Hz. Ömer adaleti!

Haberin Devamı


Görünen o ki Taha Akyol, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “pırlanta adaletine karşı Hazret-i Ömer Adaleti” sözüne fena halde bozulmuş. Bunları AKP’den biri söylese (nitekim daha önce söylenmiştir) karşı çıkmazdı ama artık Hz. Ömer’in de dinin kendisi gibi birilerine tapulu sayılacağını düşünüyor olmalı ki tepkisini çekmiş.

“Bunlar çiğ bir popülizm örneğidir, seçim laflarıdır” dedikten sonra devam ediyor:

“Hz. Ömer adaleti kavramı elbette yüksek bir ahlak bilinci ifade eder ama modern karmaşık toplumlarda yolsuzluğu önleyip kamu kaynaklarının adil kullanımını sağlamanın yolu ‘şeffaflık, etik davranış ilkeleri, hukuk devleti’ filan gibi kurumlardır. Sosyal demokrat bir parti bunları anlatmalıdır.”

Daha sonra bir anlamda Başbakan Erdoğan’ın oğlu ve gelininin 3 yıllık cirosu 10 milyon TL olan Atagold’a ortaklığını savunarak “Anonim şirketlerde ortakların adlarını ve hisselerini yayımlama mecburiyeti olmadığını, uzmanlar ve İTO’nun bunu açıkladığını” söylüyor ve “Bu işte bir yolsuzluk yok. Kılıçdaroğlu yolsuzluk suçlamalarını yaparken dikkatli olmalıdır” cümlesiyle yazıyı bitiriyor.

Neresinden başlamalı bilmem ki; öncelikle sadece sosyal demokrat partilerin değil tüm partilerin olaya etik davranış, hukuk devleti gibi kavramlar açısından bakması gerektiğini, bunu konuda parti ayırımı yapmanın çok komik olacağını söyleyebiliriz.

Ama “Hz. Ömer adaleti” bizde de yerleşik bir deyim olduğuna ve daha önce defalarca siyasette kullanıldığına göre slogan olarak Kılıçdaroğlu’nun kullanmasında da Akyol’un bu kadar sinirlenmesini gerektirecek hiçbir şey yoktur.

İkincisi; “modern karmaşık toplumlar” dediği medeni, hukuk devletine sahip, kurallara yasalara bağlı toplumlarda zaten “şeffaflık, etik davranış” gibi kavramlar bizdeki gibi her gün sakız örneği ağızlarda çiğnenmek zorunda değildir. Her vatandaş, hele de siyasetçiler bunlara uymadıkları takdirde anında gideceklerini bildiklerinden harfiyen uyarlar, onun için de gündeme gelmez.

Örnek mi; Obama’nın Sağlık Bakanı yapacağı danışmanının vergi borcunu ödemediği ortaya çıkınca bundan hemen vazgeçerek halktan bir de “işi berbat ettik” diye özür dilemesi. Daha dün yazdım; İngiltere İçişleri Bakanı haftada iki gün kaldığı kız kardeşinin evini “esas adresi” gösterip vergi indiriminden yararlandığı için istifasının istenmesi...

Şimdilik yeter iki örnek... Gelelim “anonim şirket, yolsuzluk değil, dikkat” vs’ye... Bırakınız bunları, geçiniz, geçiniz. Dikkatleri başka yerlere çekmenin hiçbir anlamı yok. Hükümet üyeleri, başbakan veya cumhurbaşkanlarının mevkilerini, siyasi güçlerini kullanarak çocuklarına, ailelerine özel haklar, dev imkânlar sağlaması yolsuzluğun ta kendisidir. Şirketin açıklaması filan fasa fisodur.

Bu dönemde hangisinin çocukları gemi, fabrika, kuyumcu, tasarruflu ampul benzeri işlerden aşağısıyla ilgilendi, aralarında trilyondan aşağı konuşan var mı ona bakın siz, okuru saf sanmaktan vazgeçin artık!

*****


Sevigen gitmeli!

Deniz Baykal “iddiaları kanıtlasınlar hemen gerekeni yapalım” diyor ve CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen’i partinin yönetim kadrosunda tutmayı sürdürüyor ama yaptığının yanlış olduğunu artık görmesi lazım.

Sevigen hakkında “makamını istismar edecek eylemlerde bulunduğu” iddialarının arkası kesilmiyor. Bu işler aynen rüşvet gibidir, belgesiyle yakalamanız (Şaban Dişli olayında olduğu gibi) nadiren mümkün olur, bununla birlikte bir kişi hakkında bu kadar fazla iddiayı da “kanıtlasınlar”
diye gözardı edemezsiniz.

Evet öte yanda mahdumlarına padişah çocuğu muamelesi yaptırarak 15-16 yaşında trilyoner eden, gemicilikten kuyumculuğa her alanda harikalar yaratmalarını (!) sağlayan bir hükümet mevcut. Onlarla, belediyeleriyle ilgili sayısız yolsuzluk olayı belgeleriyle ortada ve kimsenin istifa filan ettiği yok. Pişkin pişkin oturuyor, bir de zeytinyağı gibi üste çıkıyorlar.

Ama madem ki siz “yolsuzluklara, usulsüzlüklere savaş açmış” bir parti görüntüsündesiniz o zaman kendi içinizde yanlışlarla özdeşleşen tek bir ismi bile barındıramazsınız. Sevigen Genel Sekreter Yardımcılığı görevinden alınmalı, partinizi temsil konumunda olmamalı ve iddialar sorgulanmalıdır.

Lami cimi yok bunun!

DİĞER YENİ YAZILAR