Hiçbir kumarhanede pencere yoktur...

Her Gün 1 Yeni Bilgi isimli twitter hesabını bir süre önce izlemeye alıyorum...

Twitter’da pek dolaşan biri değilim... Bilgi kirliliğini sevmiyorum...

Çatışma, kavga, beldan aşağı küfürleşme, psikolojik linç ve karakter suikastlerinden heyecanlanmıyorum ... Bunların hayata, evrene ve insanlığa hiçbir katkısı olmadığını biliyorum...

Bunları yapanlar bir süre sonra, kendi elleriyle meydana getirdikleri bataklıkta boğuluyorlar...

***

Oysa Her Gün 1 Yeni Bilgi isimli twitter hesabında, çok ilginç ve insanın ilgisini çekecek bilgiler var...

Dün “Kumar Hakkında Pek İlginç 21 Bilgi” başlıklı yazı ilgimi çekiyor... “Oyun kartlarındaki şekiller 4 farklı sınıfı anlatıyor” diye başlıyor “Kumar” bölümü...

Maça... Asilleri...

Kupa... Din adamlarını...

Karo... Tüccarları...

Sinek... Köylüleri...

Temsil ediyor...” diyor...

Bazı uzmanlar, Kupa’nın asilleri temsil ettiğini söylese de, oyunların şahı olan briçteki sıralamaya göre, en yüksek koz olan maça yani pik’in asilleri temsil etmesi, kupanın (kör) ikinci koz olması bunu doğruluyor...

Haberin Devamı

***

Kumar hakkında esas ilginç bilgiler ise şöyle... “Pokerde en büyük el olan Royal Flush (Flaş Royal)’in gelme ihtimali 649.740’da birdir...

***

Kumar bağımlılarının 3’te 2’si bağımlılıklarını karşılamak için suça ve dolandırıcılığa yönelir...

***

Eğer herhangi büyük bir kumarhanenin iç planını Google’da aratırsanız, labirent olduğunu görürsünüz...

Bu bilerek sizi içerde tutmak ve kumara yönlendirmek için yapılır...

***

Büyük kumarhanelerde bedava içki verilir... Amaç kumarbazları sarhoş edip, duygusal kararlar vermelerini sağlamaktır...

***

Diğer bir taktik, bedava konserler, şovlar düzenlemektir...

Ne olursa olsun insanları orada tutmaktır amaç...

***

Slot makineleri ve Blackjack gibi oyunları kumarhaneler çok sever...

Çünkü ufak kazançlarla insanları içerde tutar; ama uzun vadede her zaman casino kazanır...

***

Las Vegas’ta yerleşik yaşayanların yüzde 87’si hayatını kumardan kazanır...

***

Kumarhane ışıkları sizi evinizde hissettirmek için özel tasarlanır...

***

Kumar çok eski çağlardan beri hayatımızdadır... Kumarın ilk vergilendirilmesi ve düzenlenmesi milattan önce 4. yy’a denk gelir...

Haberin Devamı

***

Tombala’nın gelişmiş versiyonu olan Keno, Milattan Önce 200’lü yıllarda Çin’de bulunmuştur...

***

Çin Seddi’nin büyük kısmı, Keno’dan gelen vergi gelirleri ile tamamlanmıştır...

***

İslam dışındaki dinler; geçmiş zamanlarda kumara tolerans göstermişler hatta desteklemişlerdir...

***

Kumarhanelerde saat ya da pencere göremezsiniz...

***

İtalyanlar ve Fransızlar hala Blackjack’i kim buldu? diye tartışırlar...

***

İlk slot makinesi 1899 yılında bir araba tamircisi tarafından yapılmıştır...

***

Slot makinelerinde tek seferde kazanılan en büyük ikramiye 39 milyon dolardır... 1999 yılında Las Vegas’ta şanslı bir kadına çıkmıştır...

***

Rulet en eski kumarhane oyunudur...

***

Fransız İmparatoru Napolyon’un favori kumar oyunu Blackjack’di...

O zamanlar 21 denilen oyuna, Blackjack ismi 19. yüzyılda verildi...

***

Bir maç için oynanan en büyük kumar bir Amerikan takımı için yatırılan 2.4 milyon dolardır... Yatıran kişi 400 bin dolar kazandı...

Haberin Devamı

***

Amerika’da internet kullanıcılarının yüzde 11’i şu ana kadar kumar oynadılar... En çok poker oynadılar...”

***

Poker, okey gibi masa oyunlarını çok genç yaşlarımda oynamaya başladım...

Haliyle paralı oynuyor ve bir süre sonra ortadaki paranın giderek katlanması ihtimalini görüyordum...

