Türkiye’yi savaşa sokma katakullisi!..

Haberin Devamı

Kazım Karabekir mahallesinde güpegündüz Suriye’den Essad yanlıları tarafından muhalifler hedeflenirken, atıldığı anlaşılan top mermisiyle ölen anne ve çocuklar bizim vatandaşımız...

Üstelik Akçakale’de oturan sivil vatandaşlar, sivil hedefler...

Böyle rezalet olmaz!..

Ankara’ya ulaşan bilgiler, Suriye’deki Essad güçleriyle muhalif güçler arasındaki çatışmalardan kaynaklansa da, atılan topun bilinçli olarak ilçeyi hedeflediğini gösteriyor...

Türkiye her büyük devlet gibi misillemesini yapmalıdır, nitekim de yapmıştır...

Kendi sivil vatandaşına “kaza süsü verilmiş” saldırı olursa daha ağır cevap vereceğini de göstermelidir...

***


Ancak bu kadar...

Misillemeden savaş çıkmamalı...

Aylardır Türkiye’yi Suriye’nin içindeki savaşa sokmak için, türlü katakulliler oynanıyor...

Belli ki Suriye ile savaşa sokarak, Türkiye’yi “istikrarsız coğrafyanın dibine kadar içine çekip varolan istikrarı yok edecekler...”

Bu oyunlar boşuna oynanmıyor!..

Türkiye üzerinde, inanılmaz kumpaslar kurulmakta, akla hayale gelmeyecek katakulliler tezgahlanmakta...

Türkiye’yi yeniden dizayn etmek istiyorlar...

***


Bu ülkede iktidardan ve rejimden memnun olmayanlar olabilir...

Kendilerine göre elbette haklı oldukları noktalar vardır...

Bu ülkede yapılanları içlerine sindiremeyenler vardır...

Onların da kendi içinde dayandıkları bir tutarlılık bulunabilir...

Ancak bu ülkede yapılanlardan memnun olmamak başka şey, Türkiye’yi dışardan dizayn etme oyununun parçası olmak başka şeydir...

PKK meselesi “asla sadece PKK meselesi değildir...”

Suriye meselesi de hakeza...

***


Suriye ile bir savaş, “Bu ülkenin ekonomisini yerle bir edecek... Hayatı istikrarsızlaştıracak, yeni belalara davetiye çıkartacaktır...”

Vatandaşımın kanını yerde bırakmamak, onbinlerce vatandaşımın kan dökmelerine yol açmak demek değildir...

Ankara durumun farkındadır...

Mesele kamuoyunun beklentilerini “mantık ve sağduyu” çizgisinde sağlam tutabilmektir...

*****


OBAMA’NIN SAÇLARINA DÜŞEN AKLAR...

Hepimiz yaşlandıkça ufalacağız...

Gençlik haşmetimizden eser kalmayacak...

Tontonlaşacağız...

O günleri yaşayabilirsek eğer, sevimli ihtiyarlara dönüşeceğiz...

Kimsenin ihtiyarları kırmak, üzmek istememesi ondandır...

Herkes farkeder ki “artık herşeye kadir olması mümkün olmayan” bir faninin tonton tavırları evrenin gücü karşısındaki vazgeçilmez çaresizliğini yansıtır...”

***


Oysa ilahi sistemin her fani üzerinde günü geldiğinde işleteceği değişmez mukadderat, hayatın zirve noktalarındayken insanın aklına gelmez...

Obama’yı daha birkaç yıl önce Amerikan Başkanlık seçimlerini kazanmak için gördüğümde, “bu nasıl bir gençlik ve tazelik” dediğimi hatırlıyorum...

1961 doğumluydu Amerika’nın bu genç siyahi lideri...

“Benden bile iki yaş küçük” diye geçirmiştim içimden...

Dün Mitt Romney’le yaptığı “televizyon tartışmasını” izledim...

İnanılır gibi değildi...

Saçlarına menkul miktarda aklar düşmüştü...

Siyahi genç adam, başı beyazlarla kaplı bir ademe dönüşmüştü...

Dört yıldır yürüttüğü başkanlık, benim Obama’yı bıraktığım yerden çok farklı bir yere getirmişti...

Artık o genç siyahi adam değildi...

Başka bir adamdı artık...

***


Bunla da kalmayacak...

Daha da yaşlanacak...

Ponponlaşacak, tontonlaşacak, gün gelecek tatlı bir ihtiyar olup çıkıverecek...

Onu o gün gören çocuklar, “ponpon ihtiyarı sevecekler”, onun “herşeyi yapamayan fiziksel kapasitelerine sevecen bir şekilde yardımcı olacaklar...”

Ona şevkatle yaklaşacaklar...

