“İyi olmadığımı biliyorsun”

Haberin Devamı

Barın alt katında buluştuk ve birbirimizi dinledik...

Önce kollarını geçirdin, sonra da kafanı tişörtünden...

Neden onunla yapmadığımı (yatmadığımı) sordun bugün...

Ve burun kıvırdın bana, içkili olduğumda olduğu gibi...

***


Çünkü sen benimsin, benim erkeğimsin...

Yıldızlarda buluşalım ve uçalım...

Bu arada dışardayım...

Beni kırdın Roger Moore gibi...

***


Kendimi kandırdım...

Olmayacağını bildiğim halde...

Söyledim ya berbat haldeydim...

İyi olmadığımı biliyorsun... (You know that I’m no good)

***


Yatakta eski erkek arkadaşımlayım...

O burada ama ben eğlenmiyorum...

Son adımda seni düşünüyorum, sana sinyal gönderirken...

***


Hadi koş piliçlerinle buluşmaya; çok acı...

Evlendiğimizde derdin, seni kırmayacağım...

Artık o adamın hiçbir şeyi olmayacak...

Senin için ağlamıştım, mutfakta yerde...

***


Kendimi kandırmışım...

Olmayacağını bildiğim halde...

Söyledim ya, berbat haldeydim...

Biliyorsun iyi olmadığımı... (You know that I’m no good...)

***


Tatlı bir birleşme, Jamaika ve İspanya...

Yine birlikte olmuştuk, o günkü gibi...

Teknedeyim, sen de orada oturuyorsun...

Islat dudaklarını, ayaklarımı ıslattığım gibi...

***


Sonra halının tutuştuğunu fark ettin...

Midem ve bağırsaklarım sallanıyor...

Omuz silktin; ve daha kötüsü...

Dürüst olmak gerekirse ilkinde bıçak yapış yapıştı...

***


Kendimi kandırmışım...

Olmayacağını bildiğim halde...

Söyledim ya; berbat haldeydim diye...

Biliyorsun iyi olmadığımı (You know that I’m no good)...

***


Birlikte uyuşturucu kullandığı, Norveç’te uyuşturucudan tutuklanan sevgilisi Blake Civil ile 2007 yılında evlenip 2009’da boşandı...

Bitmek bilmeyen kavgalar, uyuşturucu krizleri, alkol tedavileri eşliğinde sürdü kısa hayatı...

Onu hala sevdiğini söylüyordu boşandıktan sonra...

You know that I’m no good (İyi olmadığımı biliyorsun) aslında onu anlatan bir parçadır...

Ta derinlerde kendini hiçbir şeye layık görmeyen bir kızdı o...

İçinin derinliklerinde iyi ve başarılı bir insan olduğuna bir türlü inanamadı...

Oysa yaratacılığı çok yüksek bir stardı...

Ne ki, ne olduğumuz değil, içimizin derinliklerinde kendimizi nasıl gördüğümüzdür esas olan...

Ona kedine olan o özgüveni verememişti annesi ya da babası, ya da hiçbiri...

Eczacı bir anneyle, taksi şoförü bir babanın kızıydı...

Boşanmıştı annesiyle babası...

Ruhunun çok derinliklerinde kalan; anneden, babadan ya da her ikisinden yadigar, bir özgüven eksikliği, Amy‘nin trajedisinin müsebbibiydi...

***


Alkol ya da uyuşturucu...

Bunlar bir trajedinin nedeni değil, sonucudurlar...

You know that I’m no good (İyi olmadığımı biliyorsun)...

İyi olmadığına inanan bir ruh halinden muzdarip bir genç kızın, mukadderatıdır yaşanan...

En sevilen parçası -You know that I’m no good- hayatının şifresidir Amy Winehouse’un...

*****


NE DEMİŞTİK LİGLERİN BAŞLANGIÇ TARİHİ İÇİN?..

Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, dün 18.30 sularında beklenen açıklamayı yaptı...

Ligler 9 Eylül’e ertelendi...

Bir aydan fazla zaman kazanıldı...

Bu erteleminin tek sakıncası Milli Maçlar için A Milliler’in yeterince form tutamayacak olmalarıdır...

O da iyi bir kamp dönemiyle atlatılır...

Buna karşın, şike soruşturmasında, savcının dosyanın şekillenmesinde önemli bir mesafe katedileceği için, Futbol Federasyonu’nun takımlarla ilgili karar vermesi daha kolay olacak...

***


İlk günlerden, şike soruşturmasının boyutlarının büyük olacağını gördüğümüzden, “Bu ligler 5 Ağustos’ta başlamaz” demiştik...

Habercilikteki başarımı kanıtlamak için hatırlatmıyorum bu olayı...

Hala anlamayan bazı kafalara bu soruşturmanın boyutlarını aktarmak için belirtmekteyim son durumu...

*****


BİR CANİNİN GÖSTERDİĞİ GERÇEKLER!

Dünya 93 kişinin katili Norveçli Anders Breivik’i konuşuyor...

Bir caninin psikopat ruh yapısından ilk anda çözümleyici sonuçlar çıkarmak imkansızdır...

Caninin psikopat yapısının ruh derinlikleri hemen ortaya çıkartılamasa da.

Hangi saiklerin, bir insanı böyle bir caniliğe sürüklediği anlaşılmasa da...

Ortaya çıkan bir gerçek var...

Caninin eyleminin düşünsel altyapısında “Avrupa’nın ve Norveç’in İslamcı bir dünyanın egemenliği altına gireceği” korkusu ve kuşkusu...

Bu korkunun ne kadar anlamsız bir korku olduğunu söylemek, bir şey ifade etmiyor...

Korku anlamlı ya da anlamsız olabilir...

***


Mesele “korku”nun var olmasıdır...

Mesele başka yaşam biçimlerini, ötekileştiren, onlardan öcüler yaratan, insanları farklılıklarıyla kabul etmeyen bir ideolojik altyapının hüküm sürmesidir...

Afganistan, Pakistan ve daha bir dizi ülkede Batı dünyasının yaşam biçimine gösterilen derin “öfke”, nasıl katliamların ideolojik altyapısını hazırlıyorsa, Norveç’te, Fransa’da ve daha bir dizi ülkede sağcı ve milliyetçi örgütlenmelerin insanları “ötekileştiren” yargıları ne şekilde körükleyebileceği ve yeni “cani”leri hangi “korkuları” esir alarak tetikleyeceği de bu şekilde ortaya çıkıyor...

***


İnsanların yaşam biçimlerine, inançlarına, şemallerine, aile düzenlerine, hayata bakışlarına, yatmalarına kalkmalarına, giyimlerine kuşamlarına, “bizden olmayan öteki” diye bakmayan bir bakış, egemen olmadıkça, dünyada barış kolay sağlanamayacak...

İnsanı sadece insan olarak görmek...

Kendin gibi, anan baban, çoluğun çocuğun, karın sevgilin gibi...

Atomu parçalamaktan daha mı zordur, bu önyargıyı parçalamak acaba?..

DİĞER YENİ YAZILAR