Ben büyüdükçe, ortadaki paranın büyüyeceği ihtimali kesindi...

Adrenalin ve heyecan yapan şeylere olan zaafımı biliyordum...

Kendimi hemen “briç”e yönlendirdim... Briç hem bir kağıt oyunu, hem bir zeka oyunu hem de inanılmaz komplike bir beyin sporuydu...

***

Adrenalin, heyecan, kazanma, kaybetme, takım, rakip, zeka, hatta bir miktar blöf; aradığım her şey vardı briç’te...

Briç’i de paralı oynayanlar vardı ve ben de arada bir paralı oynamayı seviyordum...

Bu sefer kendimi ‘kahve briç’inden uzaklaştırıp, ‘turnuva briç’ine yönlendirdim...

Briç turnuvalarında aldığım heyecandan sonra, paralı okey oynamak bana leblebi çekirdek yemek gibi geliyordu...

Kumarhaneler de, zekanın kullanılmadığı bir şans oyunu portresinin dışına taşamıyordu...

Haberin Devamı

Ne kumarhaneler, ne okey, poker gibi heyecanlar, briç’in yanında bana fasa fiso gelmeye başladı...

Böylece bir daha, “kumar gibi kumar” oynamadım...

Briç’i şampiyon olduktan sonra yarıda bırakmış olmak ise, içimde kalan bir yara olarak kanamaya devam etti...

BOYUN FITIĞI ‘DEDİĞİM DEDİK’ KİŞİLERDE MEYDANA GELİYOR...

“Her Gün 1 Yeni Bilgi” isimli Twitter hesabında, dün duygularla organları arasındaki, o ilginç bağlantıyı görüyorum...

Yıllar önce; Kuantum ve İyileşme kitabında R. Şanal, biyoenerji çalışmasında Ünal Uluer da, organlarla duygular arasındaki aynı frekansların çekimine dikkat çekiyorlar...

***

Kızgınlık ve öfke...... Karaciğeri...

Üzüntü ve melankoli... Akciğerleri

Korku................. Böbrekleri

Aşırı düşünce;

Zihinsel çalışma;

Endişe................ Dalağı

Nefret ve kırgınlık... Kalbi yoruyor...

***

R. Şanal’a göre bel fıtığı; kaldırılamayacak ölçüde manevi yük ve sorumluluğu üstünüze aldığınızda ortaya çıkıyor...

Boyun fıtığı ise; dediğim dedik ve inatçı kişiliklerde ortaya çıkıyor...

Klasik tıp; hastalık meydana geldikten sonra, tedavi ve ameliyatla bunu gidermeye çalışıyor...

Oysa mesele; organları bire bir etkileyen bu duyguların üstesinden gelebilmek...

***

Çok uzun bir aradan sonra, bir ay önce, Ünal Uluer, vücudumun biyo-enerjik ritmini düzenlemek ve doğru işlemeyen taraflara uygun enerji vermek için bilgisayar programına sokuyor beni...

Bazı duyguların, belirli organları etkilediğini görüyorum...

-”Çakraların hepsi mükemmel çalışıyor...” diyerek beni teselli ediyor Ünal Bey’le; Sezin Hanım...

***

Bu bilgilere önem veriyorum...

Çünkü hayatımda bel fıtığı ameliyatı olduğum onbeş yıl önce, hangi manevi yüklerin ve sorumluluk duygularının altında ezildiğimi biliyorum...

Bel fıtığıyla, yaşadığım duygular arasındaki apaçık bağın o kadar farkındayım ki, bana klasik eğitimden gelen bir doktor hangi tıbbi! açıklamayı yaparsa yapsın, esas nedeninin o duygusal birikim olduğunun farkındayım...

***

Otuz yıl önce duygusal dünyamın stresinden meydana gelen mide yanması ve gastridin 30 yıl içinde, sadece duygusal şartlarım iyi olmadığında ortaya çıkıp, diğer zamanlarda tümüyle yok olmasının başka bir izahı yok çünkü...

Bazı sabahlar kızımın okul öncesi meydana gelen öksürük krizinin, gerginlikten kaynaklandığını kendi tecrübelerimden biliyorum...

Doktorun, analize gönderip tetkik etmek istediği bir sürü ölçümün, gerginlikten kaynaklanan öksürükle hiçbir alakasının olmadığının da farkındayım...

Bunların farkındayım çünkü midemdeki yanmayı da; önerdikleri çay kahve içmeme türü şeyler değil, duygusal durumumdaki düzelme yok etti...

DİĞER YENİ YAZILAR