Peter Arnett, haberini yayınlamadıklarında ne demişti CNN için?..

Haberin Devamı

Haberlerinin ve yayınlarının arkasında duruyorlarmış CNN’ciler!!!

Sevsinler, tarafsız objektif, ahlaklı habercilik anlayışlarını!..

Bu adamlar hakkında biraz uluslararası gazetecilik bilgisi vermenin ve sicillerini deşifre etmenin zamanı geldi...

Bu CNN “Dünyada 1990-91 Bağdat bombalanması sırasında isim yaptı...”

Dünya çapında tanınırlığını sağlayan savaş Amerika’nın Irak’ı bombalamasıdır...

CNN’i o savaşla tüm dünya kamuoyuna tanıtan ve diğer medya kuruluşlarına nal toplatan tek bir isim vardır...

CNN’in Bağdat muhabiri Peter Arnett...

Dünyanın en prestijli gazetecilik ödülü sayılan Pulitzer ödülü sahibi bir gazeteciydi Peter Arnett...

***


Amerika Birleşik Devletleri Bağdat’ı bombalamaya başladığında, Bağdat’ta uluslararası bütün medya organları enterne edilirken, Bağdat yönetimi sadece Peter Arnett’e ve CNN’e Bağdat’tan canlı yayın izni verdi...

Uluslararası medya, haber ajansları, televizyonlar, nal toplarken, CNN tarafsız gazetecisi Peter Arnett sayesinde Bağdat’ta ne olup bittiyse, canlı bağlantılarla saniyesi saniyesine bütün dünyayı görüntülerle haberdar etti...

Hala gözümün önündedir Bağdat’taki otelin çatısından yaptıkları yukarıdan füzelerin geçtiği yayın...

Üstten Amerikan savaş uçaklarının fiili hava saldırısı gerçekleşiyor aşağıda Arnett ve ekibi canlı yayın yapıyordu...

Bağdat kararıyor, CNN canlı yayını kararmıyordu...

Canlı bildirmeye devam ediyordu Peter Arnett Bağdat’taki otelin çatısından...

***


CNN’i dünya çapında televizyon haline getiren olay 90 sonundan 91 Şubat’ına kadar geçen bu olaydır...

Peter Arnett’e Bağdat saldırısı izleyen günlerde, Atlanta’da bulunan CNN’in prime time anchorman’i Bernard Shaw da katılmış ve ikili son saldırıları beraberce Bağdat’tan bildirmişti...

Sadece CNN vardı Bağdat’ta o günlerde canlı yayın yapabilen...

Ancak 1999 ve 2000 yıllarında CNN kendisini dünya çapında medya devi haline getiren bu iki uluslararası star televizyoncusuyla yollarını ayırdı...

Peter Arnett’i resmen kovdular...

Bernard Shaw’u ise ince bir operasyonla 60 yaşında emekliliğe sevk ettiler...

***


Neden mi?..

- “Bir köpek gibi sesimi kesmeye çalıştı CNN...” diyordu kovuluşuyla ilgili Peter Arnett...

CNN’nin Amerikan derin askeri güçlerinin, istihbarat servislerinin manipülasyonlarına alet olduğunu açıklıyordu...

Bunu söyleyen televizyon gazetecisi, dünyanın en ünlü televizyon muhabiriydi ve Amerika’da üniversitelerde “televizyon gazeteciliği” dersi veriyordu ...

Bağdat’ta insani kayıpları haberlerinde verdiği için, derin çevrelerin memnuniyetsizliğini üstüne çekmiş ve ünlü televizyonculuk kuruluşu CNN de, çok ahlaklı ve etik bir gazetecilik anlayışını sahip olduğu için!!! Peter Arnett’in arkasında durmuştu!..

Yıllar sonra Bağdat’ta yaptığını yapar diye; Belgrad’dan yayın yapması istenmedi ve sözleşmesi bitmeden 2.5 yıl önce apar topar CNN’den gönderildi Peter Arnett...

***


- “Türkiye’den yaptığımız yayınlardan ve habercilikten dolayı özür dilemedik... Yayınlarımızın arkasındayız...” diye buyurmuş CNN’in Başkan Yardımcısı Parisa Kosravi...

Peter Arnett’in kovulmasının da arkasında durmuştunuz...

Arnett’in Amerikan hava saldırıları sonunda, Irak’ta insani kayıplarla ilgili haberlerinin yarattığı rahatsızlığı giderebilmek için... Arnett’in etkisi ve sesini onun için azaltmaya çalışmıştınız...

Daha Christian Amanpour’u sürmemiştiniz piyasaya...

Tevellüdü yetmiyordu...

O günlerde Bağdat’ta Saddam yönetimiyle görüşüp haberi yayınlayan tek gazeteci ekibi Bernard Shaw ve Peter Arnett’ten oluşan CNN ekibiydi...

