Gazete Vatan Logo

Safranbolu'da o gece ne oldu?

Yılbaşı gecesi Safranbolu'da arkadaşımız Nuri Sefa Erdem ile Başbakan Erdoğan arasındaki diyalogu, 'haber değeri taşımadığı' gerekçesiyle okurlarımızla paylaşmamıştık. Ancak bazı gazetelerin olayı çarpıtarak yayımlaması nedeniyle Nuri Sefa Erdem'in anlatımıyla o gece yaşananları aktarıyoruz

* Safranbolu'da ne oldu?
Başbakan'a basın toplantısı sırasında sorumu yöneltme fırsatı bulamadım. Başbakan yurt görevlileriyle vedalaşırken foto muhabiri Ateş Tümer, Hürriyet Gazetesi muhabiri Hasan Tüfekçi ve Anadolu Ajansı muhabiri Bilal Yakınbaş'ın çıkışta Başbakan'ı beklediğini görünce yanlarına gittim. Başbakan gelince onlardan sonra elini sıkarak "İyi yıllar Sayın Başbakan" dedim ve birlikte yürürken "Az önce soracaktım ama fırsat olmadı; Sayın Başbakan iki yurtta da bazı çocuk ve yaşlılar uyandırılarak sizin için ikinci kez yılbaşı kutladılar. Biliyor muydunuz" diye sordum. "Bunu doğru buluyor musunuz?" diyemeden Başbakan bana dönüp işaret parmağını yüzüme doğru sallayarak, "İyi niyetli değilsin, edepsizlik ediyorsun" dedi. Ben şaşırarak durdum ve "Sayın Başbakan, edebimle soru soruyorum; iyi niyetliyim, bu insanlara üzüldüğüm için bu soruyu soruyorum" dedim. Başbakan ise geri dönerek son derece sinirli bir şekilde bana doğru geldi ve elini sallayarak "Edepsizlik ediyorsun. Sus, konuşma. Edepsiz, hadi oradan" diye bağırdı. Aynı anda koruma görevlileri "Sen kiminle konuştuğunu sanıyorsun, Başbakan'la ne biçim konuşuyorsun?" diye bağırarak iki kolumdan tuttu ve yuvanın giriş holüne götürdü, telefonum ve not defterim yere düştü. Ben fark etmedim ama bir koruma görevlisi de arkamdan yumruk sallamış.

* Başbakan yüzüne karşı "alkollüsün" dedi mi?
Hayır. Ben içeri götürülürken orada bulunan iki gazeteci arkadaşım Başbakan'ın "Ağzı leş gibi kokuyor" dediğini duymuş.

* Peki sen sarhoş muydun?
Kesinlikle değildim. Ama Safranbolu'ya gelirken, bir kadehe yakın rakı içmiştim. Başbakan'a soruyu sormadan tam 5 saat önce...

* Başbakan'ı izleyen gazetecinin içki içmiş olması yanlış değil mi?
Ben 16 yıllık gazeteciyim. Bu süre içinde sayısız defa cumhurbaşkanı ve başbakan izledim. Nerede, ne kadar içileceğini bilirim. Kokteyllerde, resepsiyonlarda veya içki de ikram edilen yemeklerde bulundum, buralarda cumhurbaşkanlarına, başbakanlara, bakanlara sorular da sordum.

* Bu tür bir göreve giderken içki içmen doğru mu?
Başbakan'ın yılbaşı programı, o gün akşam üzeri netleşti. İran, Abant derken Safranbolu'ya gideceğini öğrendik. Ateş Tümer'le birlikte görevlendirildik. Saat 18.00 sularında yola çıktık. 19.30 civarında Gerede'yi geçtikten sonra yemek yedik. Yemeğimizi yerken bir kadeh rakı söyledim ve kendimce yılbaşı kutlamasını erkenden yapmış oldum, zaten kadehin tamamını içemeden de kalktık.

* Başbakan'ı kızdıran soru nereden aklına geldi?
İki yurda da Başbakan'dan önce gittim. Yaşlılar Yurdu'na Vali Cemalettin Sevim de Başbakan'dan önce gelmişti. Tören salonunda 40 kadar yaşlı vardı. Vali, "Diğer yaşlıları uyandırın getirin" dedi. Saat 18.00'de kutlama yapılmış, bütün yaşlılar istirahate çekilmiş. Vali yurt görevlileriyle konuşup "Getirebildiklerinizi getirin" dedi. Biraz sonra birkaç yaşlı daha getirildi. Çocuk Yuvası'nda da ikinci kez yılbaşı kutlaması yapıldığını öğrendim. O yüzden sordum...

Meslek örgütleri tepkili
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Parlamento Muhabirleri Derneği birer açıklama yaparak Başbakan Erdoğan'ın gazeteci Nuri Sefa Erdem'e yönelik tavrının endişe verici olduğunu bildirdi. PMD açıklamasında, yönetim kurulu üyesi Erdem'e reva görülen muamelenin kendilerini derinden üzdüğü belirtilerek "Sayın Başbakan'dan gazetecilikten doğan soru sorma hakkımızı engellememesini rica ediyoruz" dendi. ÇGD Başbakan'ın tavrı "hoşgörüsüzlük" olarak nitelerken TGC Başkanı Orhan Erinç de Erdoğan'ın, "sorusunu beğenmediği gazeteciyi çirkin bir biçimde azarladığı"nı vurguladı.

Haberin Devamı