'Acıyorum'

Haberin Devamı

Dün gazetedeyim, reklam servisindeki arkadaşlar ‘Hakkında kınama ilanı geldi’ dediler. Hopalla beni kim, ne için kınasın ki?

Beykent Eğitim Kurumları, gazetelere ‘kınama’ ilanı geçmiş, fiyat teklifi istiyor.

Arkadaşlar sordular soruşturdular, bizimle birlikte birkaç gazeteye bu ilanı geçmişler.

Hiçbir gazete fiyat teklifi vermemiş, yazı işleri bu ilanı yayımlamama kararı almış; doğru yapmış.

Gazeteler yayımlamayınca, onlar da çareyi sosyal medya bulmuşlar; sitelerine koymuşlar, facebook ve twitter üzerinden yaymaya başlamışlar.

Olay şu: Bildiğiniz gibi tercihlerde bana çok aday gelir. Neden? Güvenirler bana, tecrübeme güvenirler. Kendimi onların yerine koyarım.

Benim okumayacağım, gitmeyeceğim üniversiteleri çocuklara da tavsiye etmem. ‘Tavsiye etmem’ diyorum. Burada bir zorlama yok, dayatma veya diretme de yok, zaten böyle bir şeyden söz edilemez.

Evet, tavsiye ettiğim ve etmediğim üniversiteler var; bu gayet doğal. Bu benim kişisel değerlendirmemdir.

Lafı hiç eveleyip gevelemem, ‘küüt’ diye kendi doğrumu ortaya koyarım; gerisi adayın bileceği iştir...

Beykent benim tavsiye ettiğim bir üniversite değil, bu doğru. Bu bir hakaret değildir, kötüleme veya karalama da değildir.

Beykent, üniversite hakkında mesnetsiz iddialarda bulunduğumu iddia ediyor.

Beykent’in bir internet sitesindeki reklamı aynen şöyle: Bir dünya markası...

Bence asıl bu mesnetsiz! Harvard, MIT, Oxford, Stanford, Yale vb. bir dünya markasıdır. Siz bunlarla aynı kulvarda mısınız?

Dünya çapında bir başarınız var mı? YOK!

İlk 500 üniversite içinde misiniz? HAYIR! (Soru çok saçma!)

NOBEL ödülünüz mü var? YOK! (Soru hepten saçma!)

Patentli bir buluşunuz mu var? YOK!

Bilimsel yayın sıralamasında bir dereceniz mi var? YOK!

Size atıf yapılan bir yayın mı var? YOK!

... ama siz bir dünya markasısınız? Nasıl oluyor bu, ben bilemedim!

Diyorsunuz ki: ‘2011-2012 yılından itibaren Sadık Gültekin’le çalışmama kararı aldık.’ Hani biz geçen yıl, ondan önceki yıl, daha önceki yıl çalışıyorduk da, bu yıl çalışmama kararı aldık, Sadık Gültekin buna bozuldu, bizi karalama kampanyasına girişti.

Geçmişte bir süre size ‘eğitim danışmanlığı’ yaptım. Ama 5 yıldır kapınızın önünden bile geçmiyorum. Yüreğiniz yetiyorsa, bana ‘eğitim danışmanı’ sıfatıyla yaptığınız son ödemenin makbuzunu da yayınlayın.

Olayı ‘etik’ anlayışa filan bağlamışsınız, etik olup olmadığınının hesabını adalet önünde verirsiniz.

Sizin başlığınız ‘KINAMA’, benim başlığım ‘ACIYORUM’. Nedenini de söyleyeyim, belki anlamakta sıkıntı çekebilirsiniz:

Yaptığınız bir üniversitenin ağırlığına yakışmıyor! Şu düştüğünüz duruma bir bakın, bana hak vereceksiniz!

DİĞER YENİ YAZILAR