Ödül olarak Bernard Shaw’u saat 20’deki prime time haber saatinden saat 17’deki off prime time haber saatine attılar...

Sesini ve etkisini azaltmak için

Amerika’da iş çıkışı kimsenin izlemediği haber bülteninin anchor’u oldu Shaw bir anda kaydıraktan kayarak...

Peter Arnett’e ise hiç tahammül edemediler...

Sözleşmesinin bitiminden 2.5 yıl önce, “Köpeklerin sessini keser gibi sesimi kestiler” derken onu gönderdiler...

Taksim ve Reyhanlı haberlerinin, yayınlarının arkasında duruyorlarmış!..

***


Dolmabahçe’nin bitişiğine konuşlandırılan canlı yayın araçlarından ne yayını yapacaklardı acaba?..

Christan Amanpour neyi bildirecekti İstanbul’dan canlı...

- “Christian Amanpour reporting live İstanbul...” diye şişinerek...

***


Peter Arnett ve Bernard Shaw...

Objektif gazeteciliklerinin ve kovulmalarının ve off prime time’a sürülmelerinin ardından CNN’in geldiği noktaya bakın...

Taksim ve Reyhanlı haberlerinin arkasında duruyormuş CNN...

Durmazsanız hatırım kalır...

Dünyada gazetecilerin herkes için tuttukları çok önemli bir “sicil dosyası olmadığını zannediyordunuz” değil mi?..

Var o sicil dosyası...

Taksim’de ve Reyhanlı’da katmerlenerek büyüyor o dosya...

Ne demişti hatırlıyor musunuz Peter Arnett sizden kovulurken?..

- “Köpek gibi sesimi kestiler...”

İngilizce nasıl söylendiğini merak eder misiniz köpek gibi ses kesilmesinin?..

“Muzzled sevgili Parisa Kosravi... Muzzled...”

TÜRKBÜKÜ’NDE MÜZİK SESİ...

Türkiye’nin en önemli turizm merkezi tartışmasız Bodrum’du bugüne kadar...

Son yıllarda bir Çeşme furyası aldı başını gidiyor...

Artık nasıl bir rant vardı, kimler bu furyayı bütün güçleriyle destekledi, promosyonunu yaptı, orasına girmeyelim...

Sonunda Alaçatı gibi mükemmel bir turizm cennetimiz daha oldu... Bodrum’a turistik bir kardeş geldi...

***


Geçen gün çocukları alıp, akşam yemeği için Türkbükü’ne gittim...

Bodrum bir turizm cennetiyse, Türkbükü de Bodrum’un eğlence merkezi...

Türkbükü denince kimselerin aklına “rezidential area” denilen bir meskun alan gelmiyor...

Eğlence geliyor, restoran geliyor, bar geliyor, turizm cenneti Bodrum’un gece hayatı geliyor...

Zaman içinde Türkbükü bu hali alınca, buradaki evler ya yüksek fiyatlara restoran ve barları işletenlere kiraya verildiler, ya da satıldılar...

Ev sahipleri Bodrum’un sessiz koylarına taşındılar...

***


Gittiğimde Türkbükü esnafını yine ağlarken gördüm...

Müzik sesi gece 23.59’dan sonra gelirse her seferinde 30 bin ila 70 bin lira arası ceza yiyorlardı...

- “Çeşme’de saat 01.30’dan sonra uygulamaya konulan gürültü yasağı bizde niye 24’te kesiliyor?..” diye soruyorlardı...

Olayı biraz araştırdım...

Fark ettim ki, Türkbükü’nde oturan insanlar şikayet ederlerse, anında dükkanlara gürültü yasağından ceza yazılıyordu...

Türkbükü gibi bazı merkezlerin “turizm eğlence bölgesi” olması gerekiyor...

Şu anda Ramazan ayındayız...

Ramazan bittiğinde, Ağustos’un onundan itibaren kısa bir sezon sonu olacak, insanların Bodrum’a gelmesi ve biraz nefes alabilmesi için...

***


Beyaz Türkler’in hayat tarzları ve eğlence kültürleriyle ilgili, daha töleranslı bir uygulama gerekiyor Bodrum’da da Türkbükü’nde de...

Uluslararası bir eğlence merkezi haline gelen Bodrum ve Türkbükü’nde gürültü yasağı saat 01’e kaydırılırsa sanırım kimsenin sesi çıkmaz...

Hem turizm sekteye uğramaz...

Hem herkes hayat tarzını, dilediği şekilde yaşamaya devam eder...

Hem de “yanlış anlaşılmalar” olmaz...

Bazen “makul”u bulmak dünyanın en kolay şeyidir...

DİĞER YENİ YAZILAR