Babamla 78 hatırası...

Haberin Devamı

Dün içi üşüdüğü için kazaklara, hırkalara sarılı oturan babamın yanına oturdum...

35 yıl önce de onunla böyle oturur tartışırdık...

1977-78 yıllarıydı...

Ölümlerden ölüm beğendiğimiz günlerdi...

Her gün arkadaşlarımızı öldürürlerdi...

Her gün bizler yeni ölümlere gebe uyanırdık...

Babamla o günlerde karşılıklı oturur, hararetli hararetli ölümleri ve nasıl duracağını konuşurduk...

Bülent Ecevit;

- “Herkes bir arada barış içinde yaşayabilsin...” derdi...

Cevap gelirdi:

- “Komünistler Moskova’ya...”

Ya da

“Faşizme ölüm...”

***


Ecevit devam ederdi:

- “Şebekesini olan herkes okullarda okuyabilsin... Polis görevini tarafsız ve eksiksiz yapsın...”

Cevap gelirdi:

- “Kızıl köpekler Moskova’ya...”

“Faşit itler okullara giremezler...”

***


Göz kırpmadan öldürürlerdi...

Nefret saçarlardı...

Hain pusularda gencecik insanların kanını akıtmaktan sakınmazlardı...

“Komünistler Moskova’ya... Bu ülke itlere kalmayacak...” derler,‘gereğini’ yaparlardı...

***


Sonra...

Tank geldi ve hepimizin üzerinden tank geçti...

Yıllarca, suçsuz günahsız binlerce öğrenciyi kurşunlayanlardan bir kısmı içeri girdi...

12 Eylül darbesinin karanlık günlerinde “içerden” şöyle haykırdılar...

- “Dünyada fikirleri iktidar, kendileri mahkum, bir başka siyasi hareket bulunmamaktadır...”

***


Sonra yeniden zaman geçti...

12 Eylül darbesinin mağduru olarak “generallerden şikayetçi oldular...”

Babamla bunları konuştuk...

O günleri...

Yine ölümlerden, yine barışın gelmeyecek olmasından, yine hıyanetten, yine ihanetten söz ettiklerini söyledim...

Eskiden babam karşı çıkardı bana...

Hayret!..

Bu sefer tevekkülle dinledi, o Kerküklü milliyetçi adam, karşı çıkmadı...

“Barış olur mu?..” diye bana sordu...

Milliyetçiliğine toz kondurmayan babam, yaşlanınca bilgeleşmiş, üzerine bir tevekkül gelmişti...

- “Hepimiz insan değil miyiz?..” diyordu...

- “Türk, Kürt, Laz, Arap, Çerkez...”

35 yıl sonra babamla aynı dili konuşmaya başladığımızı fark ettim...

Elimi tuttu, “kendine ve çocuklarına dikkat et oğlum...” dedi...

Elimi bırakmıdığını fark ettim...

Gözlerimiz birbirinin içinde...

Öylece kalakaldık...

BURCUNUZ VE DÜNYAYA KATKINIZ

Gezegenlerin ve hareketlerin doğum anında kişilik üzerinde yaptıkları etkiler artık tartışılmaz birer gerçeklikler...

Astrolojinin dünya çapında en iyi ismi kabul edilen Susan Miller’ın “Burcunuzun Ötesindeki Gizemli Dünyayı Keşfedin... Burçlar ve Olasılıklar” isimli çalışmasına dün göz gezdiriyordum...

Kitabın “burçlar yoluyla evrene yapabileceğiniz katkıları anlatan bölümünü” özellikle seçtim...

Çok değerli bilgiler var bu bölümde...

O burç bilgilerini bilirseniz, evrene daha güçlü ve başarılı katkılar yapabilirsiniz...

***


Koç Burcu:

Temel İlkesi: İstiyorum

Bu burç nelerle mutlu olur? İleriye dönük enerjik girişimler ve isteklerini etrafındaki kabul ettirmek bu burcu mutlu eder...

Yeni Milenyumda dünyaya katkınız... Maceraperest ve girişimci ruhunuz ödüllendirici olacak... Harekete geçmede aceleci ve cesur tavrınız, bu değişimin iyi olduğunu gösterecek... Becerilerinizin insani amaçlara katkıda bulunması için yenilikçi yollar keşfedeceksiniz...