Hayatın her faninin kaçınılmaz olarak yaşayacağını bildiğiniz bu gerçeğini özümsediğinizde, “egonuzun gençlik haşmeti” gözünüzde duruluverir...

Gelecekte alacağınız şekil, bugün yaşadığınız dünyaya mütercim olur...

Ne kadar da değişmiş Obama...

Aklar düşmüş saçlarına...

Hepimiz ufalmıyormuyuz sanki gün be gün?..

*****


BUGÜN YENGEÇ BURÇLARI İÇİN KUTLAMA YAPMA GÜNÜ...

2009 Ekim’inde başladı “hayatı bize öğretmeyi amaçlayan esmer günler...”

Ev ve aile konularında Satürn’ün etkisi Yengeç burcunun üzerindeydi...

29 yılda bir “ev ve aile” evinizi ziyarete gelen Satürn, bu üç yıl boyunca Yengeç burcunda doğanlara, çok zor günler ve koşullar sundu...

Gerçekten “artık bu kadarını da kaldıramayacağım” dedirten günlerden geçti Yengeç Burcu’ndakiler...

***


Bazıları “ruhunu ve kendini geliştirerek, gerekli değişiklikleri kişiliğinde yaparak bu olaylardan” geçti...

Bazıları yeterince değişiklik yapamadı, tekamülünü bir sonraki ziyarete bıraktı...

Dünyanın ünlü astrologlarından Susan Miller “Yengeç’in üç koskoca yıl ev ve aile konularında en zor günleri yaşamasına neden olan Satürn’ün bugün ‘ev ve aile’ evini terkedeceğini yazıyor ve tüm ‘Yengeç’lere’ bir kutlama yapmalarını öneriyor...”

İtiraf edeyim...

Bugün üç yıldır yapamadığım kutlamayı yapacağım...

*****


SAMET AYBABA, QUARESMA’YI YÖNETMESİNİ ÖĞRENMELİ!..

Haber 1903’ten aradılar dün...

“Fenerbahçe derbisi öncesi Beşiktaş’la ilgili görüşleriniz nedir?..” diye...

Onlara Fenerbahçe maçından çok, son günlerde çok enteresan gelişmelere sahne olan Quaresma olayıyla ilgili açıklamalarım olduğunu söyledim...

Hemen haberi girmişler:

“Samet Aybaba, Quaresma’yı yönetmesini öğrenmeli...” başlığını kullanıp;

“Reha Muhtar, Beşiktaş’ın gündemi hakkında HABER1903’e açıklamalarda bulundu...” diye haberi veriyorlar:

***


Muhtar yaptığı açıklamada;

“Öncelikle Fenerbahçe maçı inşallah Beşiktaş için hayırlı geçer...

Ancak benim daha çok önemsediğim konu Quaresma konusudur...

Samet Aybaba, Quaresma’yı yönetmesini öğrenmeli... Quaresma, 3 milyon 750 bin Euro gibi bir rakamı 3 milyona çekerek bir feda gösterisinde bulundu...

750 bin Euro yaklaşık 2 milyon TL’ye tekabül ediyor... Bu da gerçekten önemli bir rakamdır...

3 milyon Euro’ya Beşiktaş’ta 1 sene oynamayı kabul etti...

Onu oynatmak Beşiktaş teknik direktörünün boynunun borcudur...

Bu para Samet Aybaba’nın kişisel kasasındaki para değil Beşiktaş’ın parasıdır...” diyerek sözlerini tamamladı.

***


Haber bu kadar...

Anında binin üzerinde yorum aldı...

Benim kısa olsun diye, detaylı söylemediğim konuyu, Beşiktaş’ın akıllı yorumcuları hemen açtılar...

-”Oynayan Quaresma’ya 3 milyon euro vermeyen Beşiktaş, oynamayan Quaresma’ya 3 milyon 750 bin euro vermeyi kabul ediyor...” diye...

Evet ben de açıklamada bunu söylemeye çalışıyorum Samet Hoca’ya...

Hocam; Quaresma’yı oynatmazsan sözleşmesinde yazdığı gibi 3 milyon 750 bin eurosunu tıkır tıkır almaya devam edecek...

Oynarsa 3 milyon euro alacak...

Para senin cebinden çıkacak olsa, bir futbolcuyu oynatmayıp; üstüne 750 bin euro (yaklaşık 2 milyon lira) daha fazla verip boşta tutar mısın?..

Kendimiz için yapmayacağımız şeyi, ekmek yediğimiz yuvamız için de yapmamalıyız...

Duyamıyorum!..

Yoksa Beşiktaş’ın parası senin paran değil mi Hocam; bir nevi?..

DİĞER YENİ YAZILAR