İhtiyaçtan satılık çete!

Herhangi bir tarafa çamur atmak, başına çorap örmek isteyenler artık zahmet etmesinler millet bu çete olaylarının hiçbirine inanmıyor. Tam anlamıyla suyu, pardon ...u çıktı bu işin

Haberin Devamı

Herhangi bir tarafa çamur atmak, başına çorap örmek isteyenler artık zahmet etmesinler millet bu çete olaylarının hiçbirine inanmıyor. Tam anlamıyla suyu, pardon ...u çıktı bu işin.

İki gün önce bir mektup geldi ki olayın tam özeti... Gülünecek konu değil ama sinirlerim bozuldu, epeyce güldüm. Yazının başlığı "İhtiyaçtan satılık çete!".. Girişi ise şöyle:

"Her türlü bomba konur, suikast yapılır, adam kaçırılır. Bilumum basına bilgi sızdırma, dezenformasyon, yargılı ve yargısız infaz yapılır. Çeteyi alana bir kamyon C4, iki kamyon TNT, bir eşşek yükü hayalet(!) tabanca bedava!"

Ve devam ediyor:
"Şaka bir yana ülke çeteden geçilmiyor yahu, basın çete haberleriyle dolu. 'Vatan, millet, Sakarya' diyerek üçünü de götürmek isteyen çakal çetesi de var. Üstlerine vazife olmadığı halde gazetecinin, siyasetçinin hesaplarında izinsiz gezeni de. Din, iman edebiyatıyla Müslümana Müslüman propagandası yapan da var. Aynı edebiyatla bırakın kesesini, yedi sülalesini zengin eden de.

Ülkeye çok miktarda Glock tabanca sokup reklâmını basına yaptıran da! İyi de bunların hepsi niye bu dönemde patladı?

Paradaki enflasyonu düşürdüler ama çete enflasyonunu patlattılar. Peki çeteleri ihraç etsek cari açık kapanır mı?"

Memleketin bin tane iç/dış sorunu varken, Avrupa Birliği "üyeliği askıya alma" ihtimalinden söz eder, AB temsilcisi "Türkiye'nin gidişinden endişe duyduğunu" dile getirirken, askerlerimiz PKK terörüne 5'er 10'ar kurban gitmeye devam ederken biz hâlâ iç kavgalarla, hergün yenisi ortaya çıkan garabet çetelerle uğraşıyoruz.

Gülüyoruz
AKP'nin fazladan bir uğraşısı daha var; bir yandan işine geldiğinde demokrasiyi diline dolayıp diğer yanda parti içinde eleştiri yapan isimleri demokratça(!) kesin ihraç için disiplin kuruluna göndermek...

Durum böyle olunca halk da fırlatıp "İhtiyaçtan satılık çete" komedileri yazıyor işte...

Hiç değilse gülüyoruz ağlanacak halimize... Ellerine sağlık!

(Not: Bu yazıyı yazan bir tek "enflasyon"un da eskisi gibi kalmadığını, kalmayacağını hesaba katmamış. Bu istikrarsız ortamda ne kalıyor ki ekonomi kalsın, enflasyon kalsın.)

Bakan neden gülüyor?
En değerli kültür miraslarımızdan birinin, ABD'den getirilen Karun Hazinesi'nin en değerli parçası çalınmış.

Bu eserlerin orijinallerinin sık sık ve kolayca sahteleriyle değiştirildiği açıklanıyor. Yırtık blucinli, kirli sakallı (böyle önemli bir müzenin müdürü olduğuna inanmak güç) Müze Müdürü'nün olaylara adı karışıyor. Dolmabahçe Sarayı'nda (bile) yasak bölümlere dışardan isteyen veya ayrıcalıklı birilerinin girip çıktığı
haberleri bize ulaşıyor.

İzmir-Alaçatı gibi en turistik beldelerde yolların delik deşik, dehşet verici görüntüleri basında yer alıyor.

Ve Turizm/Kültür Bakanı Atilla Koç hep gülüyor, eğleniyor.

Bu ülkenin tarihi ve turistik varlıklarının onun eğlencesi olmadığının, bu konulardaki sorumluluğun kendisine ait olduğunun farkına da varamıyorsa orada neden oturuyor, anlayan var mı?

DİĞER YENİ YAZILAR