Gazete Vatan Logo

Resmi nikahsız eşe nafaka yok

Anayasa Mahkemesi ayrılan dini nikahlı kadının uğradığı haksız fiil nedeniyle tazminat davası açabileceğine, müşterek çocukları için nafaka isteyebileceğine ancak resmi bir evlenme akdi bulunmadığı için süresiz nafaka talep edebilmesinin mümkün olmadığına hükmetti

Resmi nikahsız eşe nafaka yok

Anayasa Mahkemesi’nin, resmi nikahsız yaşadığı kişiden ayrılan kadına nafaka verilemeyeceğine ilişkin kararının gerekçesi yazıldı. Bir süre sığınma evinde kalan kadın, çocuklarının kendisine verilmesi istemiyle 8 Ocak 2014’te İstanbul 17. Aile Mahkemesinden tedbir talebinde bulundu. Mahkeme 9 Ocak 2014’te talebi kabul ederek, çocukların anneye teslimine ve bu çocuklar için talep tarihinden itibaren üç ay süreyle aylık toplam 500 TL tedbir nafakası ödenmesine karar verdi. Kadın, daha sonra kendisine sürekli nafaka bağlanması için İzmir 10. Aile Mahkemesine başvurdu. Mahkeme, kadın ile erkek arasında resmi evlilik bağı bulunmadığı, bu nedenle kanunen nafaka ödeme yükümlülüğünün olmadığı gerekçesiyle başvuruyu reddetti. Karara itiraz eden kadın, bu itirazının da reddedilmesi üzerine, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, başvuruyu kabul edilemez buldu. Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Şerife Yiğit Türkiye kararına atıf yapıldı. Dini nikah ile evlenen kişilerin dul aylığından yararlandırılmaması şikayetiyle ilgili AİHM’in kararında, “Dini nikaha dayalı olsa bile çiftlerin birlikte yaşadığını ve ortak çocuklarının da bulunduğunu gözeterek somut olayda bir ‘aile yaşamının’ mevcut olduğunu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesinin bu sebeple uygulanabilir olduğunu kabul ettiği” belirtildi.

Haberin Devamı

Tazminat davası açabilir ama

AİHM, kararının gerekçesinde, başvurucunun, çocukları adına nafaka talep etme imkanının bulunduğu, uğradığını belirttiği şiddet, tehdit ve hakaret eylemleri nedeniyle haksız fiil hükümleri çerçevesinde haksız fiilde bulunan kişiden tazminat isteyebileceği de vurgulandı. Başvurucunun aile hukuku hükümleri çerçevesinde resmi bir evlenme akdi bulunmadığı için süresiz nafaka talep edebilmesinin mümkün görülmediği aktarılan gerekçede, başvurucunun müşterek çocuklarının bakımı için iştirak nafakası talep edebilme, maruz kaldığı haksız fiiller sebebiyle tazminat davası açabilme gibi yararlanabileceği başka hukuki yollar bulunduğuna işaret edildi.

Haberin Devamı

İşte AİHM’in Şerife Yiğit örnek kararı

Şerife Yiğit evli ve 6 çocuk annesiydi. İmam nikahlı eşi Ömer Koç vefat ettiğinde ortada kaldı. Başta yargıya giderek imam nikahlı eşinin Bağ-Kur maaşı ve sağlık hizmetlerinden faydalanmak istedi, ama reddedildi. Son çare, AİHM’e gittiğinde de sonuç olumsuz oldu. AİHM Büyük Temyiz Dairesi, ‘imam nikahıyla evli insanların yaşabileceği, ancak devletlerin resmi nikah için bir düzenleme yapabileceğini ve bu durumda imam nikahlı eşlerin haklarının ihlal edilmiş sayılmayacağını’ belirterek talepleri oybirliğiyle tekrardan reddetti.