Akil adamlar listesinde gözetilen dengeler...

Haberin Devamı

Çok tartışılan isimler yazar da, tartışma sürecin önüne geçer diye korktum açıkçası...

Öyle isimler çıkabilirdi ki, bu isimlerin olduğu “akil adam”dan, “sakil adam” olarak adlandırılabilirdi...

Sakil adamlardan akıl dolu bir süreç çıkmayabilirdi...

Neyse ki korktuğumuz olmadı...

Liste bir “Türkiye kompozisyonu” değil ancak;..

“Olabildiğince geniş tabanlı bir liste” ve dengeler dikkatli biçimde gözetilerek oluşturulmuş...

***


Türkiye’de “kim kiminle bağlantılı” şeklindeki okuyuş gerçek okunuştur...

Gerisi boş tatavadır...

“Kim kiminle bağlantılı” sorusunu sorarak, ilk bakışta listede şu dengelerin kollandığını gördüm...

***


Abdullah Gül
Rifat Hisarcıkoğlu
Fehmi Koru
Aydın Doğan
Arzuhan Doğan Yalçındağ (kızı)
Tarhan Erdem

Gülen Cemaati yakın çevreler

Bugün gazetesinden
Vedat Bilgin
Ahmet Taşgetiren
Doğu Ergil

Zaman gazetesinden
Mustafa Armağan
Etyen Mahçupyan
Gazeteciler Yazarlar Vakfı’ndan
Cemal Uşşak (Başkan Yardımcısı)

Alevi dünyası

İzzettin Doğan

Ermeni sol

Baskın Oran (Agos gazetesi)

Sanatçı

Orhan Gencebay
Hülya Koçyiğit
Kadir İnanır
Yılmaz Erdoğan

Liberal sol

Murat Belge
Muhsin Kızılkaya
Lale Mansur
Oral Çalışlar
Ali Bayramoğlu

***


Yanı sıra Sendikalar, Avrupa, akademik çevreler, AKP’ye yakın nevi şahsına münhasır kalemler ayrı alt kategorilerde toplanmışlar...

Listenin eksikleri ulusalcılar ve MHP’liler...

Onlar bu sürece zaten karşı olduklarını açıkladılar...

Bu kesimleri dışarıda tutunca, geriye kalanlar kendi çapında iyi bir liste oluşturuyorlar...

“Başbakan tak der, onlar da şak deyip yapar” denilecek bir liste değil...

Listeden önemlisi sürecin kendisi...

Akil adamdan daha önemlisi, aklın egemen olması...

Dağ fare doğurdu diyemeyiz...

Bütün Türkiye’yi kapsayan coğrafi bir sentez diyemeyeceğimiz gibi...

Bu şartlarda “akil insanları toplamaya gayret eden” akıllı bir liste diyebiliriz...

Her halükarda “İçinde şu, şu var... Baştan karşıyım...” diyemeyeceğimiz bir liste...

Barış adına “başarılar dilemek”tir bize düşen...

BARIŞ SÜRECİNE İNANAN VE İNANMAYANLARA...

“Hislerinizi kabullenin...

Zor zamanlarda insanlar size, ‘Olumlu düşünmeye çalış’ gibi tavsiyelerde bulunurlar...

Bu tavsiyeler yardımcı olmaz...

Kişi olumsuz addedilen bir durumu, olumlu hale çevirmek için acele etmemelidir...

Bu sizi onları inkar etme sürecine götürür...

***


Önünde sonunda ortaya çıkacak acı, öfke ve üzüntüyü göz ardı etmeyin...

Bunları hissetmek yanlış değildir...

Hatta sağlıklıdır...

Bunları yaşamak onlardan kurtulmanızı sağlar...

Fakat bu duygular içinde sıkışıp kalmayın...

Gerektiğinde yas tutun...

Ve hayatınıza devam etmeniz gerektiğinde bunu yapın...

Hayat yaşamak içindir...”

Robin Sharma



AKİL ADAMLARA...

“Kriz anlarında sukunetinizi korumak, sizi yıllar sürecek acı ve ızdıraptan korur...

Sakinliğinizi korumak için, ‘Üç Kapı Testi’ isimli stratejiyi uygulamanız gerekir...

Çok eski zamanlarda bilgeler, söyleyecekleri sözler eğer üç kapıdan geçerse, o sözleri söylerlermiş...

İlk kapıda kendilerine şunu sorarlarmış;

- ‘Bu sözler gerçeği içeriyor mu?..’

***


Eğer gerçeği içeriyorsa, bunu geçip diğer kapıya yönelirlermiş...

İkinci kapıda bilgeler şunu sorarmış;

- ‘Bu sözler gerekli mi?..’

***


Eğer gerekliyse, bilgeler şu soruyu sordukları üçüncü kapıya ulaşırlarmış;

- ‘Bu sözler nazik mi?..’

Eğer öyleyse kelimeler dudaklarından ayrılıp dünyaya ulaşırmış...”

Robin Sharma



‘BENİ ANNENE GÖTÜR. ONUN KAVGASINI ÖZLEDİM...’

Dün akşam eve geldiğimde, babamı merak içinde beni bekler buldum...

- “Annen iyi mi oğlum?..” diye sordu...

Hayret bir şeydi...

İlk gün o kadar çok sormadığını fark etmiştim...

Hatta içimden “Allah Allah” demiştim; “Niye pek sormadı acaba?..”

Gün geçtikçe sorular ve merak artmaya başladı...

Önceki gün birkaç kere sordu...

Dün sürekli...

- “İyi mi oğlum annen?.. Bana doğruyu söyle...”

- “Gayet iyi baba... Şimdi yoğun bakımdan çıkardım, odasına götürdüm... Yemek yedirdim...” dedim...

- “Yarın beni annene götürsene...” dedi...

- “Babacığım, sen kendin hastasın... Üstelik koltuk değneğiyle zor yürüyorsun... Nasıl gideceksin hastaneye?.. Annem gayet iyi...” diye cevap verdim...

- “Kavgasını ve söylenmesini özledim... Özledim onu...” diye tutturdu...

59 yılın sonunda birbirlerinin söylenmelerini ve tartışmalarını özlüyorlar...

Dün akşam babama baktım, annemle tartışma olmayınca, gittikçe hüzünlenmekte ve içine kapanmakta.

Sayelerinde bir yaşıma daha girmekteyim!..

DİĞER YENİ YAZILAR