelleştirir.. Veya kolunu, bacağını eline verir..

Elbette biz bunları doğru bulmuyoıruz.. Gerekmediği sürece kadına şiddet uygulanmasına şiddetle karşıyız.. Ama bilimsel gerçek de bu..

BEYİNDE HASAR
Pembe dizi bağımlısı kadınlar üzerine yapılan araştırmalar bir başka sonuca daha işaret ediyor..

O da karısının Brezilya dizileri sayesinde zehirlenen zihinlerine ulaşamayan erkeklerin terk edildikleri gerçeği..

Bu diziler sayesinde yeni yollar öğrenen kadınların bir kısmı kocalarına karşı hukuken asi olup “boşanma davası” açıyorlar..

Açılan bu davaların dilekçelerini inceleyen bilim adamları, öne sürülen hukuki gerekçelerden yüzde 78’inin akla, mantığa aykırılığı konusunda görüş birliği içinde..

Peki nasıl oluyor da pembe dizi seyretmek nisa taifesinin fikrinde zıplamalara yol açıyor? Bu doğru olabilir mi? Bence olur..

Daha iyi anlamak için en pöpüler Brezilya dizilerinden birindeki diyaloglardan küçük bir kesit alıp, içeriğine bakalım..

Rodrigez zengin, orta yaşı biraz geçmiş, yakışıklı bir efendidir.. Evin çalışanı Asmilyas ise alttan alta efendiye yangındır.. Paranın çokluğundan ne halt yiyeceğini bilemeyen Rodrigez sıkıntıdan sürekli oflayıp puflamaktadır..

Aşağıda okuyacağınız mânâlı diyalog da Rodrigez’in evin içinde Kurtalan Ekspresi’nin lokomotifi gibi istim sala sala dolaşması üzerine meydana gelir..

- “Of! Canım çok sıkılıyor Asmilyas..”

- “En iyisi ben size gazete okuyayım.. Belki sıkıntınız geçer..”

- “Aaa.. Ne iyi fikir Asmilyas! Sen en iyisi bana gazete oku..”

- “Gazete okumamı mı istemiştiniz efendim?”

- “Evet Asmilyas.. Bana gazete okumanı istiyorum..”

- “Bu size iyi gelecek efendim..”

- “Bunu çok iyi akıl ettin Asmilyas..”

***


Zengin efendi Rodrigez ile ona yangın güzel hizmetçisi Asmilyas arasında geçen diyalog tipik zengin erkek-fakir kız aşkını tarif eder..

Ancak diyalogdaki taraflardan kimin ne dediğini anlayabilmek için ekstradan beyin hücresi harcamak gerekir..

Otuzlu yaşlardan itibaren normalde, günlük beyin hücresi kaybı yüz elli bin civarındadır..

Lakin şanssızlık eseri Rodrigez ile Asmilyas’a takılan kadınlarda günlük ortalama beyin hücresi kaybı dört yüz elli bini geçer..

Bunları bilelim.. Evimizin kadınını böyle akla ziyan dizilerin bitirici etkilerine karşı uyaralım..

Hem kadının ruh sağlığını korumuş hem de onları sebepsiz yere dövmemiş oluruz..

Her şeyin başı huzur..

Kıssadan hisse: Haydar, karı koca ilişkisinin arasına girmemeli..


DİĞER YENİ YAZILAR