Gazete Vatan Logo
Magazin Sakıp Ağa şarkılarla anıldı

Sakıp Ağa şarkılarla anıldı

Sakıp Sabancı, ölümünün 2'nci yıldönümünde Sabancı Center'da düzenlenen törenle anıldı. Törene iş ve sanat dünyasından birçok isim katıldı

Pazartesi akşamı, vefatının 2'nci yılında, Sakıp Sabancı, eski ve gerçek dostları tarafından anıldı. Şimdiye kadar pek az insana nasip olan bu törene giderken coşku ve his dolu bir gece geçireceğim aklımdan bile geçmiyordu.

Amcasına olan sevgi ve saygısını yakından bildiğim Güler Sabancı ile onun kadar hüzünlü gözüken Türkân Sabancı konuklara katıldıkları için teşekkür ediyordu. Sandalyesinde sessiz sedasız oturan ailenin tek oğlu Metin olanların farkında değildi. Ama Türkân Sabancı ne olursa olsun, zihinsel ve bedensel engelli oğlunu hiçbir şeyden mahrum etmeyeceğini bir televizyon programında o kadar güzel ve içten ifade etmişti ki, dünyanın en katı insanı bile böyle bir anneye saygı duyabilirdi. En az, beş yüz kişinin katıldığı salonda tek bir boş koltuk yoktu.

Nevzat Atlığ mucizesi...
Prof. Dr. Nevzat Atlığ'nın yönettiği Klâsik Türk Sanat Müziği Korosu sadece Sakıp Bey'in sevdiği şarkıları söyleyecekti. Ve bu şarkıları Türkân Sabancı tek tek seçmişti.

Sakıp Bey'in bitip tükenmeyen neşesini bildiğim için şarkıların da meşrebine uygun olacağını tahmin ediyordum.

Fakat ilk birkaç şarkı o kadar hüzünlüydü ki, gözyaşlarımı durduramadım. Bu hislerimin, daha çok, çektiğim vicdan azabından kaynaklandığını anladım. Çünkü bütün çocukluk ve gençlik günlerimde annemle babamın bu şarkıları dinlemesine tepkimi radyoyu kapamakla gösterirdim. O gece, şarkıların bitmemesi için çılgınca alkışladım.

'Eski Dost'lar
İki saat süren bu unutulmaz konserin sonunda, programın yöneticisi, Sakıp Bey'in yakın dostlarını sahneye davet etti. 10-15 arkadaşı sahneye çıkınca hep beraber 'Eski Dostlar' şarkısını söylemeye başladılar. Koltuklarda oturan bütün dostlarının katılımıyla defalarca tekrarlanan bu nefis şarkıyı söylemeye bütün gücümle ben de katıldım. Salon alkıştan çınlarken Türkân Sabancı bu içten anma merasimine katılanlara teşekkür etti. Alt kattaki salonda kurulmuş masalarda iştahla pilav yiyen konukları seyrederken Sakıp Bey'in yıllarca önce bir davette kulağıma eğilip söylediği şu sözler aklıma geldi: "Leyla Hanım, doktorlar bir pirinç tanesini bile yasakladı. O kadar özlüyorum ki bir gece oturup bir tencere pilav yemezsem bana da Sakıp demesinler..." İçimden "inşallah yemiştir" dedim. Eve dönünce o gece göremediğim için merak ettiğim Türkân Saylan'ı aradım. Saat 18.00'da holdinge geldiğini, aileyle bir saat oturduğunu, ancak ertesi günkü kemoterapisi için eve erken dönmek zorunda kaldığını söyledi. İçim burkuldu. Ama Türkân Saylan'a sevgisini, saygısını ve yardımlarını bol bol dağıttığı için Sakıp Bey'e içimden defalarca teşekkür ettim.

Haberin Devamı