Sizi tanımlayan alıntı... Bir lider yalnız kalmayı istemediği sürece ismini hak etmez... Henry Kissinger

***


Boğa Burcu:

Temel ilkesi: “Ben muhafaza ederim”

Bu burç nelerden mutlu olur? Maddi servetten... İlerde kullanmak üzere biriktirilmiş paradan, güvenli ve yerleşik yapılardan mutlu olur... Genellikle var olanı sağlamlaştırır...

Yeni Milenyumda dünyaya katkınız... İlk toprak burcu olarak dünyaya katkınız katkınız... Zodyak’ın pratik ve sabırlı müteahhidisiniz... Yeni teknolojiyle ilgili her şeye yakınsınız ve getirdiği sosyal değişimlerden zevk alırsınız... İstikrar yaratmanız beklenir...

Sizi tanımlayan alıntı... Dayanıklılık, psikolojik kapasiteden değil, boyun eğmeyen iradeden doğar... Mohandas Gandhi

***


İkizler burcu:

Temel ilkesi: “Bence”

Bu burç nelerden mutlu olur? Birçok alanda aynı anda yer almaktan mutlu olur... Yeni fikirler ve kavramların yanı sıra gerçeğe dayanan bilgileri toplamayı, denemeyi ve paylaşmayı sever...

Yeni Milenyumda dünyaya katkınız... Sizin gelecekteki göreviniz elçiliktir. İletişim beceriniz sayesinde farklı dinden, farklı ülkelerden gelmiş çeşitli sosyal sınıflardaki insanları anlamak ve birliği güçlendirmek bu dünyaya sağlayacağınız katkıdır...

Sizi tanımlayan alıntı... Meraklı olmak zeki ve verimli insanların ilk ve son tutkularıdır... Samuel Johnson

***


Yengeç Burcu:

Temel ilkesi: “Hissediyorum”

Bu burç nelerden mutlu olur? Evde ve ailesiyle olmaktan mutluluk duyar... Gerçek anlamda veya mecazi manada hem ebeveyn olarak hem de çocuk olarak ebeveyn-çocuk ilişkisinden mutlu olur...

Yeni Milenyumda dünyaya katkınız... Aile sevginiz ve ona bakışınız insanların dünyada bir topluluk yaratmak için yeni yollar bulmalarının önemini artıracaktır...

Sizi tanımlayan alıntı... Samimi bir iyi niyet, diğerlerinin çektiği acıları ve mutluluğu tahmin edebilme yeteneğini gerektirir... Andre Gide

***


Aslan Burcu:

Temel ilkesi: “Ben yaratırım”

Bu burç nelerden mutlu olur? Benzersiz olaylardan, herhangi bir şeyi keşfetmekten ve yönetmekten keyif alır... Aynı zamanda kendini ifade etmenin yaratıcı ve esprili yollarını keşfetmeyi sever...

Yeni Milenyumda dünyaya katkınız... Zodyak’ın yaratıcı sanatçılarından biri ve kültürel bir kahin olarak öneminiz büyük... Kadın ve erkeğin gelecekte üslenecekleri sanat, film, müzik, dans, tiyatro, mizah, fotoğrafçılık ve diğer kulvarlardaki rollerini belirlemek size düşecek...

Sizi tanımlayan alıntı... Esas olan izleyiciyi heyecanlandırmaktır... Bunun anlamı, Hamlet’i bir trapez üzerinde oynamak, ya da bir bir akvaryumda canlandırmak ise bunu yapın... Oscar Wilde

***


Başak Burcu:

Temel ilkesi: “Üretirim”

Bu burç nelerden mutlu olur? Düzenli,üretici ve güçlü bir zekaya sahip olmaktan keyif alır... Hem bedenini hem de zihnini geliştirir... İşleri en iyi düzeye getirmek isteği çok kuvvetlidir...

Yeni Milenyumda dünyaya katkınız... Hasat zamanında doğmuş olmanız nedeniyle, üretmek konusunda çok iyisiniz... İnsanlık ile ilgili bilgi birikimi sayesinde Başak’ın rolü bize neyin değerli olup neyin olmadığını gösteriyor...

Sizi tanımlayan alıntı... Mükemmeliyete eklenecek hiçbir şey olmadığından değil, ancak elde edilecek bir şey gerçekten kalmadığında bir beden ölüme ulaşabilir... Antone De Saint Exupery

DİĞER YENİ YAZILAR